Haberler

Bu parkı mutlaka görün çocuklarınızı da götürün

Tarih: 9 Ekim 2009 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Hürol Dağdelen
Çocukluk işte...
Geçmişte O siyah-beyaz televizyonda ekrana gelen, çocuklarıyla hayvanat bahçesini gezen aile görüntülerini izlerken, hep imrenmişimdir.

Çocuk ya babasının omuzunda ya da annesinin elini tutmuş, merakla soruyor belli ki: "Beni ısırır mı?"

Çünkü o kadar geniş bir alanda o kadar gerçekçi ve yakın ki hayvana, ister istemez ürküyor ama çok yakından da tanıyor.

Önce hayvan sevgisini hissediyor, o canlı tutsak olsa da onunla "selamlaşma" fırsatı buluyor, göz göze geliyor, özgür olduğunu görüyor.

Çünkü o koca bahçede her şey; doğal, emniyetli ve çok özel...
İzlediğim görüntüler, bir Amerikan filminden...
Hayvanlar sıkış tepiş değil, daha doğal, daha sıcak, ferah...

Bir zamanlar, İzmir Hayvanat Bahçesi öyleydi; Fuar'da dar bir alanda sıkışmıştı hayvanlar, çocukluğum onların o kümes gibi bir alanda, "mutsuz" olduklarını göre göre geçti.

O yüzden, hayvanların mutlu olduğu öyle bir ortam hayal ettim hep...
O yüzden pek sık gidemedim o bahçeye, önünden geçtim, annem ısrar etse de giremedim.

Onların o boynu bükük hallerine üzülüyordum çünkü...
En çok da, bir süre önce kaybettiğimiz, hayatını bizimle deviren Pakbahadır'a...

Bu yüzden bir süre önce hizmete giren Doğal Yaşam Parkı'nı hep önemsedim; kendim için, çocuklarım için ve özellikle, hayvanlara daha "özgür" ortam sunulmasını arzu eden herkes için...

Ama hiç gitmeye, görmeye fırsatım olmamıştı; çünkü iki kez yoldan döndüm, İzmirli akın akın parka gidiyordu, daha tenha olmasını bekledim.

Olmadı, ziyaretçisi her geçen gün arttı; sadece İzmir değil, Ege akın ediyordu Doğal Yaşam Parkı'na...

Geçen pazar, bir yolunu bulup eşim ve çocuklarımla, geçtim Doğal Yaşam Parkı'na...
Parkın ne kadar ilgi gördüğü, girişten belliydi sanki...

Otopark tıklım tıklım doluydu, aracıma zor yer buldum. Parktan içeri girer girmez de, gördüğüm ilk sahne, omuzuna çocuğunu alan bir babaydı...
Geçmişe gittim bir an, gülümsedim keyifle...

Sasalı'da kurulan "Doğal Yaşam Parkı" her yönüyle özel; her alan hayvanlara daha çağdaş, daha özgür, kendi yaşam biçimlerine uygun düzenlenmiş...

Çok geniş geze geze bitiremiyorsun.
Biz 5 saat içeride kaldık, hala görmediğimiz, gezmediğimiz alanlar vardı.
Hatta o gün Başkan Aziz Kocaoğlu'nu da gördük; vatandaşların arasındaydı.

Dinlenme ve gezme alanları, çocuk parkları, bilgilendirme levhaları düzenliydi, çevre yemyeşildi.

Hele sürüngenler ve bitkiler için düzenlenen o koca kafesin çağdaş bir görünümü vardı.

Gerçi anlatılacak daha çok şey var ama, iyisi mi önce siz görün, yaşayın.
Çünkü bu güzellik "yaşanmakla" değer bulur.

Eşim ve çocuklarım mutlu ayrıldık oradan... Tek aklımızda kalan eksiklik, hayvanların barındığı alanlarda yeşilliğin daha az oluşuydu. Küçük oğlum çıkışta, "Baba, ne güzel değil mi, hele aslanın gözlerini gördün mü" diye sorduğunda, beni çocukluğuma götürdüğünü nereden bilsin.

Sözün özü, burayı mutlaka gördün; eksikleri de olabilir ama her önemli adım yeni bir başlangıçtır.

Daha yaşanası bir dünyadır. "Doğal Yaşam Parkı" her şeye değer.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.