DesignWeek kapsamında düzenlenen konferanslardan en yoğun ilgiyi 17 Eylül’deki Droog Design’ın konferansı gördü. Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından DESIGNMEET kapsamında düzenlenen konferansı izleyenlerden bir kısmı, Droog Design’ın tasarımları hakkında çok fazla bilgiye sahip değildi. Belki de konferansı bu kadar sürükleyici kılan da buydu. Birçok kişinin ilk defa tanıştığı Gijs Bakker, Droog Design’ın ilginç tasarım yaklaşımlarıyla herkesin dikkatini çekmeyi başardı.
|
Duvar Kağıdı |
Titiz bir şekilde hazırlandığı sunumun en önemli özelliği yaptığı tasarımların, çağrıştırdığı obje ve olgularla birlikteliğiydi. Objenin insan yapısına ve karakterine uyumunun çok önemli olduğunu savunan Bakker, en önemli tasarımım dediği “duvar kağıdı” ile yaptıkları tasarımın altında neler olabileceğinin zenginliğini açıklıyordu. Duvar kağıdının üzerindeki boşluklardan başka hiçbir özelliği yok gibi görünüyordu. Beyaz bir kağıt ve üzerinde yuvarlak boşluklar. Bu boşluklardan duvarın daha önceki hali ya da eski kaplanmış duvar kağıdı görünüyordu. Amaç ise “geçmişle ilişki kurmak”.
Minimum malzemeden çok farklı tasarımların ortaya çıkabileceğini savunan Bakker, “tasarım”ın konseptten ibaret olduğunu düşünüyor.
Bakker’ın çok beğendiği tasarımlarından biri de dünyanın en hafif sandalyesi olarak tanımladığı makrameden yapılmış bir sandalye. High-tech ile Low-tech’in buluştuğu bir tasarım olarak nitelendirdiği oturma elemanı, strüktür olarak da tasarım aşamasında ileri teknoloji ile geliştirilmiş bir sistemden yola çıkıldığını doğruluyordu.
Basit ve kolay bulunan malzemelerden ilginç kullanımlar ortaya çıkaran Droog Design’ın bir mağaza için tasarladığı sergileme elemanı ise sadece bisiklet kilidiydi. Plastik kilitleri boyayarak çantaların duvara asılabileceği bir düzenek yaptıkları başarılı tasarımlarından sadece bir tanesi. Droog Design’ın oldukça popüler olan bir diğer tasarımları da bir bilezik. Bu bileziğin özelliği ise üzerinde “Not made by hand” (el yapımı değil) ve “Not made in China” (Çin malı değil) yazıyor olması.
Tasarımcıların Japonya’da tasarladıkları kentsel tasarım elemanı ise çok ilgi çeken bir tasarımdı. Büyük karmaşık bir formdan oluşan pembe strüktür. İnsanların sokakta nasıl hareket ettikleri, yaslandıkları, oturduklarını analiz ederek tüm bu vücut şekillerine uyum sağlayan bir strüktür.
İlk olarak düzenlenen DESIGNMEET konferansının bir sonraki konuğu ve tarihi şimdiden merak edilmeye başladı. Daha öncesinde 25 Ekim’de gerçekleşecek olan ARKIMEET konferanslarının konuğu Christoph Ingenhoven için kayıtlar başladı. Ayrıntılı bilgiyi www.arkimeet.com adresinden alabilirsiniz.
Bütün yorumları forumda okuyun!