Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Bafa beldesininin Gölyaka köyü yakınlarında bulunan tarihi Yediler Manastırı, ilgisizlik yüzünden viraneye döndü.
Çatısı çöken, duvarları yıkılan, pencereleri çürüyen tarihi yapı, her geçen gün biraz daha eriyor.
Manastırda yeterli bakım olmayınca duvarların yıkıldığını, tarihi binanın enkaza döndüğünü söyleyen Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, "Altında insanların kalmaması sevindirici, tarihin yıkılması ise çok üzücü" dedi. Sürücü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu esere sahip çıkmasını istedi.
Dernek üyeleriyle birlikte gittikleri manastırın halini içleri sızlayarak gördüklerini kaydeden Bahattin Sürücü, "Acele edilmezse tarihi manastırdan geriye hiçbir şey kalmayabilir. Daha da önemlisi, birçok insanın altından geçtiği surlar, bir gün gezi amacıyla gelen insanların üzerlerine düşebilir" dedi. Manastırın yakınlarındaki bir kaya oyuğuna Hz İsa'nın doğumundan ölümüne kadarki yaşamını anlatan fresklerin bulunduğunu kaydeden Başkan Sürücü, "Tarihi zenginliğimiz olan freskler, her geçen yıl tahribat yaşıyor. Kaya oyuğundaki fresklerin korunması için, etrafına demir parmaklıkların yapılması yeterlidir. Gelen ziyaretçiler parmaklıkların arasından freskleri izleyebilir. İlgili kurumların bu konuya eğileceğini umuyoruz. Yediler Manastırı civarında Kerdemelik denen alanda yer alan, sürünerek girilebilen içinden su akan küçük bir mağara da bulunmaktadır. Mağaranın içindeki kayada, tarih öncesi insanlarının, dağdaki demiroksitten elde ettikleri boyayla çizdikleri kaya resimleri vardır. Binlerce yıllık prehistorik kaya resimleri Beşparmak dağları'nın en önemli zenginliklerindendir. Bunların da korunması gerekir" diye konuştu.
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği üyeleri de yetkilileri göreve davet ederek şunları söylediler: "Manastırın içine ziyaretçi girişi engellenmelli. "Ziyaretçilerin, manastırı karşıdan görebilmeleri için seyir terasları hazırlanmalı. Gölyaka köyünde yerel rehberler yetiştirilerek bilgi sahibi olmaları sağlanmalı. Bu durum ziyaretçilerin risksiz bir şekilde teraslara çıkmasına imkan yaratacağı gibi yöre insanlarının ekonomisine de katkı yapar.
Düşman saldırıları sırasında yapıldı
Bugün Yediler Manastırı olarak bilinen Kellibaron'daki Lavra'nın, 10. yüzyılda varlığı bilinmektedir. Lavra'nın mevcut binaları bugün harap durumda olmasına rağmen, geniş alana yayılırlar ve T. Wiegand'ın onları bulduğu haldedirler. Latros Dağı'nın güneybatı eteğindeki manastır, arazinin dik eğimi nedeniyle üç farklı seviyededir ve çevre duvarları sürekli olmayıp yer yer kayalarla kesilmekte ve avlu yükseltilmektedir. İkisi aşağıda ve bir tanesi de üst kesimde bulunan üç küçük kilisesi vardır. Manastırın yapı tarzı, bu yörede sürekli olarak düşman saldırılarının beklendiği dönemde yapıldığını göstermektedir.