Haberler

İzmir sallanırken İstanbul'u düşünmek

Tarih: 18 Ekim 2005 Kaynak: Sabah Yazan: Erdal Şafak

İzmir ve çevresinin 5.7 ve 5.9 büyüklüğünde iki deprem ve onları izleyen artçı şoklarla beşik gibi sallandığı saatlerde sevgili dostumuz Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'yı arayıp, "Beklediğiniz büyük deprem bu mu" diye sorduk. Yanıtı, "Hayır" oldu; "6 ve üstünde deprem beklentim devam ediyor.".

Işıkara Hoca'nın her fırsatta hatırlattığı (Her hafta görüştüğümüz için de en sık bize tekrarladığı) bir iddiası var: Türkiye'nin bir yerinde çok yakın bir gelecekte en az 6 büyüklüğünde deprem olacak.

Bu iddiasını elbette bilimsel verilere dayandırıyor: "Türkiye'de yılda bir kez 6 veya üstünde deprem olması ihtimali yüzde 63. En son 1 Mayıs 2003'te Bingöl'de 6.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Aradan 2.5 yıl geçti. Bu deprem sessizliğini pek iyiye yoramıyorum."

Dahası hergün biraz daha yaklaşan büyük İstanbul depremini düşündükçe tedirginliği ve kaygısı iyice artıyor Işıkara'nın. Bizim de. Çünkü Ulusal Deprem Konseyi'nin uyarıları kulağımızda yankılanıyor. Konsey 17 Ağustos 1999 depreminin 6'ncı yıldönümü nedeniyle yaptığı ve "manifesto" diyebileceğimiz açıklamada bakın nasıl bir tablo çizmişti:

Ezberlenecek bildiri
* Yeni bir Afet Yönetim Sistemi hâlâ kurulamadı ve yeni bir kurumsal yapılanma oluşturulamadı.
* Ülke, bölge ve yerel ölçeklerde zarar azaltma amaçlı Sakınım Planları hazırlanamadı.
* İmar ve afet mevzuatı 1999 depremlerinden elde edilen dersler doğrultusunda yeniden düzenlenemedi ve zarar azaltmada önemli araçlar olan mikrobölgeleme, kentsel risk etkenlerini belirleme, sakınım planları gibi yeni imar araçları geliştirilemedi .
* Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali üzerine çıkarılan ve sistemi geriye götüren 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu'na bile sahip çıkılamadı. Merkezi ve yerel yönetimlerin ilgisizliği ve denetimsizlik nedenleriyle sistem etkisiz hale geldi.
* Yine 1999 sonrasında getirilen Doğal Afet Sigortaları sistemi geliştirilip yaygınlaştırılacağı yerde, yeni çıkarılan yasalarla mevcut sistem delindi, zayıflatıldı.

Konuşup unutacağız
* Afet zararlarının azaltılması faaliyetleri konularında merkezi, bölgesel ve yerel düzeylerde gereken önlemler alınamadı. Kalkınma planları arasında rasyonel dengeler kurulamadı. Afet zararlarının azaltılmasında her ölçekteki planlamanın etkin bir araç olarak kullanılabileceği gerçeği kavranamadı.
* Deprem riskinin belirlenmesi çalışmalarının temelini oluşturan, Türkiye'nin aktif tektoniği, diri fayları ve depremselliği faaliyetlerinde bugüne kadar ciddi bir koordinasyon ve işbirliği sağlanamadı. Bu amaca yönelik olarak Maden Tetkik Arama (MTA) tarafından belirli bir program içerisinde ve kıt kaynaklarla yürütülmeye çalışılan jeoloji, jeofizik ve jeodezi disiplinlerince birlikte yürütülmesi gereken Ar-Ge çalışmalarına başlanamadı.
* İstanbul için 4 üniversitemiz tarafından hazırlanan Master Plan'da öngörülen çözüm yollarının çok azı eyleme dönüştürülebildi: Bazı okullar, kamu binaları ve viyadüklerin güçlendirilmesi gibi.

Geçen haftaya Manyas'ta ortaya çıkan kuş gribi damgasını vurmuştu. Bu hafta da depremi konuşacağız. Ama sadece konuşacağız. Sonra da unutacağız.

Çünkü biz Birleşmiş Milletler'in ilan ettiği ve her yıl ekim ayının ikinci çarşambası olarak belirlenen "Afet Zararlarının Azaltılması Uluslararası Günü"nü bile unutan tek ülke olarak dünyaya parmak ısırttık.

Bir hafta sonra İzmir defterini kapatır, kaçak inşaatlarımıza ve rant yağmasından pay kapma yarışına döneriz!

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.