Aşk Çeşmesi'ne sağ omuzunuzun üstünden atacağınız para, olmasını istediğiniz dilediğiniz, sol omuzundan atacağınız ise Roma'ya bir kez daha gelmeniz içindir.

Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi) daracık sokaklardan ulaşılan küçücük bir meydanda tüm güzelliği ile sizi bekler. İlk gittiğimde meydanın küçüklüğü bende hayal kırıklığı yaratmıştı sanki o gösterişli çeşme bu küçücük meydana sığmaz gibidir. İspanyol Merdivenleri ve Aşk Çeşmesi günün her saatinde kalabalıktır. Zaten Roma'nın neresi tenha ki her yer her zaman turist dolu, sanki yerden insan kaynıyor gibi. Aşk Çeşmesi, aynı zamanda dilek tutabileceğiniz bir yer. Sağ omuzunuzdan atacağınız para olmasını istediğiniz dilediğiniz, sol omuzunuzdan atacağınız para ise Roma'ya bir kez daha gelmeniz içindir. Ben daha önce atmıştım ve tekrar Roma'ya geldim, bakalım üçüncüsü ne zaman gerçekleşecek. Tabii ki olmasını istediğim bir dilek daha tuttum o da bende saklı kalsın.

İspanyol merdivenleri
Adını İspanyol Büyükelçiliği olarak kullanılan palazzodan alan İspanyol Merdivenleri, Piazza Di Spagna, Roma'nın en pahalı alışveriş semtinin kalbindedir. Yılbaşı öncesi büyük bir kalabalığın doldurduğu bu meydan ve buraya açılan sokaklarda yer alan çok şık ve pahalı butikler, mağazalar tıklım tıklım dolu idi. Anlaşılan İtaya'ya ekonomik kriz uğramamıştı çünkü Roma, Floransa ve Milano'da tüm dükkanlar, alışveriş merkezleri tıka basa alışveriş yapan canlı kalabalıklarla doluydu. Hem de pahalı sezonda olmasına rağmen. İtalya'da yüzde 30- yüzde 70 arasında yapılan ucuzluk dönemi 5 Ocak tarihinde başlıyor ve herkes buna uyum gösteriyor.

Roma'ya gidip de görülecek o kadar çok yer var ki hepsini buraya sığdırmak imkansız. Ama önerim Piazza Venezia'daki son derece görkemli beyaz mermerden yapılmış Vittorio Emauvele anıtını, Pautheon tapınağı (Tanrıların tapınağı) Vatikan'ı, San Pietro Meydanı'nı ve buradaki dünyanın her tarafından hacı olmak için gelen katolikleri ağırlayan muhteşem San Pietro Bazilikasını ve Bazilika'nın en değerli hazinesi Michelangelo'nın mükemmel Pieta'sını (Meryem'in kucağında ölü İsa heykelini) Tiber nehri üzerindeki 20 köprüden biri olan meşhur Saint Angelo köprüsünü yürüyerek geçip Castel Saint Angelo kalesini görmeden gelmeyin derim.

Vatikan

Hristiyanların kutsal şehri
Roma'nın gücü, San Pietro Bazilikası'nın her bir taşının yarattığı ruhani etkide ve Vatikan Şehri'nin görselliğiyle uyanan göz kamaştırıcı hayranlıkta yatar. Papalar ve kardinaller sömürgeciliği manevi liderlikle dizginlenmiş olmalarına karşın, politik güç dünyevi zenginlik peşinde de koşmuşlardır. Vatikan'a yapılacak bir gezi inananlar kadar inanmayanlar için de bir ders niteliği taşır.

Adını üzerinde bulunduğu tepeden alan, Ortaçağ'da sıtma salgınlarının kaynağı olan bir bataklığın çevrelediği Vatikan, 600 yılı aşkın süredir papanın ikametgahı, Mussolini'nin 1929'da imzaladığı Laterano Anlaşması'ndan bu yana da İtalya'dan bağımsız özerk bir devlettir.

San Pietro Bazilikası ile Vatikan Müzeleri'ni farklı günlerde ziyaret edin; turizm bürosundan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

San Pietro Bazilikası'nın ve 1 km'lik piazzasının panoramik manzarasını görebilmek için, binlerce hacının yaptığı gibi buraya yürüyerek gelin. Tiber Nehri'nin üzerindeki yirmi köprüden biri olan Sant'Angelo Köprüsü'nden geçin. Bernini ile öğrencilerinin melek heykelleriyle süslü köprü, İS 139'da Hadrianus'un mozolesi olarak yapılan Castel Sant'Angelo'ya çıkar.

Kale, Papa Gregorius'un rüyasında, salgının (590) sona erdiğini haber veren Başmelek Mikail'i görmesi üzerine bu adı almıştır- tepedeki heykel, meleği temsil eder.

Altıncı yüzyılda barbarlar, dairesel tuğla binayı kale olarak antik heykelleri de aşağıdaki düşmanları püskürtmek amacıyla kullandılar. Kalın surların koruduğu bir geçitle Vatikan'a bağlanan kale, tehlikeli durumlarda papanın sığınağı olmuştur.

San Pietro
Bernini, San Pietro Meydanı'nda (Piazza San Pietro) dünyanın en güzel mimari düzenlemesini hayata geçirmiştir. Bir kavis üzerinde simetrik uzayıp giden sıra sütunlar, Roma'dan ve dünyanın her yerinden (urbi et orbi), gelen hacı akınını kilisenin bağrına basmak üzere bekler. Bernini, 284 traverten sütunu, 88 yarın sütunu ve azizleri temsil eden 140 heykeli 11. yılda 1667'de tamamlamıştır. Meydanda 17. yüzyıl tarihli ikiz çeşmelerden biriyle kırmızı granit Mısır dikilitaşının arasında durup, dört sıralı Dor sütunların uyumunu seyretmek çok zevklidir. Sütunlar o kadar muntazam düzenlenmiştir ki durduğunuz noktadan arkadaki sıraları göremezsiniz.