Haberler

İmar rantında kaçınılmaz son

Tarih: 10 Eylül 2009 Kaynak: Olay Yazan: İhsan Aydın
Sel sularının adeta önüne katıp sürüklediği onlarca araç kentin caddelerini hurda yığınına döndürdü.

Otobanlar tıkandı, kent içinde trafik çamura ve sulara gömüldü. Araçların üstünde mahsur kalan vatandaşların imdadına askeri helikopterler ve arama kurtarma ekipleri yetişti.

Çok hazindir, kurtarmak için yetişemediklerimiz de oldu. Bugün onlar, sözde modern Türkiye'nin en büyük kentinde, dünya metropolünde sel sularında boğularak yaşamlarını yitirdiler. Kendilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Trakya'da ise deniz ile kara birleşti, yazlıklar, konutlar kullanılamaz hale geldi.

Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, İstanbul ve Trakya'ya düşen yağışların yüz yılda bir gerçekleşecek seviyede olduğunu açıkladı.

Ülkemiz gerçekten büyük bir felaket ile karşı karşıya.

Gün boyu televizyon ekranlarına yansıyan acı kareler gösterdi ki, Türkiye 1999 Körfez Depremi'nden bu yana gerçekten hiç ummadığı bir büyük felaket ile yeni güne uyandı. Çok şükür ki, kayıp sayımız depremdeki kadar çok değil.

Oysa bu felaketin geleceği onlarca yıl önceden biliniyordu.

Bugün kentlerimizin çoğunu ne yazık ki bu tür ürkütücü bir son bekliyor.

İmar rantının fütursuzca kent topraklarını beton yığınına dönüştürdüğünü düşündüğümüzde, aslında İstanbul, Selimpaşa, Bağcılar, İkitelli ve Saray gibi yerleşim bölgelerinde yaşanan bu vahim tablonun diğer yerleşimlerimize de çok uzak olmadığı bir gerçektir.

Kişiye özel plan tadilatları, şehir plancılarının hiçe sayılan uyarıları, para hırsının durdurulamaz tırmanışı, siyasetin çirkin hedefleri ülkemizin diğer kentlerini de böylesi kötü bir sona doğru sürüklemektedir.

Belediye meclislerinin gündemlerinin incelediğinizde, oturumlarda kararlaştırılan maddelerin yüzde 99'unun parsel bazında imar tadilatlarının oluşturduğunu görebilirsiniz.

Sadece İstanbul'da bir yılda özel parsele dönük imar değişikliği sayısının 4 bini geçtiği yazılmıştı.

İşte bu değişikliklerini getirdiği acı tablolar bugün karşımıza sel ve su baskınları olarak çıkmıştır.

Dere yataklarına, taşkın sahalarına, yeşil alanlara verilen kent rantları, ülkemize böyle ağır bir fatura çıkarmıştır.

Yağışın oluşturduğu aşırı hacmi absorbe edecek boş alanları her geçen gün betonla ve asfaltla kaplamaya devam ettiğimiz sürece, kendini emecek toprak bulamayan sular işte böyle felaketi beraberinde taşıyacaktır.

Kentlerimizi doğal afetlere karşı planlayamadığımız ve aldığımız karaları uygulayamadığımız sürece bu ve buna benzer sonraları daha çok yaşayacağımız da acı bir gerçektir.

Yerel yönetimlerimizin bugün dere yatakları üzerindeki imar politikalarının bir kez daha gözden geçirmeleri kaçınılmaz olmuştur.

Ucuz popülizmin yasadışı yapıları teşvik ettiği ve denetim mekanizmasını yeterince çalıştırmadığı sürece kentlerimizi bu tür felaketlerden nasıl kurtarabiliriz ki?

Bugün TBMM'den çıkarılacak yasalarla, kent içinde çok değerli bölgelerde bile bulunsa, bu tür riskli toprak parçalarına belediyeler kesinlikle yapılaşma izni vermemeli.

Acı olan bir durum daha var ki, Türkiye'de kaçak yapılara imar cezası kesilmesini iptal eden yargı kararının ardından parlamentomuzun halen yeni bir kanun çıkaramamış olması.

Elbette, kimileri yüzyılın afetine karşı başka ne yapılabilir ki diyecektir.

Yapılacak onca şey var ki, bunların sadece birkaçını başarabilmiş olsak, en azından taşkın bölgelerindeki imar rejimini kontrol altına alabilmiş olsak belki de bu kadar kayıp vermeyecektik.

Bursa'da da benzeri bir felaketin yaşanmayacağını kim garanti edebilir?

Gökdere'de yakın geçmişte tanık olduğumuz fezeyanı unutmak mümkün mü?

Uludağ'dan doğan ve şehrimizin ortasından geçen tüm dere yataklarında bu tür olası bir sıkıntıyı göz ardı edemeyiz.

Yazımızın sonunda, malını, canını yitirmiş vatandaşlarımızın, işyeri sahiplerimizin sel sularına kaptırdıkları eşyalarını yağmalayan afet fırsatçılarını da şu mübarek günlerde Allah ıslah etsin diyoruz.

Utanç verici bu yağma görüntüleri insanımızın ayıbı olarak kayıtlara geçmiş oldu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.