Haberler

Nal toplama medeniyeti

Tarih: 11 Ekim 2005 Kaynak: Sabah Yazan: Ömer Lütfi Mete

Son zamanlarda İstanbul'un önemli merkezi alanları ile ilgili devasa inşaat tasarılarının ardı arkası gelmiyor. Dubai Veliaht Prensi'nin 5 milyar dolarlık girişiminden sonra şimdi de Anadolu yakasının çehresini değiştireceği iddia edilen Haydarpaşa tasarısı yüceltiliyor.
Birazcık eleştirel bakınca bu akımın müzmin ' Gerileme Sürecinde Müslüman Olma Sorunu' ile bağını görürsünüz: Gökdelen yarışı üç yüz yıldır Batı'nın arkasından nal toplayan ' Müslüman Adam'ın akıllanmadığını ve aynı çizgide yürümekten usanmadığını belgeliyor.
Batılı Adam'ın yaklaşık bir asır önce yaşadığı ' gökdelen kibr i' şimdi Müslüman Adam'ın kısırlaştırılmış hayalinde zirveye yerleşiyor.
Bir an düşünelim:
Bugün ' dünyanın en yüksek binasına sahibiz' diye övünecek veya ' eyvah Müslümanlar bizden yüksek bina yaptılar' diye üzülecek Batılı kalmış mıdır? Oysa bu kaba gurur şimdi Malezya'da, Dubai'de, İstanbul'da Müslüman Adam'a heyecan verebiliyor.
Neymiş; dünyanın en yüksek binası bizdeymiş!?
Ne büyük birincilik Yarabbi?
Batılı Adam gökdelen modasını aşmış, hatta gülünç bir iddiacılık yansıttığını görmüş, şimdi neredeyse bunu ilkellik sayacak olgunluğa ulaşmış, kısacası yarışı terk etmiş iken kimi geçiyorsun? Böyle bir böbürleniş Müslüman'a yakışır mı?
Kur'an diyor ki:
- Yeryüzünde şişine şişine yürüme, sen ne yeri delebilirsin, ne de dağlardan yüce olabilirsin!

İstanbul'un tam ortasına diktiğimiz ve dikeceğimiz gökdelenler, -altlarına muazzam garajlar oysak bile- can çekişen şehir trafiğine ağır yükler getirecek. Bu büyük soruna karşı herhangi bir köktenci tedbir tasarlamaktan acizken dünyanın en yüksek gökdelenini inşa etmek su katılmamış bir gericiliktir! Oysa farklı bir bakışla yüksek katlı yapı işi, ilkel bir yarış meselesi değil de, yıkılası İstanbul'u kurtaracak köktenci bir hamlenin dinamiği haline getirilebilir. Hem trafiği rahatlatacak, hem depremin doğurabileceği korkunç kayıpları azaltacak, hem de mimari kepazelikleri ortadan kaldıracak bir yöntemle aynı zamanda yeni yeşil alanlar da yaratabilir. Sözgelimi, filan semtte yirmi adet iğrenç suratlı apartmanı yıkıp, herkesin varlığını daha değerlendirecek iddiasız bir gökdelen yapabilirsiniz. Bunu yöntemleştirerek taliplere ihale etmek suretiyle bölüm bölüm bütün bir şehri birkaç yılda kurtarabilirsiniz.
Trafiği için hiçbir köktenci çözüm hayal edemediğiniz bir şehrin orta yerine dünyanın en yüksek katlı binalarını dikmeye çalışmak, felçli bir adama lüks ayakkabı hediye etmekten farklı mıdır?

Hazreti Peygamber, Miraç'la zaman boyutunu aşan yolculuğunda bugünleri görmüş gibi bazı arkadaşlarına şöyle diyordu:
- Medine'de yüksek binalar gördüğün zaman dağlara kaç. (Bu türden nakillerin bazılarında bina ile beraber zinanın çoğalması da geçer.) Şüphe yok ki, bu tavsiye doğrudan çok katlı bina yapılmasını yasaklamak anlamına gelmiyordu. Belki de Peygamber arkadaşlarından sadece bazılarına şehirden ayrılmayı, -muhtemeldir ki onların mizaçları öyle gerektirdiği için- tavsiye ediyordu. Yoksa çok katlı bina aleyhine bütün Müslümanlar için geçerli genel bir hüküm çıkarılmış değil. Ancak Peygamber tavsiyesinde, çok katlı binalarla oluşmuş şehir kültürü ile insan doğası arasında bir zıtlaşmanın izlerini görebiliyoruz. Necip Fazıl'ın 'Yakınlıktan ötürü / Uçup gitmiş yakınlık' mısralarıyla vurguladığı gibi, yaşadığımız şehir hayatı, ilgisizlik ve sevgisizlik yüzünden yeterince insani olmaktan uzak bir hayat değil midir?

Gökdelenlerin boy farkıyla küresel yarışta kişilik ispatına kalkışmak, bunu üstelik Müslümanlığını önemseyen kadroların eliyle yapmak ne cilvedir? Müslüman Adam'ın gösteriş ağırlıklı bu tür kolay ve kestirmeci yöntemlerle aşağılık duygusunu yenmeye çalışması aslında geriliği yerleşik hale getirmektedir.
Büyük bir medeniyeti oluşturan kültürün takipçileri ' ebedi nal toplayıcılık' çizgisini benimseme yolunda mı?

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.