Haberler

Star Mimarlıktan Uzak, Popüler Formlara Karşı

Tarih: 9 Mart 2009 Yazan: Burcu Karabaş
Global mimarlığın popüler formlarına ve yaşam mekanı tasarımının modayla ilişkilendirilmesine karşı duruşlarıyla tanınan Avusturya, Vorarlberg merkezli ünlü mimarlık ofisi Baumschlager Eberle'nin kurucularından Carlo Baumschlager, ofisin mart ayı başında Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açılan sergisi kapsamında İstanbul'daydı. Ünlü mimar, konferansında öncelikle kendi çevrelerini kalkındırabilmek amacıyla özellikle odaklandıklarını belirttiği Vorarlberg, Avusturya ile Orta Avrupa'daki küçük ve büyük ölçekli projelerini anlattı.


Fotoğraf: Arkitera Mimarlık Merkezi

Konuşmasına İstanbul'da olduğu için mutlu olduğunu belirterek başlayan Carlo Baumschlager, konferansta bürolarındaki çalışma yöntemlerini ve Baumschlager Eberle mimarlık ofisi için prototip sayılabilecek bazı projeleri dinleyicilerle paylaşacağını söyledi.

"Biz, Gerçek Dünyayla İlgileniyoruz"
"Gün içinde birçok gazeteciyle yaptığım röportajlarda, hep ‘Ofisinizin duruşu star mimarlıktan oldukça uzak ve popüler formlara karşı olmasına rağmen nasıl bu kadar ünlü oldunuz?' sorusuyla karşılaştım," diyen Baumschlager, dünyaca tanınan ve örnek alınan bir mimarlık ofisi olmalarını; ekonomik, sosyal ve ekolojik ilişkilerin meydana getirdiği "gerçek dünya" ile ilgilenmelerinin bir sonucu olarak açıkladı ve ekledi: "İşimizi, bu sorumluluğu taşımak ve bahsettiğim ilişkiler sırasında oluşan problemleri çözümlemek olarak tanımlayabilirim."

Bu bağlamda mimarlığı yeniden tanımlama ihtiyacı hisseden Baumschlager, mimarların mekanın şekillenmesinde önemli rol oynama şansına sahip olduklarını söyledikten sonra bu saptamasını, verdiği teknik bilgilerle örneklendirdi: "Teorik olarak, doğal ihtiyaçlar göz önünde bulundurulduğunda her insan başına düşen kullanım alanı 2,1 hektardır. Ancak bugün, bir Orta Avrupalı'nın bunun tam iki katı büyüklükte bir alanı kullandığını biliyoruz," diyen Baumschlager, bu durumun dünya için olumsuzluklarla sonuçlandığını ekledi. Böyle giderse, kısa zamanda yaşamak için ikinci bir gezegene ihtiyaç duyulacağının altını çizen Baumschlager, şehir plancılarının ve mimarların üzerine düşen sorumluluğu dinleyicilere anlatabilmek amacıyla da, Avrupa'daki doğal kaynakların %60'ının, sadece inşaat çalışmalarında kullanıldığını vurguladı.

Bu gidişatı tersine çevirme ve kaynaklardan nasıl tasarruf edilebileceğini belirleme şansına sahip olan mimarlık disiplininin bu nedenlerle oldukça önem taşıdığını söyleyen mimar, gün geçtikçe saha sık dile getirilmeye başlanan "sürdürülebilir" binaların ise, ancak temelini fizikten alan mimari bir dil kullanılarak hayata geçirilebileceğinin altını çizdi.

Yıldız mimarların çalışmalarını ise "Birçok farklı alanda mantıklı çözümler getirmek yerine, ‘mimari sanat objeleri' olarak nitelendirebileceğimiz gerçek olmayan dünyalar inşa etmek" olarak tanımlayan Baumschlager, "Hiçbir zaman kendi stilimizi oluşturup bunu dünyaya empoze etmek gibi bir amacımız olmadı. Tasarımlarımız, her zaman kültürel çevreden doğar," dedikten sonra, ofisin duruşunu yansıtan bazı önemli projeleri dinleyiciyle paylaştı.

Farklı bölgelerde projeler yürüten firmaların, o kentlerde de büro açmasının var olan şartları daha iyi anlamayı sağlayacağını, bu amaca yönelik olarak da birkaç yerde ofisleri bulunduğunu söyleyen mimar, Baumschlager Eberle'nin yaklaşık 100 civarında çalışanı bulunduğunu aktardı. Çalışmalarının ilk yıllarında neredeyse tamamen konut projelerine odaklandıklarını ve konut tasarımı kurallarının diğer projelere kıyasla oldukça katı sınırlarla belirlenmesi ile orantı kavramının taşıdığı büyük önem gibi kısıtlamaların heyecan verici olduğunu söyleyen Baumschlager'in seçtiği ilk örnek, Avusturya'nın Dornbirn kentindeki konut yapısı Verwalter'di.

Verwalter Konut Projesi (Dornbirn, Avusturya)
"Yoğunluk ve strüktür arasındaki oran bağlamında, konut projesi kavramına yaklaşımımızı bir prototip niteliğinde yansıtan Verwalter, yapılaşmış bir köy dokusunda konumlanıyor," diyen Baumschlager, oldukça küçük bir alana inşa edilen projenin tasarımı sırasında, alan kullanımında özellikle hassas davrandıklarını ve gerek izleyici, gerekse de kullanıcı için köy dokusunda yer alan kentsel bir yoğunluğu görselleştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Eichgut Konut Projesi (Winterthur, İsviçre)


Fotoğraflar: Eduard Hueber

Baumschlager, ikinci sırada bir diğer konut projesi olan Eichgut'a değindi. İsviçre'nin Winterthur kentindeki Eichgut projesinde, demiryolu ve otoyola olan yakınlığı sonucu önemli oranlarda gürültü ve hava kirliliğiyle baş etmenin ön planda olduğunu aktaran mimar, tasarımlarında hem olumsuz koşulları yaşam alanından mümkün olduğunca uzaklaştırmayı, hem de komşuluk ilişkilerini düzenlemeyi amaçladıklarını söyledi. İsviçre standartlarının 1/10'u kadar enerji harcama imkanı sunan özel bir kat planı geliştirdiklerini ve cephelerdeki sürgülü cam panellerin istendiğinde komşuluk ilişkilerine veya mahremiyete olanak sağladığını belirten Baumschlager, panellerin ayrıca gün ışığının verimli kullanımında da önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.

Lohbach Konut Projesi (Innsbruck, Avusturya)
Mimar, sunumunun devamında, kent yapıları ve enerji kullanımı arasındaki ilişkiyi anlatabilmek amacıyla üçüncü olarak Innsbruck'taki Lohbach konut projesinden bahsetti. Söz konusu kentte, bu ilişkiyi düzenleyen ilk kuralların Lohbach projesiyle meydana çıktığını belirten Baumschlager, "Yapının konumunu, mümkün olan en çok enerji tasarrufunu sağlayacak şekilde belirledik," dedikten sonra devam etti: "Enerji gereksinimi, hacimler tarafından belirlenir. Dolayısıyla, kullanılacak farklı yoğunluk oranları da farklı kent yapıları demektir."

Enerji kullanımı söz konusu olduğunda, en çok enerji tasarrufunun küre biçimindeki bir mekanda mümkün olduğunu belirlediklerini anlatan Baumschlager, Lohbach projesinde, küreden sonraki en iyi enerji verimliliği düzeyine ulaştıklarını söyledi. Ortaya çıkan bu sonuçların da mimari dili belirlediğini ekleyen Baumschlager, bu anlayışla oluşturulan kat planı tipolojilerinin sosyokültürel kaliteye de önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı.

Öğrenci Yurdu (Viyana, Avusturya)



Sunumuna Viyana'daki bir kamu yapısıyla devam eden mimar, Molkereistrasse'deki öğrenci yurdundan bahsetti. Proje ile ilgili, "Tasarım aşamasındaki en kritik nokta, Avrupa'da klasikleşmiş bir yapı tarzı olan ‘bloğun' enerji verimliliği konusuyla nasıl bir arada ele alınabileceğiydi," diyen Baumschlager, kısıtlı olan arazide mümkün olan en uzun yapıyı ve en dar odaları tasarladıklarını, cephedeki metal panellerin sunduğu ışık kullanımını ayarlama imkanıyla ise azami kalitede yaşam koşullarına ve oldukça düşük enerji kullanımına ulaştıklarını anlattı ve ekledi: "Sonuç, Orta Avrupa'nın konut fonksiyonuna sahip en verimli bloğuydu."

Cube Hotel (Savognin, İsviçre)


Mimarların bir prototipler serisi üretme şansına pek sık sahip olamayacakları saptamasıyla konuşmasına devam eden Baumschlager, İsviçre'nin Savognin Bölgesi'ndeki Cube Hotel'in her yerde konumlanabilecek bir otel prototipi olduğunu söyledi. Bir kayak merkezinde yer alan projenin hedef kitlesinin kış sporu yapan gençler olduğunu belirten Baumschlager, "Otel, tüm kayak merkezlerinde olan imkanları sunuyor, ancak bunun yanında, çevrede bir kent dokusu olmadığı için kendi içinde bir kent olma özelliğini de taşıyor," dedi. Otelin, kırmızı rengin hakim olduğu iç salonunun çeşitli performanslara ev sahipliği yapması için tasarlandığı bilgisini veren mimar, 5 yıl boyunca yapılan araştırmalarda, sadece gençlerin değil, 40 - 50 yaş aralığındaki insanların da tatillerini bu tip otellerde geçirmekten hoşlandığını keşfettiklerini aktardı.

Öko Hauptschule Mäder (Vorarlberg, Avusturya)



Programının temeli enerji verimliliği olduğu için dikkat çekici bir proje olarak tanımladığı Öko Hauptschule Mäder, mimarın üzerinde durduğu bir diğer projeydi. Avusturya'da, devletin almış olduğu bir karar doğrultusunda çevre ve enerji konularında bilinçli öğrencilerin yetiştirildiği orta dereceli bir okul binası olan Öko Hauptscule Mäder, Baumschlager'in verdiği bilgiye göre normal bir okulun 1/3'ü kadar enerji harcıyor ve öğrencilerin kişisel enerji kullanımlarını belirleyebildiği donanımı barındırıyor. Mimar ayrıca, binada kullanılan yeni biçim, kompaktlık ve cephedeki basit detayların, enerji verimliliğine ulaşmak için mimari kaliteden ödün vermek gerekmediğinin bir kanıtı olduğunu da sözlerine ekledi.

Hilti Trainingszentrum und Büro Ost (Vaduz, Liechtenstein)
Liechtenstein'ın başkenti Vaduz'da yer alan ofis binası Hilti'nin tasarımının oldukça heyecan verici bir soruyla başladığını aktaran Baumschlager, "Daha önce kentsel yapılaşmanın olmadığı alanda, bir kent yapısını konumlandırmak ilginçti," dedikten sonra kentteki küçük büroların kendilerini tanıtmak ve toplumda bir imaj edinmek amaçlarıyla mimarlık dilinden yararlanmayı seçmelerini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. "Bölgede doğa oldukça baskındı, bu durum yapının da baskın olmasını gerektirdi," diyen Baumschlager, devam etti: "Bu büyük hacmi bir ofis binasına dönüştürmek, ilginç bir deneyimdi. Çevrede kente özgü imkanlar bulunmadığı için de, yapının içinde bir kent yaratma ihtiyacı hissettik."

Hohlstrasse Ofis Gökdeleni (Zürih, İsviçre)
Zürih'teki ofis gökdeleni Hohlstrasse ise, mimarın gökdelen kavramının Orta Avrupa'daki algılanışını dinleyicilerle paylaşmak amacıyla seçtiği bir projeydi. "Gökdelenler, insanlarda genelde olumsuz bir izlenim yaratıyor, fakat bazı durumlarda yüksek binalara duyulan ihtiyaç baskın çıkıyor. Ancak yine de devletler, gökdelenlerin inşa edileceği alanları hassas incelemeler sonucunda belirliyor," diyen Baumschlager, yüksek yapıların getirdiği bazı uygulama zorunluluklarının enerji verimliliği önlemlerini kaçınılmaz olarak sınırladığını, ancak Hohlstrasse ile bu sınırları olabildiğince aşmayı hedeflediklerini belirtti.





WHO/UNAIDS Dünya Sağlık Örgütü İdare Binası (Cenevre, İsviçre)

Cenevre'deki Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO) binası WHO/UNAIDS ise, 1960'lı yıllarda Jean Tschumi tarafından tasarlanan WHO Parkı içinde konumlanıyor. Bu durumun bir sonucu olarak, bir yandan doğa, diğer yandan ise yoğun bir kent dokusu arasında yer alan proje için Baumschlager, "Yapının uzunluğu, genişliği ve yüksekliği, yani tüm boyutları başlangıçta bize verilmişti. Bunlara ek olarak, binanın hacmi ve içinde yer alacak tüm birimlerin ölçüleri de belliydi. Bu kısıtlamalarla işe başladık, izleyicinin ve kullanıcının ilişkiyi algılayabileceği şekilde hacmi yeniden parçaladık," dedi ve ekledi: "Bu durum, projede bir ‘kaçınılmazlık' oluşturdu. Öyle ki, inceleyen herkes hangi birimin neden ve nerede konumlandırıldığı konusunda mantık yürütebiliyor."

Münih Reasürans Binası (Münih, Almanya)


Baumschlager, sunumuna Münih'te bulunan Münchener Rückversicherung (Münih Reasürans) Binası ile devam etti. "Bu projeyi, karmaşıklığın gözle görülür hale gelmesi olarak algılıyorum," diyen mimar, başlangıçta, yapının alanda daha önce var olan bir binanın temelleri üzerine oturması ve aynı zamanda bu temellerin bazılarını da kullanması gerektiğini öğrendiklerini anlattı. Projeye zorluk katan diğer etkenin de, bir sanata destek programı kapsamında inşa edildiği için sanatçılarla ortak bir çalışma gerektirmesi olduğunu söyleyen Baumschlager, ekledi: "Sergilenecek birçok sanat eserinin konumu ve işlevi, en erken aşamalarda belirlenmek zorundaydı, bu nedenle de sürekli sanatçılarla çalıştık. Sanatçı - mimar ilişkilerini yeniden tanımlayan bir süreçti."

VIE Skylink (Viyana-Schwechat, Avusturya) - 1A Terminali (Viyana, Avusturya)


VIE Skylink

Terminal 1 A

Gerçekleştirdikleri en büyük projelerden biriyle konuşmasını sürdüren Baumschlager, Viyana Uluslararası Havaalanı ek projesi ve 1A Terminali projelerinden bahsetti. Mimar, 11.400 m2'lik proje sürecinde, havaalanı tipolojisi ve yeni bir kent oluşturmak arasında bir ikilem söz konusu olduğunu, ortaya çıkan yeni projenin hem bir havaalanı, hem de yeni bir kent olarak nitelenebileceğini aktardı: "Proje, mümkün olan en esnek yaklaşımla tasarlandı. İlerideki 10 yıl boyunca alınacak farklı mimari kararları kaldırabilecek sürdürülebilirliğe sahip."

Nordwesthaus (Fussach, Avusturya)



Baumschlager Eberle'nin merkez ofisinin bulunduğu Vorarlberg Bölgesi'ndeki Fussach'ta bulunan Nordwesthaus, mimarın sunumunda yer verdiği son projeydi. Baumschlager, havaalanıyla zıtlık oluşturan önemli bir örnek olarak tanımladığı proje hakkında,"Çok küçük bir proje ve tamamen işlevsiz bir yapı," dedi ve sahibi tarafından çeşitli etkinlikler, partiler ve kutlamalar amacıyla kullanılmak üzere talep edildiğini anlattı. Tasarımın merkezinde önceden belirlenmemiş bu etkinliklerin olduğunu söyleyen Baumschlager, "Yapının çevresiyle kurduğu ilişkilere önem verdik. Belirsiz fonksiyon, aynı zamanda değişime uygun olmayı gerektiriyordu. Işık ve gölge, içeriden ve dışarıdan yapıyı izleme imkanları, opaklık ve saydamlık, yansımalar, renk ve malzemeye odaklandık," cümleleriyle sunumunu bitirdi ve dinleyicilere teşekkür etti.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.