Haberler

Venedik'te aşk başkadır

Tarih: 26 Ocak 2010 Kaynak: Yeni Asır
Sevgilinizle daracık kanallarda nazlı bir gelin gibi süzülen gondolların fışırtısını ve gondolcuların aryalarını dinleyebilir, bir zamanlar meşhur Casanova'nın sık sık gittiği bir kafede çayınızı, kahvenizi içebilirsiniz bu şehirde...

Bugün sizlerle dünyanın bir başka köşesinde bir başka rüya şehirdeyiz. Dillerden, gönüllerden düşmeyen bir kelimedir Aşk ve kimisi, "Paris'te aşk başkadır", kimisi "Roma'da aşk başkadır" der, kimileri de "Venedik'te aşkın başkalığından bahsederler hep. Acaba aşk böylesine güzel, romantik şehirlerde daha bir farklı mı oluyor, farklı mı yaşanıyor?

Bence iki kişi arasında yaşanılanlar, yaşadığınız yer ve şehirlerden ziyade birbirimize karşı hissettiğiniz duyguların yoğunluğu ile ilgili. Eğer karşılıklı gerçek aşkı bulabilmiş ve bunu sahiplenip, koruyabilmiş dünyanın şanslı kişilerinden, Allah'ın sevgili kullarından iseniz yaşadığınız aşkın yaşı, yeri, yurdu, dini, vatanı, mekanı yoktur.

Kimyasal bir vurgun

Böylesi aşklar Fas'ın Sahra çölünde de, Çin'in Çin Seddi'nde de, Fransa'nın Paris'inde de, Roma'nın Aşk Çeşmesi'nde de, Venedik'in gondollarında da, İzmir'imizin cadde ve sokaklarında da aynı duygu yoğunluğu ile yaşanır. Böylesi güzel yerler zaten var olan aşkın dozunu ve mutluluğunu arttırır, yoksa olmayan bir şeyi var etmez. Çünkü aşk, kimyasal bir vurgundur aramakla bulunmaz geldi mi vurur. Eğer siz de aşk yorgunluklarınızı ve geçmişte yaşanmışlıklarınızı bitirebildiyseniz, yeni aşklara benim gibi yelken açanlardansanız, balıkçıların deyimiyle rasgele, güzel yolculuklar diliyorum sizlere... Gönül ağlarınıza kalplerinizin prenses ve prensleri takılması umuduyla.

Venedik, İtalya'ya ilk gelişimde ağustos ayında gezdiğim bir şehir idi. Yaz sıcağında nemli havada Kemeraltı kalabalığında daracık sokaklarında insan sellerinin arasında dolaşmış San Marco Meydanı'ndaki kafelerde bir şeyler yiyip içmek, etrafı keyifle seyretmek, İtalyan tatlı hayatını ve 'Boş oturmanın tatlı hazzını' (Dolce far niente) yaşamak için için boş bir masa bulmakta zorluk çekmiştim.

Kış sessizliği

Ama bu kez aralık ayında, serin ama güneşli bir günde Venedik bana boş, bomboş terkedilmiş gibi geldi. Kafeler ve dükkanların bir kısmı kapalı, meydan ve daracık sokaklar boş, su kanallarında tek tük Gondolları ile Venedik, tıpkı bizim Kuşadası, Çeşme, Bodrum gibi tatil yörelerinin kış hüznünü yaşıyordu.

Kışın sular altında kalan Venedik'e gidebilmek için, suların çekilmesini üç kez gidişimizi erteleyerek bekledik. Ama herşeye rağmen bu inanılmaz büyüleyici şehrin efsanevi güzelliği, her mevsimde gezilip görülmeye değer, ben yine de ilkbahar ve sonbahar aylarını öneririm sizlere.

Su sesi

Bu şehirde arabaların gürültüsü ve egzoz gazı kirliliği olmadan dolaşabilir, dalgaların yosun tutmuş duvarlara çarpan hışırtısını duyabilir, daracık kanallarda nazlı bir gelin gibi süzülen gondolların fışırtısını ve gondolcuların aryalarını dinleyebilir, bir zamanlar meşhur Casanova'nın sık sık gittiği bir kafede çayınızı, kahvenizi içebilirsiniz.

Floransa'dan hızlı trenle (Eurostar) yaklaşık 450 km yolu 2,5 saatte aldık. Toscana bölgesinin eşsiz güzelliğini seyrederek geldik bu büyüleyici şehire. Lagün içerisinde bir ada şehir olan Venedik, karaya uzun bir köprü ile bağlı. Tren istasyonunda iner inmez sizi Büyük Kanal karşılıyor. Buradan kalkan Vaporetto denilen tekneler, sizi kısa bir yolculuk ile istediğiniz bölgeye ulaştırıyor.

Eni 30m ile 70m arasında değişen 3.8 km uzunluğundaki Büyük Kanal'ın iki yakasında Casa denilen evler ve Palazzo denilen mermer, tuğla ve beyaz kireç taşından yapılma binalar yaklaşık 600 yıldan beri kanalın güzelliğine güzellik katmaktadır.

Ada şehir Venedik

Venedik, Kuzey İtalya'nın doğusunda, Adriyatik denizi kıyısında, karaya 4 km uzunluğunda kara ve demiryolu köprüsü ile bağlı bir ada şehirdir.

Venedik'te adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400 köprü vardır.

Bütün taşımacılığın su yolları ve kanallarla yapıldığı Venedik, Avrupa'nın motorlu kara taşıtlarına izin verilmeyen tek büyük kentidir.

Rekor

Halkın yüzde 50'sinin geçimi turizm olan Venedik, bir günde buraya gelen 150 bin turistle inanılmaz bir rekorun sahibidir. Tabi ki gelen turistlerin büyük çoğunluğu günübirlik ziyaret için geliyor. Aksi taktirde küçük otelleri ile Venedik, gelen konuklarını ağırlayabilecek yatak kapasitesine sahip değil. Fakat bu şehri tam olarak yaşayabilmek için en az 3 gününüzü ayırmak gerekir.

Binalar

Venedik'in tipik mimarisi sayılan 14. ve 15. yüzyıl Gotik yapılarıdır. Suya dayanıklı kireçtaşından yapılmış temellerin altındaki büyük çam kazıklar, deniz yatağının 8m altına kadar uzanır.

Gondolda evlilik teklifi

Venedik deyince aklımıza ilk gelen tabiki ünlü gondollarıdır. Yüzyıl önce 10 bin olan gondol sayısı, zamanımızda 200 kadardır. Bu ince sivri uçlu, siyah ulaşım aracının sürücüleri ise, hasır şapkaları, çizgili tişörtleri, siyah pantolonları ile ve de Napoliten şarkılarıyla bilinen gondolculardır.

Eğer Venedik'e giderseniz torunlarınıza anlatacağınız bir anınız olsun istiyorsanız, sakın paraya kıyıp gondollara binmeden gelmeyin.

Bu bölümü yazdığım bugün bir tanıdığımla yazı dizimin yayınlanan ilk 3 bölümünü konuşuyorduk ki 5 yıl önce eşine evlilik teklifini Gondol'da parmağına yüzük takarak yaptığını, ikisi de heyecandan nerdeyse gondolu devirmeye az kaldığını ilk günkü heyecanı ile anlattı. Ne güzel bir anı değil mi, tam torunlara anlatılacak cinsten.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.