Hititlerin başkenti Hattuşa'da (Boğazköy) arkeolojik kazıların başlamasının 100. yılının kutlanacağı gelecek yıla ilişkin yoğun çalışmaların başında, kent sur duvarlarının bir bölümünün yeniden canlandırılması geliyor.
Hitit dili ile ilgili çalışmalar 19. yüzyıl sonunda başlasa da 6.5 km uzunluğunda bir surla çevrili antik kentte ilk kazmayı 1906 yılında iki Alman arkeolog Hugo Winckler ve Theodor Makridi vurmuşlardı. Kazıları günümüzde yürüten Dr. Jürgen Seeher, ''Ziyaretçilere, kent surunun Hitit dönemindeki görüntüsünü sunmak amacıyla belli bir bölümünün yeniden canlandırılmakta olduğunu'' söyledi.
UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan, bir açık hava müzesine dönüşen kentte bir Hitit yapısının yeniden ayağa kaldırılması planlanmaktaydı. Bu amaçla ''Aşağı Kentteki Büyük Tapınak'' yakınında Hitit surunun canlandırılması çalışmalarına 2003 yılında başlanmıştı. 6.5 km uzunluğundaki surun ancak yüzde biri olan 65 m uzunluğundaki bölümü, bire bir boyutlarda arkeolojik buluntulara dayalı olarak yeniden yaratılıyor.
Kerpiç tuğlalar..
İki kule, üç duvarlık bu temsili duvarda, öne çıkıntılı kuleler arasında 17 metre kadar bir uzaklık bulunuyor. Duvarın buluntulara dayalı temel genişliği 6.5-7.5 metre arasında değişiyor. Hitit yapı teknik ve malzemeleri kullanılarak yapılan duvarın yüksekliği 7-8 metre, kuleler ise 11 metreye ulaşıyor. Duvarların üstünde mazgal dişleri de gerçekleştiriliyor. Türkiye'de bu boyutlarda günümüzde gerçekleştirilen ilk kerpiç duvar uygulaması hakkında Dr. Seeher şu bilgiyi verdi:
''On ayrı kerpiç çukurunda killi toprağı saman ve su ile karıştırarak 2-3 gün mayalanmaya bıraktık. Hazırlanan kerpiç hamurunu tahta kalıplara, Hititler'in özgün (45x45x10cm) boyutlarında döktük. Günde üretilen 550 kerpiç tuğla, 10 gün güneş altında kurumaya bırakıldı.''