Haberler

İnşaatta tarihi daralma

Tarih: 6 Temmuz 2009 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Hüseyin Aslan
İnşaat sektörü yüzde 18.9'luk küçülmeyle en çok daralan sektörlerden biri oldu. İnşaat, istihdam yaratan ve piyasayı hareketlendiren, ekonominin sürükleyici sektörüdür. Sektördeki daralma ve bunun sonucu olan durgunluk, demirden çimentoya, kumdan keresteye, fayanstan tuğlaya ve mobilyadan beyaz eşyaya kadar 139'dan fazla işkolunu doğrudan ilgilendiriyor.

Bu nedenle, inşaat sektöründeki durgunluk, olduğu gibi ekonominin tüm sektörlerine olumsuz yansıyor.

Konut sektörünü canlandırmak için ÖTV ve KDV'de yapılan indirim, kısa dönemli moral etkinin dışında hareketlenmeye yol açmadı. TOKİ'nin de etkisiyle oluşan konut stoku eritilmeden ve kapsamlı destek sağlanmadan sektörün canlanması öngörülmüyor. Durgunluktan çıkarak yeniden büyümeye geçilebilmesi için ekonominin lokomotif sektörlerinden olan inşaatın geniş yelpazede desteklenmesine ihtiyaç var. Bu bağlamda, hükümetin yeni finansman kaynağı oluşturması, konut kooperatiflerini kredi ve vergi muafiyeti gibi enstrümanlarla özendirmesi, belediyelerin de kooperatiflere öncelik vererek imarlı ve altyapılı arsa üretmesi durgunluktan çıkış için bir yol olarak görülüyor.

Ekonominin Karnesi
Türkiye ekonomisinin 2009'un ilk üç ayında, en kötümser tahminleri de aşan yüzde 13.8 oranında küçülmesi, ancak, savaş yıllarında rastlanabilecek tarihi bir daralmadır.

Ukrayna, Letonya ve Estonya'dan sonra dünyada krizden en çok etkilenen dördüncü ülke, Türkiye oldu.
Türkiye ekonomisinin iki çeyrek üst üste daralması, resesyona (durgunluğa) girdiğinin net göstergesidir. Bu tabloda, Türkiye'nin krizden en az etkilenen ülke olduğu söylemleri rafa kalkmıştır.

Uzmanların değerlendirmesine göre, bu dramatik daralma sonucu oluşan durgunluk, küresel krizi iyi okuyamamanın ve zamanında etkili, sürdürebilir önlem alamamanın sonucudur.

Krizin merkezindeki ABD yüzde 2.5 küçülürken, komşumuz Yunanistan yüzde 0.3 büyürken, Türkiye ekonomisi yüzde
13.8 daralmış, yılın ilk çeyreğinde ticaret sektöründe yüzde 25, inşaatta yüzde 18.9, imalat sanayinde yüzde 18.5, tarımda ise yüzde 3 küçülme yaşandı. Ayrıca, dolar bazında da milli gelirde yüzde 27.9'luk azalma oldu. Bu rakamların anlamı, 2009'un başında 2006'nın başına döndüğümüz, yani 3 yıllık gelirimizi kaybetmiş olmamızdır.

Küçülmenin Etkileri
Türkiye ekonomisindeki dramatik daralma, yatırımları erteletmiş, işsizliği körüklemiş, beklentileri kötüleştirmiş, üretimin azalmasına ve fakirliğin yaygınlaşmasına yol açmıştır. Ekonomideki çöküntü, sokağı yangın yerine çevirmiş ve geniş yoksul kitlesinin oluşmasına neden olmuştur. İnsanlarda gelir artışı olmadığı, çalışanların da ücretleri reel olarak düştüğü için hane halkı tüketimi de önemli ölçüde azalmıştır. Böylesine belirsizlik ve güvensizlik ortamında tüketimin canlanması ve esnafın moral bulması olası değildir.

Öte yandan, ekonomideki küçülme, işsiz sayısının büyümesine neden oldu. TÜİK'in rakamlarına göre işsiz sayısı 6.5 milyonu buldu. Sadece son bir yılda 1.5 milyon kişi işini kaybetti. Gerçek işsizlik oranı yüzde 20'yi, gençlerdeki işsizlik oranı ise yüzde 29'u geçti. Bunun anlamı sokakta gezen her üç gençten birinin işsiz olmasıdır.

Sonuç olarak: Resmi söylem ile yaşananlar çeliştiği için, toplumda güven bunalımı oluştu. Orta ve uzun vadeli program uygulamaya konulmadığı için toparlanmaya ilişkin umutların giderek azaldığı görülmektedir.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.