İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sırf bizler için yanına bir minibüs dolusu belediye yetkilisini alarak Portekiz'in başkentine gitmemiş olsa, Lizbon ve İzmir körfezlerinin birbirlerine benzediklerini öğrenemeyecektik!
"Hık" demiş, Lizbon'un burnundan düşmüş bir İzmir... Lizbon'a minibüsle gitmediler kuşkusuz. Uçtular.
Heyetteki İzmir aşıkları çok oldukları için "minibüs dolusu" dedim.
Belediyeciler sırf bizleri düşündüklerinden ve İzmir sevgisiyle de dolu olduklarından, taa Lizbon'a giderek orada İzmir körfezi için gemi ve iskele modelleri aradılar.
Neden Lizbon da, örneğin Pire değil, Yunan adaları değil, ya da Dubrovnik, Venedik değil?
Bir bildikleri vardır herhalde. Çünkü onlar bilirler, herşeyi bilirler...
15 deniz mili yapabilen 400-500'er kişilik deniz otobüslerini pek beğenmişler. Bizim cesetler, çatlayacak gibi olsalar bile ancak 11 mil hız yapabiliyorlarmış.
Lizbon'dakileri görünce İstanbul Teknik Üniversitesi'ne çizdirdikleri biner kişilik klasik körfez vapurlarından da vazgeçmişler.
Bu arada Avrupa'nın önde gelen firmalarından biri olduğunu söyledikleri Hollandalı bir firma yetkilileriyle de görüşmüşler.
Çok verimli geçmiş Lizbon seyahati anlayacağınız.
Çok deniz otobüsü alacaklarmış çok. Bir de gıcır gıcır feribot.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ağır abileri, beğendikleri deniz otobüsleriyle Lizbon turu da atmışlar.
İzmir'deki iskeleler de Lizbon'dakiler gibi olacakmış.
Dünya, dev gibi iskelelerden çoktan vazgeçti ama... Şimdi pek çok körfezde, denizdeki dubalar iskele görevi yapıyorlar da.
Bizimkiler ise koskoca iskeleleri beğeniyorlar hala.
Sözün özü belediyecilerimiz, deniz taşıma sisteminin tüm püf noktalarını bir-iki günde ziyadesiyle öğrenmişler. Alkışlar...
Cesetleri diriltmek!
Sözü körfez vapurlarından açtık ya biraz daha sürdürelim.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, körfez vapurlarını yıllardır değiştiremeyince, mevcut emektarların isimlerini değiştirmeye kalkıştı.
Belediyeye ait üçü arabalı olmak üzere 10 körfez vapuru ile TURYOL'dan kiralanan 14 motora "Metin Oktay, Göztepe, Karşıyaka" gibi isimler verilecekmiş.
İzmir İçin Denizcilik Kültür ve Düşünce Platformu'nun (İZDEN) internette yaptığı anketle tespit edilen bu isimler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca onaylanırsa, ahı gitmiş vahı kalmış gemilere yeni isimler verilecekmiş.
Pek lazımdı.
Bizler eski gemilere yeni isim verme telaşındayken, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO), son teknolojiyle donatılan her biri 600 yolcu kapasiteli yepyeni üç vapur; Sütlüce, Hasköy ve Kasımpaşa'yı hizmete soktu.
Turistik amaçlı da kullanılacak olan vapurlar, panoramik görüş açılarıyla İstanbul'a yepyeni bir güzellik kattılar.
Haliç Tersanesi'nde tamamen Türk mühendis ve işçilerince inşa edilen 42 metre boyunda, 8.5 metre enindeki vapurlar, 12 deniz mili sürat yapabiliyorlar.
Görüyorsunuz ya, "iş bilen" İstanbul'un malı, İzmirli "işbilmez" biz züğürtlerin çenesini yoruyor.
Yazık, insan üzülüyor.
Resmen kıskanıyorum.