Böyle bir rezillik Londra'da olmaz.. New York'ta olmaz.. Paris, Roma, Berlin'de de olmaz.. En baştan olmaz.. Diyelim oldu. 24 saatte düzeltilir.. İstanbul aylardan beri bu rezilliği yaşıyor, kimsenin ama kimsenin umurunda değil..

Niye?..

Bu rezilliğe köpürmesi "Bu ne ayıptır" diye bas bas bağırması, 24 saat içinde düzeltilmesi için emir vermesi gerekenler, inanın bu satırları okuyana kadar rezilliğin farkında bile olmamışlardır. Çünkü bu ülkede düzen, halkın yaşadığı rezillikleri, sorumlu olanlara fark ettirmeme üzerine kurulmuştur.

Manzaraya bakın şimdi..

100 metrenin içinde İstanbul'un üç önemli salonu var. Cemal Reşit Rey Konser Salonu.. Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu ve Lütfi Kırdar Kongre Merkezi.. Bunların üçü de hemen her gece dolu.. Üçünde de geceler saat sekizde başlıyor.. Bu 100 metrelik yola, her gece saat 7 ile 8 arasında yaklaşık 5 bin kişi geliyor. Nasıl geliyor.. Özel otoları veya taksilerle.. Başka ulaşım yok çünkü.. Bu da, bu 100 metrelik yola her gece en az bin, 1500 araba gelmesi demek.

Şimdi rezilliğe bakar mısınız?.
Bu 100 metrelik yol, çıkmaz sokak..

Burası yeniden düzenlenirken kimse plana bakıp "Bu ne rezillik. Millet bu üç salona nasıl gelip gidecek" dememiş.

Şimdi, akıp giden değil, çıkmaz sokağa dalan bir yoğun trafik var, her gece.. Bu kadar olsa iyi.. Bu üç şeritli yolun iki yanına erken gelenler park ediyor. Yolu tek şerite indiriyorlar.

Tek şeritli çıkmaz sokağa bin araba girecek ve çıkacak, düşünebiliyor musunuz?.
Mümkün mü?.

Trafik kilitleniyor.. Kilitleme başlıyor geriye doğru sarkmaya.. O yüz metre kilit.. Vali Konağı Caddesi'ni buraya bağlayan ara yol kilit.. Vali Konağı Caddesi kilit.. Vali Konağı'na Harbiye'den dönen Halaskargazi Caddesi kilit..

Bakın bire bir yaşadım.. Mecidiyeköy'den CRR'ye 1 saat 40 dakikada geldim geçen gece.. Bir saat 20 dakikası Harbiye CRR arası.. Öyle kilit.. Bu arada bu üç salonla hiç ilgisi olmayan, Mecidiyeköy'den Taksim'e, ya da Taksim'den Vali Konağı yoluyla Fulya'ya gidecek olanlar, aslında yolları bomboşken sırf bu kilitlenme yüzünden saatler kaybediyor..

Şimdi bu ülkenin Başbakanı, bu kentin Valisi, Belediye Başkanı buraya gelmiyorlar mı?. Geliyorlar tabii.. Daha iki ay evvel Muhsin Ertuğrul'a açılış yaptılar. Ama onlar gelirken, önlem saatler önce alınıyor. Yağ gibi kayıp geldikleri için rezilliğin farkında bile olmuyorlar..
Olsalar, bir emir, kısacık bir emirle sorunu çözecekler..

1. Bu caddeye park etmek yasaktır. Yol tek şeride inip kilitlenmez.

2. Caddenin çıkmaz olduğu Lütfi Kırdar önünde trafik için yay şeklinde bir akış düzenlenir. Buraya gelenler, ileri geri manevra yaparak U dönüşü yapmak yerine, bu yaydan ilerleyerek dönüşe geçerler. Trafik akıcı olur. Kilitlenmez.

Bakın bu çözüm için Trafik dehası falan olmak gerekmez. 10 yaşındaki çocuk aklı, ama yaşadığı ve yönetiminden sorumlu olduğu kente sahiplenme bilinci yeter..
Var mı?

Biri çıksın "Ben bu kentin sahibiyim" desin.. Diyebiliyorsa?.

Kentte Trafik Yönetimi deyince, sadece protokole yol açıp işini yaptığını sanan, halk işkence çekerken ortada bile görünmeyen İstanbul Trafik Müdürlüğü'nün adını bile anmadım, dikkat ederseniz.. Çünkü öyle bir müdürlük yıllardır yok, Avrupa'nın en kalabalık kentinde..

İstanbul Trafik Müdürü unvanlı zat, bu anlattığım yere bir gece gidip bakmışsa, rezilliğin farkına varmışsa kalemimi kırarım!..