Haberler

Kışın gri tonlarının hükmetmediği yöre... Tire

Tarih: 9 Kasım 2009 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Nadir Uysal
Tire'de hazan mevsimi bir başka yaşanır. Doğa bir sanki bir başka hazırlanır kışa. Kış mevsiminin gri tonları hükmetmez Tire'ye. Dağlarında sarı ve yeşilin renk cümbüşünü birlikte izlemenin keyfine varırsınız Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde "Şehr-i Muazzam" olarak tanımladığı kentin tarihçesi 5000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı ordusunun urganları da dokumacılığıyla ünlü Tire tezgahlarında üretilmiş...

Doğanın kış uykusuna yatmaya hazırlandığı bu günlerde eşsiz tarihi ve doğa güzellikleriyle İzmir'in şirin ilçesi Tire sizleri bekliyor. Tire'de hazan mevsimi bir başka yaşanır. Doğa bir sanki bir başka hazırlanır kışa. Kış mevsiminin gri tonları hükmetmez Tire'ye. Dağlarında sarı ve yeşilin renk cümbüşünü birlikte izlemenin keyfine varırsınız. Aslında bu güne kadar Tire'yi görmediyseniz çok şey kaçırmışınız demektir. İzmir'in yanı başındaki bu şirin ilçe keşfedilmeyi bekliyor. Bir hafta sonunuzu ailecek bu tarihi ve doğal güzellikleriyle dolu ilçeye ayırmaya ne dersiniz? İddia ediyoruz pişman olmayacaksınız.

Şehr-i muazzam
Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde "Şehr-i Muazzam" olarak tanımladığı kentin tarihçesi 5000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli ve büyük şehirlerden biri haline gelen Tire, özellikle dokumacılık alanında büyük ün yapmıştır. Ordunun ihtiyaç duyduğu urganlar ve Yeniçerilerin iç çamaşırları yıllar boyu Tire'nin ünlü tezgahlarında üretilmiştir. İstanbul'un fethi sırasında da Fatih'in gemilerini Tire urganıyla çekip Haliç'e indirdiği bilinir. Bu güne kadar birçok yer görmüş olabilirsiniz. Ancak "Gizli Cennet" Tire'yi görmediyseniz hala bir yanınız eksik demektir. Çünkü Tire, her zaman modernleşmenin ve endüstriyel gelişmenin çok ötesinde, o saf ve bozulmamış görüntüsü ve güzelliğiyle karşılayacaktır sizleri.

Salı pazarı
Tire'yi gezmeye karar verirseniz, kentin eski tarihi dar sokaklarını, muhteşem güzellikteki tarihi evlerini, türbelerini, ayazmasını, hanlarını, hamamlarını, camilerini, içinde el yazması kitapların yer aldığı tarihi Necip Paşa Kütüphanesini ve Tire müzesini mutlaka görün. Bunların yanında parkları, mesire yerleri, yöresel yemekleri ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı pazarı olan "Salı Pazarı" ile bu şirin ilçe sizlere sayısız seçenekler sunuyor. Kızlarına, oğullarına çeyiz hazırlayan hanımlar pazarın baş müşterisidirler. Yörede yaşayan kadınların ürettikleri iğne oyaları, danteller, yemeniler ve kanaviçeler bu pazarda alıcı bekliyor. Yine ev yapımı pekmezler, zeytinyağları, reçeller, koruk ekşileri, turşular, çeşit çeşit kökler sebzenin ve meyvenin en tazesi ve doğalı pazarın hiç değişmeyen ürünlerinden. Bu kadar büyük ve ünlü pazar olurda bu pazarın dışarıdan ziyaretçileri olmaz mı ? İlçeye salı günleri kurulan dev pazar için çevre il çe ilçelerden ziyaretçiler bu pazara akın ediyor. İzmir ve Kuşadası'ndan bazı tur şirketleri de meraklılarına özel turlar düzenliyor. İddia ediyoruz ünlü Salı pazarında zamanın nasıl geçtiğine siz bile şaşıracaksınız.

Dinlenmek için
Bunlarla ilgilenmek sizlere tatlı bir yorgunluk da verebilir nihayetinde. İşte size o zaman, Derekahve'de kuş sesleri ve yeşilin bin bir tonu eşliğinde çayınızı yudumlamanızı, Toptepe'de enfes Tire manzarası eşliğinde bir akşam yemeği yemenizi veya Kaplan dağında, Cambazlı köyünde ve Değirmende yer alan restoranlarda yöresel lezzetleri tatmanızı özellikle tavsiye ediyoruz.

El sanatları çarşısı
Eğer Tire'ye yolunuz düştüyse, ilçeye özgü el sanatlarını görmeden dönmek olmaz. Tire el sanatları çarşısında unutulmaz anlar geçirebilirsiniz. Dünyada sadece Tire'de dokunan "Beledi Dokuma" tezgahını izlerken, son "Beledi Dokuma" ustasıyla söyleşme fırsatı da bulabilirsiniz. İlçede yapılan keçelerin enfes motiflerini henüz işlenirken görmeniz, el emeği, göz nuruyla nakış nakış işlenen telli nalınları hemen oracıkta ayağınıza geçirmeniz, semerci, kalaycı ve ahşap ustalarını izleyip bir çaylarını içmeniz hem onları hem de sizi mutlu edecektir. Daha bitmedi. Su kabağında harika sesler çıkartan "Kabak Kemane" ustalarının marifetli elleri sizler için unutamayacağınız anılar zinciri olarak kalacaktır.

İlçede artık tükenmekte olan el sanatları ile tanışmanız mümkün...

Keçecilik:
Koyun ve kuzu yününden yapılan keçeler, yer yazgısı, avcılar için tapa veya çobanlar için kepenek olarak kullanılır. Hayatımızdaki yeri giderek azalan keçe, günümüzde daha çok dekoratif amaçla satın alınmaktadır. Nesilleri tükenen keçe ustalarının ritimsel hareketlerle imal ettiği keçenin yapımını izlemek isteyenler için Tire, belki de son şehirlerden biridir.

Urgancılık:
Tire, Osmanlı devleti zamanında bini aşkın urgan tezgahına sahiplik yapmış. Osmanlı donanmasının halatlarının Tire'de dokunduğu ve İstanbul kuşatmasında Haliç'e indirilen gemilerde kullanılan halatların da Tire'den getirildiği, tarih kitaplarına geçen önemli bilgilerdendir. Günümüzde ise urgancılıkla uğraşanlara, sadece şehrin Eski Tire olarak adlandırılan kısmında rastlamak mümkündür.

Nalıncılık:
20 hamamı, 200'ü aşkın camisi ve geneklerine bağlı bir halkı barındıran şehirde, nalıncılık zanaatini hala yürütmekte. Camilerde abdest almak, hamamlarda yıkanmak, düğünlerde ise çeyize zengin bir görünüm vermek için alınan nalınlar, değişik renk ve desenleriyle vazgeçilmez bir hediyelik eşya klasiğidir.

Semercilik:
Semer, yük ve binek hayvanlarının sırtını korumak için kullanılan dolgu kaplamaya verilen isimdir. Oldukça zahmetli bir işçiliği vardır ve her hayvan türüne göre ayrı yapılır. Semercileri ve rengarenk semerleri görmek isteyenler için Tire çarsında yerlerini sormak yeterli olacaktır.

Yorgancılık:
Atlas yorgan altında uyumak, Tire'de yıllardır süregelmiş bir gelenektir. Pastel tonlardaki saten kumaşların üstüne işlenen zengin motifler, sayıları 20'yi geçmeyen yorgancıların emek dolu ellerinden dökülür. Hasır örgüsü, baklava, gül, mekik, limon çekirdeği gibi zarif desenleri fotoğraflamak ayrı bir zevk verir insana.

Saraçlık:
En eski mesleklerimizden saraçlık. Şimdi yok olmaya yüz tutmuş bir kültürümüz aynı zamanda. Saraçlık binek ve çeki hayvanlarının koşum takımlarını yapma ve süsleme işidir. Ayrıca saraçlar muşamba, bavul, çanta ve her türlü deri ürünleri yaparlardı. Saraçlıkta kromlanmış ve yağlı deriler kullanılır. Bunlar debbağ bıçağı ile kesilir, tıraşlanır, sonra mumlu iplik ve ucu küt iki iğneyle dikilir. Deriden başka saraçlıkta tahta, kösele, demir, sac, bez, kıl ve kıtık kullanılır. Eskiden çocukların oyuncaklarını yapanların saraçlar olduğunu biliyor muydunuz?
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.