Haberler

Mimarlık Parmaklıklar Ardında mı?

Tarih: 8 Mayıs 2009 Kaynak: Wikipedia, Hukukcu.com, ADSPR Çeviren: Emine Merdim Yılmaz, Selcen Karatay Derleyen: Emine Merdim Yılmaz
Cezaevi ya da hapishaneler herkesin bildiği anlamıyla, hüküm giymiş kişilerin cezalarını çekmesi için bulundukları yerler. Gündemdeki anlamıyla ise cezaevleri, isyanlar, firarlar, işkenceler ile özdeşleşmiş mekanlar. Türkiye'de Adalet Bakanlığı geçtiğimiz sene yayınladığı raporda son yıllarda sistemin iyileştirilmesi yönünde adımlar atıldığını belirtti. Bu çalışmalar kapsamında cezaevi sayısı düşürüldü, koğuş sisteminden vazgeçildi, kampüs modeli uygulamaya geçirildi. Bu süreçte kapatılan, pek çok ünlü ismi ağırlamış, isyanla gündeme gelmiş Bayrampaşa Cezaevi'nin kültür merkezine dönüştürülmesi çalışmaları sürüyor. Buradaki mahkumlar, son günlerde Ergenekon Davası'nın görüldüğü yer olan, 9 cezaevi ile 10.000 kişinin barınabileceği Silivri Kampüsü'ne nakledildi.

Bayrampaşa Cezaevi Silivri Cezaevi

Türkiye'de cezaevleri, kapalı, yarı açık ve açık olmak üzere temelde 3 temel başlık altında sınıflandırılıyor. Kapalı cezaevleri A, B, C, D, E, F, L, M, T gibi harfler ile kısaca isimlendiriliyor. Bunlardan F tipi cezaevleri, tartışmalara sebep olmuş toplumun farklı kesimleri tarafından protesto edilmişti. Hala da tartışılmaya devam ediliyor.

Türkiye'de cezaevlerin projeleri tip projelere bağlı olarak inşa ediliyor. Oysa ki insanların ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarının fazlasıyla ön plana çıktığı mekanlar olan cezaevlerinin tasarlanmasında mimarların rolünün fazla olması beklenebilir. Türkiye'de bu konuda yapılan araştırma, yazılan makale sayısı oldukça sınırlı.

Cezaevleri konusunda uzun yıllardır ABD'de araştırmalar yapan Melda Türker "F Tipi Cezaevi Mimari Tasarımının Çağdaş Cezaevleri Modellerinin Gelişme Sürecinde Yeri" yazısında F tipi cezaevlerine ve Türkiye'de sıklıkla uygulanan bir form olan Linear tipin sorunlarına değiniyor.

"...Günümüze kadar Türkiye'de yapılmış mimari tasarımlar, ‘Özel Tip' varyasyonları (Eskişehir özel tip, İstanbul Bayrampaşa özel tip, Eskişehir özel tipin tek hücre uygulamasına geçilmesi için 1989'daki tadilatı), 1980'li yıllardan beri yapılmakta olan E tipi denilen prototipler ve halen Diyarbakır ve Nazilli'de inşaatı devam eden ve Projesi Bakan Seyfi Oktay zamanında, 1992'de geliştirilen ve 1995'de ihale edilen ‘Yeni Türk' Tipi, cezaevi modeli ve en son yapilan F tipi ceza evleri prototipidir. Ayrica mevcut E tipleri ve özel tipler de halen ülke çapında tadilat projeleri ile ‘küçük koğuşlar' ve tek kişilik ve 3 kişilik hücreler dönüştürülmektedir.

Türkiye'nin adı geçen mimari tasarımlarından özel tip, koğuş ve tek kişilik hücre yaşam yerlerini ihtiva eder. E tipleri koğuş denilen çok yataklı yaşam yerlerinin bulunduğu ve ayrıca da kullanılması imkan dışı olan tek kişilik, 80 civarında kapasitesi olan yaşam alanlarını kapsamına alır. Yeni Türk Tipi (Bu cezaevi modelinin ismi Bakan Türk'ün gelmesinden itibaren değiştirilmiş ve artık Türk tipi diye anılmamakla beraber, Bayındırlık Bakanlığı paftalarında bu modelin ismi yeni Türk tipi cezaevi modeli olarak geçer mimari modeli ise yanlız tek kişilik hücrelerde yaşamı öngörür. F tipleri mimari tasarımı tek ve üç kişilik yaşam yerlerini düzenlemiştir.

Yukarıda adı geçen prototiplerin başarılı olmamasının nedenleri şöyle sıralanabilir:
• Türkiye'de infaz merci bu cezaevleri modellerinin geliştirilmesinde dikkate alınacak ve Türkiye'ye uygulanabilecek çağdaş cezaevleri idari ve alt yapı standartlarını geliştirmedi
• Gerekli araştırmalar yapılarak dünyada gelişmiş ülkelerin tecrübelerinden yararlanılmadı
• Köktenci/katılımcı bir reform programı yürürlüğe konularak planlama yapılmadı.
• 4301 sayılı kanunun hükümlerinden yararlanarak, 2886 sayılı ihale kanunun dışında cezaevleri projeleri ve binaları ihaleleri yapılırken, teknik ekip geliştirilmesinde, cezaevleri mimarisi konusunda deneyimli uluslararası firmalardan yararlanılmadı.

Böylece, 4301 sayılı kanundaki devlet ihale kanuna istisna getirilmesiyle amaçlanan hedefe ulaşılamadı.
Türkiye'de geliştirilen bu mimari tasarımlar, infaz tarihi literatüründe Linear tip cezaevleri mimari modelleri diye adlandırılırlar. Bu tip mimari modellerde tutuklu ve mahkumların yaşadıkları çok yataklı ve tek yataklı alanlarda hareket biçimleri ve birbirleri ile olan ilişki ve iletişimleri, cezaevinde güvenlik ve emniyetten sorumlu görevliler tarafından sürekli olarak gözlenip, denetlenemez. Bir koridora açılan, yan yana dizili bu yaşam yerlerinde bulunan kişilerin gözetlenmesi aralıklı süreçlerde ve ancak bu yaşam yerlerinin içine girilerekten yapılabileceği için, bu kişilerin devamlı olarak kontrol edilmesi söz konusu değildir. Linear tip cezaevi modelinde, çok kişilik yaşam yerlerinde asayişin devlet tarafından temin edilememesinin nedeni, buradakilerin devamlı gözetlenip denetlenme imkanının olmamasından ileri gelir. Bu ahvalde suçlular, birbirlerinin üzerinde hakimiyet kuracakları gibi, idare ve cezaevinin güvenliğine tehdit oluşturan davranış biçimleri içinde olurlar."

Cezaevlerinin tasarımı sadece Türkiye'de değil bütün dünyada tartışmalı bir konu. Mahkum sayısının son 20 senede %700 arttığı, 2.000.000'u aştığı ABD'de bütün dünyada olduğundan daha büyük bir sorun. 1980-2004 seneleri arasında sadece Kaliforniya'da 20 cezaevi inşa edilmiş.

Dünyada cezaevi tasarımlarının gelişimine bakıldığı zaman:
1500 ve 1600'lü yıllarda bedensel cezalar çoğunlukta olduğu için cezaevlerine ihtiyaç duyulmuyordu. 1550 yılında İngiltere'de çalışma evleri oluşturuldu. 1790 yılında Philadelphia'daki Wallnut Street Tutukevi cezaevine çevrilerek Amerika'nın ilk eyalet cezaevi açılmış oldu. 1790'larda Cesare Beccaria, John Howard, Jeremy Bentham gibi reformistler bir hareket başlattılar. Bu hareketi 1870'lerdeki Enoch Wines ve Zebulon Brockway'in çalışmaları izledi. Kısa ömürlü olan bu hareket yeni yüzyılın başında son buldu. ABD, daha endüstriyel ve daha cezalandırıcı cezaevi sisteminin arayışına girildi. Büyük depresyon sırasında bazı eski tutukevleri ve ıslahevlerinin kapasiteleri artırıldı. 20. yüzyıl boyunca diğer tutukevleri ve ıslahevlerinin mimari modelleri çeşitli ıslahevlerinin tasarımlarının temelini oluşturdu.

1940'lı yıllarda rehabilitasyonun önemi yeniden gündeme geldi fakat bu anlayış da 20-30 sene içerisinde sona erdi. 1980 yılından itibaren inşa edilen cezaevleri depo ya da gözetim amacıyla tasarlandı.

1790 Radyal Tasarım
Tasarım, merkez ve onu izleyen kollardan oluşuyordu. Bir alt tipi olan Pennsylvania Sistemi'nde yönetim binası merkezde, Auburn (New York) Sistemi'nde dışarıda yer alıyordu. Pennsylvania Sistemi tek hücreli, sessiz bir ortama, Auburn Sistemi bir arada yapılan çalışmalar ve sessiz ortamda yenen yemeklere dayanıyordu

1850 Panopticon
18. yüzyılda Jeremy Bentham tarafından ortaya atılan Panopticon fikrinde merkezdeki bir gözetleme kulesinden çepere dizilmiş olan bütün hücrelerin gözetlenebildiği dairesel bir bina yer alıyordu. Hücreler aydınlatılmış ancak gözetleme kulesi karanlıktı, böylece mahkumlar sürekli gözetlenebiliyor fakat ne zaman gözetlendiklerini anlayamıyorlardı. Amaç sürekli gözetim altındaymış gibi davranmayı mahkumlara öğretmekti. Bu öz disiplin bir kere yavaş yavaş öğrenildikten sonra, mahkumların paranoyanın sosyal açıdan faydalı bir biçimi aracılığıyla toplum içinde hareketlerini düzene sokma yetisine kavuştuğuna inanılıyordu.

Bu fikre uygun cezaevleri inşa edildi. İki örnekten biri olan Kuzey Londra'daki Pentonville hala cezaevi olarak hizmet vermeye devam ederken ve zamanının en pahalı inşaatlarından olan, daha sonra 300 cezaevine daha örnek olan Philadelphia'daki Eastern State Penitentiary müze olarak hizmet veriyor. Bununla beraber Eastern State Penitentiary Bentham'ın sistemini anlamakta başarısız oldu, çünkü koridor ve hücre planlarından dolayı, mahkumlar yalnızca gardiyanlar hücre kapılarının önünden geçtiğinde gözetlenebiliyorlardi.


Eastern State Penitentiary

1870 Büyük Ev Tasarımı
Bu tasarımda hücreler otellerde olduğu gibi büyük bir koridora bakar. Cezaevlerinde, ıslahevlerinden farklı olarak her hücrede bir tane de pencere bulunur ya da tutuklular hücrelerinin kapılarından bloktaki pencerelerden dışarıyı görebilirlerdi. Islahevleri özellikle gençler ve kadınlar içindi. Eğer ıslahevinin ya da cezaevinin üstüne ekstra kat çıkılırsa büyük ev tasarımı denirdi. Orjinal ıslahevleri rehabilitasyon için yapılmıştı.

1890 Avlulu Tasarım
Avlulu tasarım ya da bir başka ismiyle eski inşaat girişimcisi Colonel Taggert'in ismiyle anılan Taggert Fortress. Taggert eski askeri kaleleri satınalarak onları cezaevi kamplarına dönüştürdü. Mahkumlar dış mekanda yol işçisi olarak çalışıyor ya da egsersiz yapıyordu.

1945 Kampüs Tasarımı
Kampüs tasarımında çevrede ağaç gibi doğal öğeler bulunur. Etrafında duvarlar yerine keskin teller yer alır. Çevrenin kontrolü yürüyerek, araçla bazen de mini trenle sağlanır. Eğitim merkezi çoğunlukla kampüsteki en büyük binadır.

1950 Telefon Direği Tasarımı
ABD'de federal hükümet tarafından savunulan tasarım, uzun bir koridorun etrafına eklenmiş yaşama ve çalışma ünitelerinden oluşuyor. Fransa'daki Fresnes Prison ve New York'taki Riker's Island Cezaevi bunun bir örneği.

1980 Gökdelen Tasarımı
ABD'de pek çok önemli şehirde bu tasarıma metro cezaevleri de deniyor ve yerel tutukevleri bu mimari tasarıma göre yapılıyor. Bazı katlarda derslikler ya da çalışma odaları yer alırken, egsersiz alanı çatıda bulunuyor.

1990 Modüler Tasarım
Diğer bir ismiyle pod (podular), doğrudan gözetlenen cezaevi ya da yeni nesil cezaevi diye de bilinir. Yeni nesil cezaevleri açık bir faaliyet odası etrafında yarıçap boyunca yönlendirilen hücrelerde ve merkez gözetleme noktasında, çok net görüşe sahip pod'lar kullanarak Panoptikon'un gözetim konusundaki hedeflerine çok daha yakın başarılar elde ediyor. Yeni gözetleme teknolojileri yaygın fakat gizli gözlemcileri kullanıyor. Her köşede belli belirsiz görünen video kameralar, mahkumların bulunduğu her yerde gardiyanların gözetlemesine izin verecek şekilde tasarlanmış cam tavanlar ve kapılar yer alıyor. Bu model popüler cezaevi dizisi olan OZ'da görülebiliyordu.

2007 Titan Cezaevi
Titan Cezaevi İngiltere ve Galler'de cezaevi kapasitesini artırmak ve operasyonel verimi geliştirmek için önerilen yeni bir cezaevi şekli.

Plan 2007 Aralık ayında önerildi. Öneride her biri 2.500 tutukluyu alacak 3 yeni cezaevi de vardı. Karşı görüşler ve eleştiriler üzerine 24 Nisan 2009 tarihinde plandan vazgeçildi.

Cezaevlerini Boykot
San Fransiskolu Architects/Designers/ Planners for Social Responsibility (ADPSR) isimli organizasyon 2004 yılında başlattığı bir kampanya ile konuyu bir adım daha ileriye götürerek ülke çapında cezaevlerinin tasarlanması, inşa edilmesi ve yenilenmesini boykot ediyorlar. ADPSR, mimarlar için adil bir toplum inşa etmek ve daha iyi kurumlar meydana getirmek üzere yeni yöntemler bulma zamanı olduğunu, cezaevlerinin ya da panopticon disiplin modelinin bir başarısızlık örneği olduğunu düşünüyorlar.

Organizasyonun internet sitesinde ABD'de bu sorunun neden bu kadar büyüdüğü şu şekilde anlatılıyor:
"Neden cezaevlerinde bu kadar çok insan var? Bu korku, ekonomik zorluklar, ısrarla süren ırk ayrımı atmosferi içinde cezaevleri sosyal yaralar için popüler ‘çözüm' haline geldi. Politikacıların ‘cezanın üzerinde güç' tutumu insanları cezaevlerine sokan ve ne kadar süre kalacaklarını belirleyen faktörlerin çıtasını düşürdü ve cezaevi alanlarında ve kanun yürürlüğü hacminde büyük miktarda büyüme gerçekleştirdi. Bu sırada bu teşebbüsler suç faaliyetlerini azaltmak ve önlemek ve insanların ekonomik açıdan başarılı olma şanslarını artırmak için en iyi yol olarak gösterilmiş olmasına rağmen, bunun sonucunda sosyal servisler, uyuşturucu tedavisi olanağı ve iyi iş fırsatları azaltıldı ya da tamamen yok oldu. Zenginler ve fakirler arasında artan ayrım, Michael Moore'un Akademi Ödülü alan filmi ‘Bowling for Columbine'de belgelendiği gibi, büyüyen bir korku havasına yol açıyor. Toplumların aslında ne kadar güvenli olmalarına bakılmaksızın, toplumun orta ve yüksek sınıf üyeleri, güvenliğin bilmedikleri basmakalıp ‘suç tipleri' tarafından tehdit edildiğini hissediyorlar. Artan kanun yürürlüğü ve daha zalim engellemeler - çocuklar için ordu tarzında ‘acemi birliği', yetişkinler için ileri düzeyde önlemlerle korunan cezaevleri - çözüm önerisi olarak sunuldu. Bazı eyaletlerde ise sınırı çoktan aştık, şu anda cezaevi harcamaları eğitim harcamalarını aşmış durumda ve giderek ve hızla büyümeye de devam ediyor.
Buna ek olarak, cezaevleri için yapılan harcamalardaki büyük artış, ‘cezaevi-endüstri tesisi' oluşturan bir grup şirket, devlet kuruluşları ve aynı türden organizasyonları ortaya çıkardı. Cezaevi gardiyanları daha yüksek maaş, yeni imkanlar, yeni prensipler ve hareketlerinden ötürü hesap verme zorunluluğunu engellemek için baskı yapıyorlar. Özel cezaevi yöneticileri yeni cezaevi inşaatı, kâr amaçlı olarak yürütülen cezaevi işlemleri ve daha çok insanı parmaklıkların arkasına sokan yasaları konuşmak üzere görüşmeler yapıyorlar. Çoğu örnekte bu gruplar kampanya bağışları, ek gelirler ve kişisel bağlantılar aracılığı ile devletin karar mercileri üzerinde özel bir etki elde etme girişiminde bulunuyor. Bu gruplar tarafından tercih edilen politikalar yargı ve disiplin kurulu aracılığıyla daha hızlı bir şekilde hapse atılmalarını sağlamak için zaten güçsüz -fakir ve beyaz ırktan olmayan insanlar-olanların elinden haklarını alıyor. Bu gruptakiler ‘eğer inşa ettiysek, gelecekler' şeklindeki ilkelerinden de anlaşıldığı gibi, boş cezaevi kalmayacağına inanıyor gibi görünüyorlar. Cezaevlerinin artırılması üzerine derin yatırımlar yapan bu güçlü endüstrilerin aksine, mimarlar için daha önemli olan şey cezaevlerinin bu çoğalması içindeki rolümüzü tekrar değerlendirmek ve adil olmak."

Organizasyon, sayının artışını önlemek için mimarların tasarım yeteneklerini cezaevi tasarımı yerine üniversiteler ve oyun alanları gibi pozitif sosyal mekanlar için kullanmalarını öneriyor. Bu tarz binalar inşa edilirse cezaevlerinin inşaatının önleneceği düşünülüyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.