Mesudiye'de ise benzerine bir daha rastlanmayacak acı görüntüler var. Ordu'nun içme suyunun da karşılandığı Karadeniz'in en büyük ırmaklarından biri olan Melet Irmağı üzerinde uzunluğu 3 kilometreyi geçen çöp poşeti yığıntısı var.
Dünya Çevre Günü'nün kutlandığı bugünlerde yeşili, yağmuru ve bozulmamış doğal güzelliği ile bilinen Ordu'da dereler ve akarsular çöplük olarak kullanılıyor.
Tam ortasından ırmak geçen Gölköy, Kabataş, Kumru ilçe merkezlerinin yanı sıra pek çok belde merkezinde de derelerin çöplük olarak kullanılması sonucu içler acısı görüntüler oluştu. Bazı dere kenarlarında belediyelerin bıraktığı çöpler görülürken, insanların da araç tekerleği, koltuk, buzdolabı gibi çöplerini dere içine attığı görülüyor. Hatta insanların ikinci, üçüncü kattaki evlerinin balkonundan çöp poşetlerini dere atmaları sonucu dere içinde yüzlerce çöp poşeti görülüyor. Evlerin balkonundan atılan bir kısım çöp poşetlerini dere kenarındaki çalılara takılması ise düşündürücü görüntülere yol açıyor.
Evlerin atıklarının yanı sıra bazı yerlerde ahır atıklarının da su kaynaklarına bağlandığı açık açık görülebiliyor. Ordu'da su kaynaklarının kirliliği üzerine araştırma yapan Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Turan Karadeniz, "Midemiz bulunmadan bir akarsuya bakamaz olduk." diyerek kirletilmekte olan çevrenin tükenmeye başladığına dikkat çekiyor.
Ordu'nun kentsel, mimari, tarihi, doğal ve kültürel değerlerinin, kıskançlıkla ve titizlikle korunmayı gerektirecek nitelikte olduğunu ifade eden Karadeniz, "Çok geç olmadan bir an önce bu duruma tepki gösterilmesi gerekiyor. Bölgede bireysel ve yerel yönetimlerin yaptığı kirliliğin yanı sıra ırmak ve çaylar üzerindeki kum-çakıl ocaklarının da faaliyetlerini sürdürmesi halinde bölgedeki plajlar yakın bir zamanda yok olacak. İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemeye başladı. Daha fazla bedel ödememek için, biran önce kişisel hırslardan, daha çok kazanma arzusundan, tembellikten, sorumsuzca doğaya zarar vermekten bir an önce vazgeçmeli. İşin dikkate değer bir başka tarafı kendisine bir bardak su verildiğinde 'Su gibi aziz ol' diyen bir anlayışın bugünkü temsilcileri bu kirliği nasıl yapabilmektedir o da bu işin ayrı bir acı yönüdür." dedi.