Girit'teki akvaryum gezisi İTO Başkanı Ekrem Demirtaş'ın projesini çağrıştırdı. Daha önce Genova'daki, Rodos'taki benzerlerini de görmüştüm. Adamlar Iraklıon'da eski Amerikan üssünün olduğu harika koya muhteşem bir güzellik kondurmuş. Köpek balığından Müren'e, deniz anasından ıstakoza, dört bin dolayında deniz canlısı sergileniyor.

Başkan Demirtaş yıllar önce bir dalgakıran projesi ortaya atmıştı. Pasaport'ta içinde dev bir akvaryumun da yer alacağı minik bir denizaltı kenti düşlüyordu.

Hem İzmirliler olarak kendi hayatımızı güzelleştirecek, zenginleştirecek hem de gelip gidenin gözlerini kamaştıracak bir projeydi. Ama ne hükümet, ne belediyeler ne sivil toplum örgütleri ne de turizmciler, destinasyoncular destek verdi.

Finansman kolay 
Dönüşte Ekrem Bey'e projenin ne olduğunu sordum, işte yanıtı; "Dünyanın önemli kentlerinde akvaryum mevcut. Akvaryum turistik olarak büyük cazibe merkezi olduğu kadar kentlilerin denizle tanışması, denizi ve ürünlerini daha iyi tanıması açısından da çok önemli.

8500 yıllık deniz kenti İzmir'e bir akvaryumu kazandırmalıyız. Akvaryumun da içinde yer alacağı şekilde Dalgakıran Projesinin kentimize kazandırılması İzmir'in çehresini değiştirecek ve yepyeni bir cazibe merkezi kazandıracak.

Iraklıon'daki akvaryumun maliyeti 2 milyon dolar. Biz on milyon dolarlık finansmanı cebinde gezen yapımcı ve yatırımcıyı anında buluruz.

Yeni öneri
Ayrıca Kordon'dan varoşlara kadar pek çok yerde parkların içinde, 4 metre boyunda 2 metre genişliğinde akvaryumlar yapmalıyız. Özellikle varoşlarda, çocuklarımızın karşısında oturup resim yapabileceği, balıkları seyredebileceği çok güzel eğitim ve dinlence alanları oluşturabiliriz. Denizi, balıkları halkın içine, halkın ayağına kadar götürmeliyiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kocaoğlu böyle bir kampanya yaparsa biz ilk akvaryumu yapmaya talibiz."

Ekrem Bey'in herkes gibi seveni var sevmeyeni var. Ama İzmir'i sevenler, İzmir'i Sevenler Galerisi'nde boy gösteren "Beyaz yakalılar" onun projelerine sözde değil özde yani eylemde omuz vermeli.

Tuğrul Bey söz verdi
Bir kez daha kavradım. Siyasetçiler dostluğu ticaretçilere bıraksalar iyi olacak. Savaşın acıları çok gerilerde kalmış. Türk halkı da Yunanlılar da geçmişin acılarını tarihe gömüp yeni bir tarih yazılmasını istiyor. 

Eski ticaretçi yeni siyasetçi Tuğrul Yemişçi de Iraklıon toplantısındaki konuşmasında benzer görüşleri dile getirdi. Türkiye-Yunanistan arasındaki barış görüşmelerine, konsey toplantılarına oda başkanlarının, işadamlarının dahil edilmesi gereğine işaret etti.

Bilirsiniz, Venizelos savaşta yenildiği Atatürk'ü Nobel Barış Ödülüne aday göstermişti. Ne yazık ki bugünkü siyasetçiler, Atatürk ve Venizelos'un cesaretine sahip değil. Venizelos'un Hanya'daki anıt mezarını ziyaret ederken bunları düşündüm.

Viyadükler
Bu arada Tuğrul Yemişçi ile İzmir sohbetleri yapıldı. Limandaki zevksizlik abidesi viyadükler de söz konusuydu. İktidar Partisi'nin kültürel ve sosyal yönden en zengin donanıma sahip milletvekillerinden biri olan Tuğrul Bey, "İzmirliler Valisiyle, Belediye Başkanıyla, diğer ilgilileriyle anlaşsın. Ben sorunu anında çözmeye söz veriyorum" dedi.

Sevindirici bir işaret fişeği. Bakalım çakacak mı?