Önce bölgeden biraz söz edeyim. Yeni gelişiyor ama, maalesef sağlıksız gelişiyor. Yüksek ve dip dibe inşa edilmiş binalar, tatil yöresinin doğal dokusuna uygun olmaktan ziyade, bir toplu konut manzarası yansıtıyor. Antalya gibi, dışa dönük yaşanan, iklimi yumuşak bir ilimizde, niçin bahçeli evler yerine, koca koca apartmanlar inşa edilir, anlamak mümkün değil.
Aslında, anlamak mümkün... Ortada büyük bir rant dönüyor. Ne kadar çok metrekare inşaat yapabilirsen, o kadar çok para kazanacaksın. Bu rant meselesi ve eksik denetim, nice beldemize, ilçemize, ilimize kıydı ve kıymaya devam ediyor.
İstanbul İstanbul'dan Mardan'a
Önce altın varak yaldızlarla süslenmiş, demir parmaklıklarla karşılaşıyorsunuz. Git git, bitmiyor.
Bir tarafınızda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in malikanesi. Mardan Palace Otel, tam onun karşısında, 180 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulu. İstanbul'dan ilham alınarak inşa edilmiş. Anadolu yakasında, Kuleli, Haydarpaşa İstasyonu, diğer tarafta, yani Avrupa yakasında, eski yalılardan esinlenen görüntüler ve Beşiktaş İskelesi. Tam ortada, içinde Türk ve İtalyan lokantaları olan Kızkulesi. Tabii, Leonardo da Vinci'nin padişaha önerdiği biçimde inşa edilen Galata Köprüsü'nü de ihmal etmeyelim. Zaten giriş kapısı, aynı Dolmabahçe Sarayı'nın kapısı gibi tasarlanmış. Doğrusu ben çok etkilendim.
Azeri asıllı, Rus işadamı Telman'ın aklına nereden böyle bir oteli inşa etmek geldi diye sorup soruşturuyoruz. Meğer, evvelce, Mehmet Nazif Günal'a ait olan Kremlin Otel'de kalırmış ve Kundu bölgesini çok beğenirmiş. Daha sonra, bu araziyi bulmuş, kendisine bir villa yaptırma kararı almış. Telman, çok misafirperver olduğu için, konuklarını da ihmal etmemiş; onlar için de konutlar inşa etmiş. Otel projesi sonra aklına gelmiş. Bütün debdebesiyle, eğlencesiyle, zevkine göre o otelde yaşıyor, misafirlerini ağırlıyor ve aynı zamanda müşterilere 5 yıldızlı, özenli bir servis veriliyor.
Telman İstanbul'a hayran; geldiğinde, Çırağan Oteli'nin saray kısmında sürekli kalıyor. Otelin ismi, "İstanbul İstanbul" olacakmış. Fakat bir açık göz, bu ismi alıp, tescil ettirmiş. Telman, ona 1 milyon dolar vermiş; ismi satmamış. 10 milyon dolar istemiş. Bu yüzden, maalesef "İstanbul İstanbul" adından cayılmış. Otele Telman, babasının ismini koymuş: Mardan Palace.
Tatlıses: "Baba Telman"
Otel Genel Müdürü Cumhur Özen'le tanıştım; 36 yaşında; çok genç. Bu yaşta, nasıl böyle büyük bir otelin başına geçebildiğini sordum. Meğer, daha komi olduğu yıllardan, Çırağan Oteli'nden Telman'ı tanıyormuş. Cumhur Özen, komilikten, bellboyluktan bu noktalara kadar varmış. Kışın Spa turizmine önem vereceklerini söylüyor. Gerçekten, Mardan Otel'in, 8 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulan Spa merkezi, dünyanın en iddialıları arasında yer alıyor. Thalasso Terapi'den, Medical Spa'ya kadar çeşitli dallarda hizmet sunuyor. Thalasso Terapi, ısıtılmış deniz suyunun kullanıldığı, ödemi ortadan kaldıran, lenf drenajını sağlayan, vücudu canlandıran ve dinlendiren bir bakım türü. Medical Spa içinde hem akupunktur var, hem de iridoloji. İridoloji kelimesini ilk defa duydum. Meğer, göz irisinin incelenmesiyle, kişinin sağlık durumu tespit edilebiliyormuş ve potansiyel hastalıklar teşhis edilip, tedbir alınıyormuş. Bu arada 28 çeşit farklı masaj türü olduğunu söylemeyi de unutmayayım. Masajın yanı sıra, cilt bakımı da yapılıyor; cilt bakımında, isteğe bağlı olarak 24 ayar altın kullanılıyor. Spa merkezinin başında tecrübeli bir isim var: Şule Kara. Anlat anlat bitmez.
Mardan Otel'in Genel Müdürü Cumhur Özen, Antalya'ya, İstanbul'dan çok daha fazla turist geldiğini söyledi. 2009'da, Antalya'ya gelen turist sayısı 6 milyon olurken, İstanbul 4 milyonda kalmış. Sadece deniz, güneş yok bu ilimizde. Bütün kış, güzel bir hava... Bunun yanı sıra golf; ayrıca spor kulüplerinin kamp kurup, antrenman yapabileceği çimenli sahalar ve hafta sonu kaçıp dinlenmek isteyenler için Spa merkezleri.
Oteli gezerken İbrahim Tatlıses'e de rastladım. Bir gün önce konser vermişti. Konserden sonra da, sabahlara kadar eğlenmişlerdi. Telman'ı bir de ondan dinledim: "Çok baba adam" dedi. "Civarda golf sahası yapacak, köylüden arazisini satın alıyor. Metrekaresi 2500 diyorlar; o, üzerinde göz kalmasın diye 3000 veriyor. Kendi kazanıyor ama, kazandırıyor da. Burada gidin bir kahvehaneye 'Telman kim?' diye sorun, şu cevabı alacaksınız: Baba Telman mı?"
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!