i-deco Fuar Alanı
Tasarım ve mobilya fuarı i-deco 3 Mart'ta CNR Expo'da açıldı. Fuarın ilk gününde onur konuğu olarak gelen İtalyan mimar ve tasarımcı Piero Lissoni ürünleri ve tasarım anlayışı ile ilgili bir konuşma gerçekleştirdi.
Kendini tasarımcı olarak adlandırmayan, insan olmanın ve yaptığı işlerde "insan ölçeği"ni kullanmanın önemli olduğunu vurgulayan tasarımcı, kendine ayrılan bölümde ürünlerini sergiledi ve katılımcılarla mimarlık ve tasarım ekseninde sohbet etti.
Lissoni, konuşması sırasında
Lissoni, bundan 26 yıl önce, okuldan mezun olduğunda, şu anda ortağı da olan arkadaşıyla Milano'da bir tasarım stüdyosu kurma kararı aldı. Şu anda hala Milano'daki bu stüdyoda ortağı ile birlikte tasarımın her disiplininde çeşitli ürünler vermeye devam ediyor.
Lissoni, İstanbul'da Benetton mağazasının Suadiye şubesini yeniledi. Bu proje için eski bir binayı alarak yeniden tasarlayan tasarımcı, "Benim için çok iyi bir deneyimdi. Çünkü biz inşaat mühendisleri ve işçilerle bire bir çalıştık. Bu benim için harikaydı. Çünkü, hep birlikte, gece gündüz çalıştık ve ortaya çok güzel bir bina çıkardık," diye ekledi.
Lissoni, konuşması sırasında
"Ben bir tasarımcı, mimar ya da grafiker değilim. Ben bir insanım. İnsan ölçütlerinde çalışıyoruz ve yaptığımız işim temeli sadece budur. İnsancıl olmayı seviyorum ve tasarımlarımı hayata geçirrken de insan ölçeğini esas alıyor ve buna göre ürünlerime form veriyorum. Ortaya çıkardığım ürünlerinden boyutu önemli değil. Bu bir bina da olabilir ya da burada görmekte olduğunuz şu kahve makinesi de..." Lissoni kendini bu şekilde tanımlıyor...
Her zaman mühendisiyle birlikte çalıştıüını söyleyen Lissoni, ölçülerin O'nun için çok önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, bugün için tasarladığını, gelecekte ne olacağını bilemediği için sadece şu anı yaşadığını ve şu an için tasarım yapmayı tercih ettiğini söyledi.
Lissoni, konuşması sırasında
Tasarım eğitimine inanıp inanmadığı ile ilgili soruya ise, aslında tasarım eğitimine inanmadığını, üniversitelerin yetersiz olduğunu, hayattan öğrenmenin ve hümanist olmanın kendinin geliştirmede esas olduğuna dikkat çekti.
Sokaktaki kadınlardan ilham aldığını belirten tasarımcı, yolda yürürken kadınların giydikleri ve taktıkları şeylerdeki ahenkten esinlendiğini söyledi. Özellikle Akdeniz kültürünün çok açık fikirli bir kültür olduğunu ve bu vizyonda kendini geliştirdiğini ekledi.
Son yıllarda gittikçe popülerleşen ve neredeyse her tasarımcının, mimarın kullandığı ya da kullanmaya çalıştığı "ekoloji" kavramı ile ilgili , "Ekoloji artık çok moda. Ben sadece ekolojik bir ürün yapacağım diye bir şey tasarlamam. Üstelik bu kavramın niye bu kadar abartıldığını da anlamıyorum," diyerek sözlerini tamamladı.