Haberler

Doğal Afetle Bir Kent Nasıl Yok Olur?

Tarih: 16 Eylül 2005 Derleyen: Rabia Alga

Doğal afetler sonucu kentler birer birer yok olmaya başlıyor. Coğrafi konum ve afet şekli ne olursa olsun sonuç hep aynı: onbinlerce ev ve işyeri zarar görüyor, birçok bölge sadece haritalarda mevcut hale geliyor. Doğal afet olarak suçladığımız nedenlere çok az kimse “insan”ı katıyor. Tüm bu yıkımların altında insan eli olduğu ise aşikar. Bunun en son örneği New Orleans’ta meydana gelen Katrina Kasırgası. İnsanların zorla tahliye edildiği New Orleans şimdi bir hayalet kent. Kenteki bazı müze ve enstitülerde büyük çaplı hasarların meydana gelmemesi sevindirici olsa da altyapısındaki sorunlar daha uzun bir süre kenti yalnız bıracak gibi görünüyor.

Uzmanlar restorasyon çalışmalarına başlamak için suyun tamamen boşaltılmasını beklediklerini bildiriyor. Pensilvanya Üniversitesi’nden Kentleşme ve Gayrimenkul Profesörü Witold Rybczynski, bu tür felaketler sayesinde neyin fazla neyin eksik yapıldığının ortaya çıktığını savunuyor. Meydana gelen doğal afetlerin genellikle mal sahibi ya da altyapının saklanması gibi uygulamaya yönelik nedenleri var. Aslında düşünce olarak da bazı eksiklikler dikkat çekiyor: zarar göreni yeniden oluşturma ve bildiğimiz dünyayı yeniden kurmaya yönelik yaptırımlar.

Bu konuda 1906’daki deprem ve yangın üzerine kitap yazan UC Berkeley Mimarlık Profesörü Stephen Tobriner, kenti kurtarmak isteyenlerin bir an olsun durup da kent üzerine düşünmediklerini, sadece kaybettiklerinin ne olduğunu görmek için kente baktıklarını söylüyor. Tobriner; “Öncelikle bilinmesi gereken şudur ki bu kenti “kent” olarak geri istiyoruz. Ütopik şemaları uygulamamak için birçok nedenimiz var. İnsanlar sokakların yeniden planlanması için barınaklarında yıllarca beklemeyecektir ve hepsi kentten ayrılacaktır.” diyerek pratik kararlarla daha büyük sorunların aşılması gerektiğini savunuyor. KatrinaShelter.com sitesi ile evsiz kalanlara evlerini açan birçok gönüllüden anlaşılıyorki profesör Tobriken insanların beklemeyeceği konusunda haklı. Tobriken, kenti yeniden planlarken öncelikle insanlara gerçekten hizmet etmesinin ön koşul olması gerektiğini düşünüyor. Her gelir düzeyindeki kullanıcıya uygun konutlarla New Orleans’taki mimari zenginliğin gelişeceğine inanıyor.

New Orleans ve Gulf Kıyısı’ndaki yaşananları insandan kaynaklanan bir felaket olarak nitelendirenler de gün geçtikçe artıyor. Özellikle de Amerika en önemli tarihi mimarlık yapılarını kaybettiğinin bilincine vardıkça bu sorun gündeme taşınıyor. Bunlara rağmen 17. ve 18. yüzyıldan kalma evleri, yerel yapıları, dükkanları, kilise ve sosyal merkezleri eski yerlerine koymak mümkün değil.

Umut verici gelişmeler arasında mimarların kenti yeniden yapılandırmak için gönüllü olduklarını açıklamaları yer alıyor. Özellikle bu isimler arasında kente birçok yapı tasarlayan mimarlar öne çıkıyor. Bunlardan biri de Frank Gehry. Dünyaca ünlü mimar herkes gibi yapılardan çok insanlar için endişe duyuyor ve kenti yeniden oluşturmak için gönüllü olduğunu açıklıyor. Gehry’nin bu kadar duyarlı olmasının bir nedeni daha var: 2006 yılında açılması planlanan, 30 milyon Dolar maliyetindeki müze kompleksi için 5 yapıyı kendisinin tasarlıyor olması.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.