Haberler

Karlar altında Dursunbey

Tarih: 22 Şubat 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Hürol Dağdelen
Geçmişle bugünün, birbirini ezmeden kaynaştığı, özel bir ilçe Dursunbey... Daracık sokakları, giderek azalan tarihi evleri ve MS. 132 yıllarına dayanan geçmişiyle, Türkiye'nin kent turizmine aday yerleşim yerlerinden biridir.

Yoğun kar altında girdik Dursunbey'e... Aracımıza takılı zincirlerden biri kopmuş, tek zincirle saatte 10 km yol katederek, gecenin geç bir saatinde vardık bu eski Osmanlı kentine... Kenti kaplayan kar, seyri doyulmaz bir kış manzarasını bahşetmişti bizlere...

Kasım ayında yaptığımız Simav gezisi, Tetik Yaylası ve Gölcük yüreğimizi ısıtmıştı adeta... Doğayla bir arada yaşamak, onun insanoğluna sunduğu nimetlere tanık olmak, en güzel fotoğrafları çekmek için yarışmak, bir duyguyu daha yaşama isteğimizi artırmıştı; kara kışın içinde olmak... Yani lapa lapa yağan kar altında yolculuk edip, bir zirveye ulaşmak... Bir orman evinde gece boyunca kar yağışını camdan izlemek... Karı, kırk yılda bir gören,İzmirliler için bundan daha özel bir yaşam anı olabilir mi?

Yolumuz Balıkesir'e

Yine bir gün "Sarmaşık" hazırlığı içindeyim, Engin Yavuz telefonla aradı beni... Sesi çocuk gibi heyecanlıydı, "Hürol, bu kez kar izlemeye gideceğiz, Ocak ayı sonunda... Çünkü Ege'nin kuzeyinde yoğun kar yağışı olacağını öğrendim meteorolojiden... Eğer niyetleysen, bizimle Balıkesir-Gölcük'e gelirsin."

Tek söylediğim şey "Evet" oldu, "seve seve"...

Hedefimiz önce Balıkesir'in tarihi kenti Dursunbey'in Orman İşletmesi'ne bağlı Değirmeneğrek Konuk Evi'nde bir gece geçirmekti. Ancak bizden önce davrananlar olmuş, orada yer kalmamıştı. Sonraki durak Gölcük oldu, yani zirveden izleyecektik kar yağışını... Gölcük'ü bize öneren, orman işletmesinde görevli, tek kadın işletme şefi .... hanımdı. Dursunbey'e gittiğimizde bizi kibarlığı, sevecenliği ve aydın yüzüyle karşılayan.... hepimizi çok etkilemişti.

Dikkat, yol kaygan

Yine sabahın köründe aynı ekip, yani ben, Engin Yavuz, Aykut Fırat ve Işık Teoman düştük yollara, Manisa'da sabahçı bir lokantada çorba içip, henüz kar yağışından sebeplenmemiş yolda ilerlemeye başladık. Yol boyunca, nerede ilginç bir manzara, bir insan yüzü, bir çayevi görsek duraksadık, fotoğraf çektik, sohbet ettik, uyarı aldık: "Dikkat edin Balıkesir il sınırına girdiğiniz andan itibaren yoğun kar yağışı var. Aracınızda çekme halatı, zincir bulunsun..."

Biz de her zamanki pişkinlikle, "Sorun değil, hepsi mevcut, teşekkür ederiz" diyerek savuşturduk bu uyarıları...

Ta ki, Balıkesir sınırına kadar. İşte burada kar fırtınasına yakalandık, her yer bembeyaz, inanın göz gözü görmüyor, bir an iliklerimize kadar üşüdük. Araç ilerliyor ama yürekler kuşkulu, ya kayarsak?

Bu sırada Aykut atladı, "Kar kalınlaşmaya başladı, artık kar zincirlerini takalım"...

Zaten gezi boyunca biz eller cepte, Aykut'un, Işık'ın çabalarını izledik, sanki "denetçi!" gibi... Onlar ise soğuk havaya aldırmadan, olayın içindeydiler. Bu arada ilk depremi de yaşadık. Yanımıza aldığımız zincir, binek araçlar içinmiş, bizim aracımıza küçük geldi, ne yaptıysak olmadı. Acemi mangası gibi bakakaldık yol kenarında, kar yağışı ise, giderek azgınlaşıyordu.

Gölcük hayal oldu!

Bir süre korka korka yol aldık, yakında bir köye ulaştık, aradığımız zincirden ara ki bulasın, orada bir tamirci arkadaşın üstün çabalarıyla elimizdeki zinciri, otomobil lastiklerinden keserek elde ettiğimiz kuşaklarla genişlettik. Oh be şimdi içimiz rahat...

Ancak mutluluğumuz 10 kilometre sürmedi. Zincirin biri koptu, inanın tek zincirle, korka korka, saatte 10 kilometre hızla, yaklaşık 20 santimetre kar kalınlığında, yoğun fırtına eşliğinde yol aldık. Akşam saatlerinde ise Gölcük kavşağına vardık, ama girmek mümkün değildi. Az ötede ise Balıkesir'in taerihi bir kenti olan Dursunbey vardı. Mecbur oraya gidecektik.

Özel bir ilçe

Geçmişle bugünün, birbirini ezmeden kaynaştığı, özel bir ilçe Dursunbey... Daracık sokakları, giderek azalan tarihi evleri ve MS. 132 yıllarına dayanan geçmişiyle, Türkiye'nin kent turizmine aday yerleşim yerlerinden biri.. Dursunbey ve çevresi oldukça eski yerleşim yerlerindendir. Dursunbey'in yakın tarihteki adı Balat olmakla birlikte, nahiye teşkilatının kurulması ile birlikte adı bölgeye yerleşen Türkmenlerin ileri gelenlerinden Dursun Ağa'ya izafeten Dursunbey olarak değiştirilmiş... Balıkesir'e bağlı bir bucak merkezi iken 1925 yılında ilçe olmuş. Belediye teşkilatı ise 1900 yılında kurulmuş...

İlçeye varır varmaz, kapanmaya az kala bir lastikçi bulduk, orada da aracımıza uygun zincir... Peki ama nerede kalacaktık, Orman işletme Müdürlüğü'ne gittik ve bizi üzen haberi orada öğrendik. Gölcük'e çıkmamız mümkün değildi, çünkü kar kalınlığı 40 santimi bulmuştu.

Bir tek şey kalıyordu yapacak ya otel ya da öğretmenevi... Bu arada mideler de açlıktan zil çalıyordu. Sonuçta öğretmen evinde yer bulduk. Sonra da ver elini lokanta... Dursunbeyliler çok zarif insanlar, yabancıya karşı kibar bir toplum... Yemek yediğimiz lokantada gördüğümüz ilgi, inanılmazdı. Sempatik tavrılar, coşku ve güleryüz, bize yaşadığımız sıkıntıları unutturmuştu.

Kar manzarası

Ertesi sabah, kar altında bir Dursunbey vardı. Kenti kaplayan kar, seyri doyulmaz bir kış manzarasını bahşetmişti bizlere... Bu eski Osmanlı kenti, daracık sokakları, tarihi evleri azalsa da, insanı çeken bir büyü yayıyordu etrafına... 1990 yılında 13.025 olan Dursunbey ilçe merkezi nüfusu 2000 yılında 14.654'e, 2007 yılında 17.701'e yükselmiş. Nüfusun sürekli artmasının en önemli nedeni, oldukça fazla olan çevre köylerden ilçe merkezine olan göç... Şehir, artan nüfusa paralel olarak hızlı bir şehirleşme içinde... Bu durum da belediyenin imar, altyapı ve sosyal hizmet alanını oldukça genişletmiş...

Çok güzel, huzurlu, sakin bir kentte koca bir günü fotoğraf çekmekle, insanlarla sohbet etmekle, sokak aralarında tur atmakla geçirdik. Kentin hala bozulmamış, 100 yıllık sokakları olsa da, bir tarafı da çağdaş bir kimliğe kavuşuyordu. Tarihi evler azalmış, çoğu apartman olmuştu. Ama Dursunbey o eski gizemini hala koruyordu. Dönüş yolunda ise, Simav'a kadar uzayıp giden müthişy bir kar manzaraları bekliyordu bizi...

Nasıl Gidilir?

Dursunbey, bağlı olduğu il olan Balıkesir'in doğusunda. Balıkesir - Kütahya yöresinin engebeli ve ormanlık bölgesinde, Balıkesir'e 72 km. uzaklıkta ve Ankara-İzmir demiryolunun 7 km. kuzeyindedir. İlçenin rakımı 639 m. Yüzölçümü 1952 km 2 dir. Dursunbey ilçesi bu arazi büyüklüğü ile Balıkesir merkez ilçe dahil ilde en büyük araziye sahiptir ve il yüzölçümünün yüzde 13.33'ünü kapsamaktadır.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.