Haberler

İstanbul planı tartışması alevlendi

Tarih: 17 Ağustos 2009 Kaynak: Milliyet Emlak Yazan: Yavuz Karaman
Kentin geleceğini belirleyen 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı eleştirilerin hedefi oluyor. Birçok meslek odası plandaki kararlara karşı çıkarken, en çok Silivri'ye havaalanı yapılmasına itiraz geliyor. Şu anda askıda olan plana kişi ve kurumların itiraz ve dava açma hakkı bulunuyor.

İstanbul planı tartışması alevlendi
Geçen hafta ayrıntılarını verdiğimiz 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, tartışmaları da beraberinde getirdi. İstanbul için hayati bir önem taşıyan ve kentin anayasası olarak nitelendirilen plan gelecekte kentin nasıl bir kimliğe bürüneceğini belirlemesi bakımından önem taşıyor. Yıllardan beri üzerinde çalışılan ve nerdeyse yap-boz'a dönen planın ilgili meslek odalarından yeterli görüş alınmadan ve aceleyle çıkarıldığı yönünde eleştiriler artıyor. Yıllardan beri aldığı yoğun göç ve beraberinde gelen çarpık yapılaşmayla büyük bir deformasyona uğrayan kentin plansızlığının bu planla giderilemeyeceği, aksine planın bazı noktalarda ciddi sorunlar doğuracağı öne sürülüyor.

Bu planın hazırlanma aşamasında Elektrik Mühendisleri, Harita ve Kadastro Mühendisleri, Jeofizik Mühendisleri, Maden Mühendisleri, şehir plancıları Odası ve Mimarlar Odası gibi pek çok meslek odasının yer almadığı iddia edilirken, Silivri'de üçüncü bir havalimanı yapılmasının yaratabileceği tahribat endişeleri artırıyor. 25 kilometre ileride Avrupa standartlarında Çorlu Havalimanı'nın varken, birinci derecede korunması gereken tarım alanı olan Silivri'de havalimanı yapılmasının bölgeyi tahrip edeceği düşünülüyor.

TMMOB'ye bağlı meslek odaları planın onaylanmasının ardından yayınladıkları ortak bildiride, planın yanıltıcı bir katılımcılık ve şeffaflık maskesiyle onaylandığını savundular.

Daha önce iptal edilen plandaki sakıncalı planlama yaklaşımının yeni onaylanan plana da aynen yansıdığı vurgulanırken, yeni planın da aynen iptal edilen plan gibi, teknik olarak yeterli olmayan, kente insan öncelikli değil, rant ve pazarlama öncelikli bakan bir yaklaşımın ürünü olduğu belirtildi. Ayrıca kentin gelişmesini daha da olumsuz yönlere çekecek plan kararlarının yeni planda da yer aldığı dile getirildi.

İptal edilen eski planın olumsuzluklarını ve sakıncalarını daha da artırdığı öne sürülen yeni planla ilgili odaların endişe duydukları bazı başlıklar şöyle:

Ataşehir'in batısı ticarete döndü
Merkezi hükümet tarafından bir üst plana dayanmaksızın gündeme getirilen Kartal, Zeyport, Haydarpaşa gibi birçok kentsel dönüşüm projesi iptal edilen planda yer aldığı gibi yeni planda da yer alıyor. Yeni plan, buna ilaveler de getiriyor. İlginç bir örnek, iptal edilen planda konut alanı olan Ataşehir'in batı yakasının, yeni planda ‘1. Derece Ticaret ve Hizmet Merkezi'ne dönüştürülmesidir. İptal edilen 1/100 000 ölçekli planda konut alanı olan Ataşehir'in Batı yakası, plan kararları hiçe sayılarak, 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli planlarla MİA (Merkezi İş Alanı) olarak planlandı. Onaylanan yeni 1/100.000 İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda da, bu karara aynen uyularak, bu alan, konuttan ‘1. Derece Ticaret ve Hizmet Merkezi'ne dönüştürüldü.

Kent ve insan odaklı olmayıp İstanbul'un pazarlanması ve küresel şirketlere rant alanı sunulması anlayışı temelinde gündeme getirilen bu gibi projeler İstanbul'un tarihsel ve doğal değerlerine zarar verecek.

Korunacak alanlar yapılaşmaya açılıyor
İptal edilen planda, ‘Doğal yapı eşik sentezi' paftasında ‘mutlak korunacak alan' olarak gösterilen alanlar yapılaşmaya açıldı. Bu alanların hemen hepsi, yeni planda fonksiyonlarında değişiklik olmakla birlikte, yapılaşmaya açık alanlar olarak planlandı. Araştırma sonucu varılan sentezin plan kararlarına esas olmak üzere kullanılması planlamanın olmazsa olmaz koşullarından biridir ve bunu bu derece açıkça çiğneyerek korunması zorunlu doğal değerleri yok etmek, İstanbul için geri dönülmesi olanaksız kayıplar yaratacaktır.

Bu arada, eski plana altlık olarak hazırlanan ‘Doğal yapı eşik sentezi-1' paftasında da değişiklik yapıldığı; ‘Doğal eşik sentezi" başlıklı yeni bir sentez paftası düzenlendiği; eski sentez paftasında , ‘mutlak korunacak alan' olarak gösterilmiş olan bazı alanların, yeni sentez paftasında ‘mutlak korunacak alan' statüsünden çıkarılarak, bir alt değerdeki ‘öncelikli korunacak alan' olarak gösterilmiş olduğu; batı sınırında Değirmenköy ve Çanta'daki gelişme konut alanlarının da bu çerçevede statüsü değiştirilmiş alan üzerinde yer aldıkları görülüyor.

Orman alanları tehdit altında
Kentin yaşam kaynaklarının, ormanlarının, içme suyu havzalarının korunması, bunun için kentin kuzeye doğru gelişimini engellenmesinden söz eden plan raporlarının aksine, iptal edilen eski planda olduğu gibi, yeni planda da kuzeye gelişime yol açacak plan kararları yer alıyor. Yeni planda iptal edilen plandakilere yeni sakıncalı plan kararları da ilave edilmiş. Bu çerçevede, Ümraniye'de, hem de 2-B arazisi üzerine ticaret ve hizmet alt merkezi kararı getirildiği görülüyor. Bu alan, 2-B alanı olmanın ötesinde, Elmalı içme suyu havzası ve orman alanına komşudur. Bu karar, yaratacağı çekim alanı ile kuzeye doğru gelişimi teşvik ederek, içme suyu havzası ve orman alanlarında yeni yapılaşmalara ve dolayısıyla ciddi tahribata neden olacaktır.

Kuzeye kentsel donatı alanı
Yeni plandaki bir başka sakıncalı karar örneği de, Batı yakasında, kentin kuzeyinde, iki baraj havzası arasında, ‘Tarımsal karakteri korunacak alan' üzerinde yer alan ‘Kentsel ve bölgesel donatı alanı'dır. Planın 2008 Aralık ayında meclise giren şeklinde, bu alan üniversite alanı olarak gösterilmişti. Onaylanan planda ise ‘Kentsel ve bölgesel donatı alanı' olarak gösterildi. Bölge, direk üniversite alanı olarak gösterilmesi yerine, neredeyse istenen her fonksiyonu ifade eden bir lejant kullanılması yeğlenmiş. Hâlbuki bu alanın etrafında herhangi bir yerleşme bulunmazken, aksine korunacak alanlarla çevrilidir. Bu alana bu tür bir donatı alanı gelmesine ihtiyaç olmadığı gibi, mutlak korunması gereken bir alanda bir çekim merkezi yaratmak doğal değerlerde tahribata neden olacaktır.

3. havaalanı tarım alanlarını yok edecek
Yeni planda, Batı Yakası'nda, Silivri'de, E-5 kuzeyinde,'tarımsal niteliği korunacak alan' üzerinde İstanbul için üçüncü bir havalimanı kararı getirildi. Bu kararın planlama süreci sonunda oluşmuş bir karar olmadığı açıktır. İptal edilen planda böyle bir karar söz konusu olmadığı gibi, devam edilen plan çalışmaları sürecinin hiçbir aşamasında da böyle bir ihtiyacın söz konusu olmadığı biliniyor. Fakat Ulaştırma Bakanlığı üçüncü bir havalimanı yapılacağını açıkladı. Yani, yine planlama bütününden uzak biçimde merkezi hükümet tarafından gündeme getirilen ve yerel yönetim tarafından da hemen plana işlenen bir yatırım kararı söz konusu. Plandaki bu ihtiyaç dışı yeni havalimanı korunması gerekli alanları cazibe merkezleri haline getirecek bir konumdadır ve Sabiha Gökçen Havalimanı'nın Kurtköy ve çevresinde yarattığı gelişmelerin ve doğal ve tarım alanlarındaki tahribatın bu alanlarda da yaratılmasına neden olacaktır.

Küçükçekmece su havzasından çıkıyor
Yeni planda Küçükçekmece içme suyu havzası olmaktan çıkarıldı. 1 ve 2. derece arkeolojik sit alanı olan gölün batı yakasının tamamı da üniversite alanı olarak gösterildi. Kazılar sonucunda İstanbul için son derece önemli ve çarpıcı verilere ulaşılan bu alanın yapılanmaya açılmasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktur.

Küçükçekmece, plan raporlarında da vurgulandığı gibi İstanbul'un ekolojik ve biyolojik önem taşıyan doğal yaşam mekanları arasında yer alıyor. Ayrıca, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri aynı zamanda planlama bölgesinin en önemli su toplama havzalarının ve su yüzeylerinin başında geliyor. Bu çerçevede, Küçükçekmece havzası ve yakın civarı için alınan kararlar son derece sakıncalı, tarihi, kültürel ve doğal değerler üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olacaktır.

Plan askıda bekliyor, herkes itiraz edebilir
Bu önemli planın uzun bir geçmişi bulunuyor. Plan ilk olarak 22.08.2006 tarihinde onaylandı. Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı meslek odaları tarafından 1/1000.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı hakkında iptal davaları açıldı. Böylece plan, 21.03.2008 tarihinde yargı kararı ile iptal edildi. Bu sürecin ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1/100.000 ölçekli plan üzerinde yeniden çalışmaya başladı. Ardından Şehir Planlama Müdürlüğü'nün, 14.07.2008 tarihli yazısı ile 1/100.000 İstanbul İl Çevre Düzeni Planı revizyon çalışmaları tamamlandı ve plan onay için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ne gönderildi. Bu süreç sonunda hazırlanan 1/100 000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, 13.02.2009 tarihinde oy çokluğu ile onaylandı. Plan son olarak, 15.06.2009 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkan Kadir Topbaş tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.

Plan şu anda askıda bulunuyor. Kişi ve kuruluşlar yanlış buldukları konularda plana itiraz edebiliyor. 16 Ağustos'a kadar askıda kalacak plana ilişkin yapılan itirazları belediyenin 2 ay içinde, 16 Ekim'e kadar olumlu ya da olumsuz olarak dikkate alması gerekiyor. Eğer bu süreye kadar cevap gelmemesi durumundaysa 2 ay içinde yani 16 Aralık tarihine kadar dava açılabiliyor.

Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen:
‘Planı inceliyoruz, gerekirse dava açacağız'
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen, 1/100.000 Ölçekli İstanbul çevre Planı hazırlanırken, görüşlerini bildirdiklerini belirterek,"Fakat plan onaylanırken bize hiçbir şekilde görüşleriniz dikkate alındı ya da alınmadı gibi bir açıklama yapılmadı. Bu nedenle hangi görüşlerimiz dikkate alınmadı bilmiyoruz" dedi. Demirdizen, planın son halini askıda gördüklerini vurgulayarak, "Biz bu plan hazırlanırken birinci muhatap olmalıydık fakat olamadık. Şu anda planı ayrıntılarıyla inceliyoruz. Ayrıca İstanbul'daki tüm şehir plancılarının katılacağı bir istişare toplantısı düzenleyeceğiz ve bir eylem planı hazırlayacağız" diye konuştu.

Planla ilgili incelemelerin ardından gerekirse itirazlarda bulunacaklarını açıklayan Erhan Demirdizen, itirazların dikkate alınmaması durumunda da dava açacaklarını söyledi. Demirdizen, planla ilgili olarak en fazla Silivri'ye yapılması planlanan üçüncü havaalanının kendilerini rahatsız ettiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Daha önce iptal edilen planda Silivri'ye havaalanı yapılmasıyla ilgili bir karar yok. Bu planda birden karşımıza üçüncü havaalanı çıktı. Fakat havaalanı yapılmak istenen bölge hem tarım arazisi hem de su havzalarından oluşuyor. Bu karar bölgenin bu özelliğinin tamamen yok olmasına neden olur. Zaten Çorlu'da bir havalimanı var."

‘Üçüncü köprüye dava açarız'
Erhan Demirdizen, son günlerde tartışılan boğaza üçüncü köprü yapılmasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:

"Eğer boğaza üçüncü bir köprü yapılacaksa bunun mutlaka planda yer alması gerekiyor. Bu saatten sonra plana bu derecede büyük bir eklenti yapılması planı geçersiz kılar. Çünkü üçüncü köprü gibi büyük ölçekli, kentin kuzeyinde orman alanları ve su havzalarını etkileyecek bir projenin eklenmesi planın bütünlüğünü bozar. Önceden hiçbir teknik çalışma yapılmadan köprüyle ilgili karar plana eklenmemeli. Bu en baştan planlanmalıydı. Bu karar kentin tüm dengesini bozar ve kuzeye doğru gelişmeyi tetikler. Orman alanları ve su havzaları yok olur. Üçüncü köprü ulaşım açısından ikna edici bir çözüm değil, siyasi bir karardır. Eğer üçüncü köprü plana eklenirse mutlaka dava açacağız."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.