Gazetede, "TOKİ Başkanı Sulukule için ağlamış" başlığını görünce, nedense, 'insanlar yerinden yurdundan oldu' deyip de üzülmüş olabileceğini düşündüm.

Meğer ki öyle değilmiş. Haberi okuyunca anladım. Hatırlamanız için haberin bir iki cümlesini aktarıyorum:

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, Sulukule'deki kentsel dönüşüm çalışmaları için, "İstanbul Maltepe'de bir kentsel dönüşüm projesi yapmaya başladık. Bütün sivil toplum kuruluşları (STK) ayağa kalktı; ‘siz bir kültürü yok ediyorsunuz, insanları yerinden ediyorsunuz' diye. Ben gece ağladım. Brüksel'de bile Sulukule olayını devlet temsilcilerinin önüne koydular" diye konuştu.

Bu sözleri, TOKİ'nin, 2007 faaliyetlerinin ibra edildiği TBMM KİT Komisyonu'nda sarfetmiş.

Meğerse, TOKİ Başkanı, sivil toplum kuruluşları ayağa kalktığı için, konuyu Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'na kadar taşıdıkları için üzülmüş de ondan ağlamış.

Arşive şöyle bir baktım da TOKİ Başkanı sanırım Milliyet'in haberini gördükten sonra gözyaşlarına mani olamamıştır, diye düşündüm.

Yandaki kupürde göreceksiniz... Sulukule ile ilgili gelişmeleri takip ederken Sulukule için Avrupa Parlamentosu'nda yarım günlük bir oturum düzenleneceği bilgisine ulaşmıştım. Avrupa Parlamentosu'nun gündeme alıp, yarım gün zaman ayıracak kadar önemli gördüğü bu gelişmeyi haber olarak 21 Ekim 2007'de Milliyet'in üçüncü sayfasında verdik.

Meğer ki bilmeden TOKİ Başkanı'nı üzmüşüz.

Peki yerinden yurdundan edilen insanların üzüntüsü ne olacak?

TOKİ Başkanı, "Kimseyi mağdur etmedik, konut sahiplerine konut verdik, konut istemeyene para verdik, para almadan verdiğimiz konutları sattılar, parasını 15-20 günde yediler" demiş. Arkasından da "Nereye harcadıkları belli" diyerek kişileri zan altında bırakmış.

Yıllarca yaşadıkları yerden sürgüne gönderilen çoğu işsiz güçsüz olan bu insanlar, geçinmek için evlerini satmayacak da ne yapacaktı? Ömrü boyunca elektrik, su, doğalgaz faturası ödememiş bu insanlar, bu faturaları ödeyemeyince ne yapacaktı?

Sulukule'deki eski sefaleti görmezden gelecek değilim. Ama bu insanları sürgün etmeden bir çözüm üretilemez miydi? Kentsel dönüşümü bir rant projesi olarak görmekten vazgeçip sosyal politikalar paralelinde yürütmek çok mu zor?

TOKİ Başkanı'nın itirafı: 'Seyrantepe'de yetkilerimi aştım'
Seyrantepe'de inşaatı duran stad konusundaki tartışmalar bitmek bilmiyor. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, müteahhite ihtar çektiklerini söylüyor. Müteahhit Eren Talu, "Abu Dhabi'den ortaklarım gelecek, para konusunu çözeceğiz" diyor. TOKİ Başkanı bu sefer "15 gün süre kaldı" diye tekrar bir demeç veriyor.

Bütün bunlar devam ederken, birdenbire "TOKİ'nin stadyum inşaatıyla ne ilgisi olabilir" diye düşünürken buldum kendimi.

TOKİ, adı üstünde Toplu Konut İdaresi. Toplu konut yapacak, vatandaşa uygun fiyatla satacak. Lüks konut yapması bile abes.

TOKİ'nin yetki ve görevleri arasında stadyum yapmak var mı diye araştırmaya başlıyordum ki, Erdoğan Bayraktar böyle bir yetkilerinin olmadığını itiraf etti.

Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi'nde TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar aynen şunları söyledi:

"TOKİ olarak, Seyrantepe Spor Kompleksi projesinde kendi haddimizi, kendi yetkilerimizi aşarak, risk alarak, Türk sporuna katkılarımız olsun diye kolaylıklar gösterdik ve belli bir noktaya geldi..."

Araştırmaktan vazgeçtim.

TOKİ, Başbakanlık'a bağlı olarak çalışıyor.

Bu yetki aşımına bakalım Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu bir şey diyecek mi?

Bakanlar ceza yok diyor ama yasa hala değişmedi
Kat irtifaklı tapuların kat mülkiyetine çevrilmesi konusunda tartışma çıkınca Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir, "1000 liralık cezayı kaldıracağız" demişti.

Ardından Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, para cezasını kaldırmak için yasal düzenleme hazırlığında olduklarını açıkladı. TBMM tatile girmeden ceza hükmünü kaldıran yasayı çıkarmaya çalışacaklarını söyledi.

Ama hala ortada bir yasa yok.

Biz yasa değişikliğini beklerken Anka Ajansı bir haber geçti.

Habere göre, Türk İmar Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, tapu değiştirme yasasının yürürlükte olduğunu vurgulayarak, kat mülkiyetine geçiş süresinin 2011 yılının ocak ayına kadar uzatılmasını istedi. Türk İmar Sen Başkanı'nın verdiği demece bakılırsa yasanın değişeceği yok sanki.