Haberler

Atina'nın öteki yüzü

Tarih: 12 Kasım 2009 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Kadir Kemaloğlu
Her köşe başında, metro çıkışında, Akropolis'in girişinde, Olimpia'nın içinde artık heryerde Afganlı, Bangladeşli, Iraklı, Moritanyalı, Pakistanlı, mülteciler önümüzü kesiyor ve birşeyler satmak istiyor. Artık Atina'da sirtaki ve uzo yerine mülteciler konuşuluyor.

Son 20 yıldır ortadoğudan akın akın yaşanan mülteci akınlarının ilk duraklarından olan Atina, şimdilerde nüfusları 700 bine yaklaşan bu davetsiz misafirlerin sokaklardaki kovalmacasına tanık oluyor. Sirtaki, Akropol ya da tavernaların konuşulduğu Atina'ya ilk ayak basıldığında artık bu insanların neden bu kadar arttığı sohbet konusu oluyor. 

Her köşe başında, metro çıkışında, Akropolis'in girişinde, Olimpia'nın içinde artık heryerde Afganlı, Bangladeşli, Iraklı, Moritanyalı, Pakistanlı, mülteciler önümüzü kesiyor ve birşeyler satmak istiyor. Uluslararası antlaşmlar nedeniyle sığınmacı olarak görünen mültecilere Türkiye'de dahil olmak üzere bir suça karışmadıkları sürece bir şey yapılamıyor.

Uyum sorunu
Bina duvarlarına yazılmış Arapça yazılar, Aşura anmasında kanlarını akıtarak Hüseyin'in yasını tutan Şiiler, geleneksel kıyafetleri ile sokaklarda dolaşan Sudanlı kadınlar, bu kozmopolitleşmeyi tamamen gözler önüne seriyor. Ülkelerinde yaşanan savaş ve yoksulluktan kaçan insanların yeni yurtlarında yaşadıkları sıkıntılar, içinde bulundukları topluma uyum sağlamakta karşılaştıkları engeller zaman zman gün ışığına çıkıyor.

Hep yabancılar
Yaşadıkları kentin geleneksel toplum yapısına bir türlü uyum sağlayamadıklarını ve bu yüzden dışa kapalı, dar bir insan çevresinde yaşamak zorunda kaldıkları açıkça belli oluyor. Yeni bir hayata başlamak için yeni bir ülkeye giden birçok insanın çöp toplayıcılığı, fuhuş gibi oldukça zor işler yapmak zorunda kalmasının birçok mültecinin bir türlü değişemeyen kaderi olduğu da ne yazık ki Atina'nın arka sokaklarında belgeleniyor. 

Özellikle pazar günleri yaşanan ve diğer günler gece yarısından sonra ortaya çıkan mültecilerin çoğunluğunun Türkçe bilmesi ve İstanbul'da bir yaşamışlığının olması da güzergahın yönünü daha iyi belirliyor. "Bizler buraya gelmek için çok eziyet çektik" diyor birisi, Ardından öteki atılıyor, "Geldiğimz yerde yaşamak daha zor" diyor gazeteci olduğumuzu bilmeden. Sırf Türk ve müslüman olduğumuz için bizimle konuşuyor. Çünkü konuşmaya Selamın Aleyküm diye başlıyoruz. İnsan ticaretinin bu acımasız dünyada insanları ne denli bilinmezlikler içinde bir umuda yolculuğa sürüklendiği de ayrı bir muamma. Birçoğunun büyük bir umutla çıktığı ancak daha sonra daracık bir bot üzerinde belki en yakınını belki de kendi canını feda ettiği bu acımasız serüvende kimin suçlu olduğu da hala ortaya çıkmış değil.

Sirtaki ve uzo keyfi
Yine de Atina'ya gelenler bu sorunu bir sürede unutarak, Plaka Bölgesin'deki tavernalarda sirtaki ve uzo keyfini kaçırmıyor. Ertesi gün Önce Akropolis, ardından Olimpia gezileri ve Pire'de Paşa Limanı'nda bir akşam yemeği yiyen ziyaretçiler, herşeye rağmen karşı komşudan güler yüzle ayrılıyor. Çoğu kişi onların neden burada olduğun farkında bile değil ancak önlerine çıktıklarında ne yapıyor bu insanlar diyebiliyorlar. Onun dışında Yunanistan'ın başkenti Atina artık eski Atina değil. Sokak araları, turistik yerleri çikolata renkli insanlarla dolu. Ancak bu o insanlarında suçu değil...

Yaramaz çocuk Pire
Yunanistan'ın Phaleron koyunun kıyısında, Atina'nın güneybatısında yer alan ülkenin en büyük limanına sahip turistik şehri Pire, bir tepenin eteğinde kurulmuş çağdaş bir kent. Yaklaşık 500 bin nüfusa sahip, görünüm olarak İzmir'i andıran ve tarih boyunca Atina'nın limanı olmuş bir yerleşim yeri. 

Atina'nın yanıbaşında ama başına buyruk bir çocuk gibi insanı kendine çeker Pire. Yaklaşık 500 bin nüfusuyla İzmir'in Karşıyaka'sı gibi Atina'yla koyun koyuna yaşar. bir liman kenti olan ıÜüPire, Yunanistan'daki en önemli şehirlerinden biri konumundadır. Yılda yaklaşık 19 milyon yolcu ile bu daldaki dünyanın en büyük 3'üncü limanı olma özelliğini taşıyor.

19'uncu yüzyılda büyümeye başlayan Pire, günümüzde özellike kruvaziyer turizminin en önemli durak noktalarından biri durumunda. En önemli istihdam kaynağı da liman. Yaklaşık 50 bin insan burda çalışıyor. Pire Limanı'nın ikinci büyük dönüm noktası ise 2004 yılında düzenlenen Atina Olimpiyatları oldu. Bu dönemde milyonlarca insan bu limandan giriş yaparak ülke ekonomisini ciddi girdi sağladı ve Pire o dönemden sonra daha da büyüdü. 

Özellikle metro ile gidildiğinde tarihi Pire garına iniyorsunuz. Burada sizi büyülü bir ortam bekliyor. Ardından küçük bir meydan ve üst geçite çıktıktan sonra ise devasa bir liman görüntüsü sizi içine çekiyor. sahilden yürümeye başlıyorsunuz. Sağlı sollu Bizans yapıları ve kruvaziyer gemilerinden inen turistlerin şaşkın ve hayran bakışları sizi de etkiliyor. Özellikle kentin içindeki yaklaşık 4 marine denizciliğin burada ne kadar ileri olduğunu gösteriyor. Denizden kazanılmış bir kanalla yatlar ve diğer deniz araçları koruma altına alınmış. 

Özellike sahilden sonraki 3'üncü koy olan ve kimilerinin Paşa Limanı kimilerini de Turko Liman olarak adlandırdığı balık restoranlarıyla çevirili marinaya geliyorsunuz. Burda türlü deniz ürünü sizleri beklerken sıcak ilgi de gelen insanların memnun olarak ayrılmalarını sağlıyor. Herkesin bir Türkçe kelime bilmesi de bizleri mutlu ediyor. Yolda kaşılaştığımız vatandaşlarımızla sohbetin tadına da diyecek yok.

Bazıları ise akraba çkıyor. Kiminin dedesi İzmirli. Kiminin büyükannesi İstanbul'dan gelmiş bir Rum. Ama ortak noktalar çok.

Yemekten sonra bir yürüyüş yapmak için Pire'nin arka sokakları da bulunmaz bir fırsat sunuyor ziyaretçilere. Özellikle rengarenk boyalı ve iki katlı evler özenli bir korumanın sonucu olarak bizleri kendilerine hem hayran bırakıyor hemde kıskandırıyor. Aşağıdan bakıldığında "Bizim Kadifekale'den farkı yok" diyorsunuz ancak planlamanın ve bakımın ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkıyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.