Haberler

Oscar Adayı Filmlerin Mekanları

Tarih: 12 Mart 2010 Yazan: Selin Biçer, Beril Azizoğlu
Son birkaç haftadır gündemi meşgul eden konulardan biri Akademi Ödülleri diğer bir deyişle Oscarlar. 2009 yılının film endüstrisi adına en iyilerinin onurlandırıldığı tören birçok açıdan mimarlıkla da ilişkili. İlişki çok basit bir denklemde eşitleniyor, sinema hayatı konu alıyor ve hayat mekanlarda geçiyor. Hayat, bazen mekanları, mekan ise bazen hayatları şekillendiriyor. Arkitera Mimarlık Merkezi olarak bu yıl 7 Mart 2010'da Hollywood Kodak Tiyatrosu'nda 82. kez gerçekleşen ödül töreninde "En İyi Film" kategorisine değer görülen filmleri ve bu kurgusal yaşamların geçtiği mekanları inceledik.

82. Akademi Ödülleri

Akademi Ödülleri'nin takvimine göre her yıl Şubat ayı sonunda yapılan tören bu sene 2010 Kış Olimpiyatları'yla çakıştığı için 7 Mart 2010 tarihine ertelendi. Bu sene Alec Baldwin (ilk kez) ve O'na göre daha tecrübeli Steve Martin (üçüncü kez) gecenin sunuculuğunu üstlendi. Hollywood'da bulunan, 9 Kasım 2001'de açılan ve 2002'den beri Oscar törenlerine ev sahipliğini yapan Kodak Theatre'da ödüller sahiplerini buldu. 3.400 kişilik kapasiteye sahip salonun mimarı David Rockwell. Salon planlama ve teknik donanım açısından oldukça başarılı bulunuyor. Mimar Rockwell aynı zamanda bu sene ikinci kez sahne tasarımını yapma görevini de üstlenmiş.

1943'ten beri ilk defa "En İyi Film" adaylarının sayısı bu sene 10'a ulaştı. Ne yazık ki geçtiğimiz senelere göre aday sayısının artışı beraberinde kalite getirmiş gibi gözükmüyor.

Bu senenin "En İyi Film Adayları" ise şöyle sıralandı:

- Avatar
- The Blind Side
- District 9
- An Education
- The Hurt Locker
- Inglorious Basterds
- Precious: Based on the Novel "Push" by Sapphire
- A Serious Man
- Up
- Up In the Air

Avatar:

James Cameron'un yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu yazdığı destansı bir bilim kurgu filmi olan Avatar 9 dalda Oscar adayı olsa da, sadece 3 ödül almayı başardı (En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Sinematografi ve En İyi Görsel Efekt). Sanat yönetmenliğini Rick Carter ve Robert Stromberg, Set Dekorasyonunu ise Kim Sinclair yaptı. Rick Carter daha önce de Forrest Gump ile aday olmuştu. Bunun dışında Amistad, Artificial Intelligence: A.I., Cast Away, War of the Worlds, What Lies Beneath, Jurassic Park ile Back to the Future Part II ve Part III filmleriyle ödüllere aday gösterildi.

67. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini sahiplenen film her Cameron filmi gibi bütçesiyle ve kullandığı teknolojiyle öne çıkan yapımlardan oldu. Film 2-D, 3-D ve IMAX 3-D versiyonlarıyla 10 Aralık 2009'da gösterime girdi.

Hikaye 2154 yılında Pandora isimli doğal kaynakları (unobtanium) açısından insanları fazlasıyla cezbeden bir uyduda geçiyor. Kötü insanlar gelip barış yanlısı cici Na'vi kabilesini yurtlarından ederek istediklerini elde etmeye çalışıyor. Önceleri burada sömürgeci zihniyet ön plana çıkıyor, İngilizce eğitimi bile veriliyor. Ancak "gök insanları"nın bu niyetini hemen kavrayan kabileyi kandırabilmek için onlara benzeyen, onların dilini konuşan ve insanların kontrol ettiği yaratıklar olan "Avatarlar" laboratuvar ortamında yetiştiriliyor, aralarına salınıyor ve tabii ki olaylar gelişiyor... Aynı zamanda filmin Irak Savaşı ve 11 Eylül'e göndermeler yaptığı iddia ediliyor.

Cameron'un çocukluğundan beri okuduğu tüm bilim kurgu kitaplarından esinlenerek hayal gücünde yarattıkları filmin mekanlarını oluşturuyor. Anlaşılan hikaye o kadar güçlü olmayınca yine görselliğe yüklenilmiş. Bu yüzden yönetmen filmin etkileyici görünmesini, animasyon teknolojisiyle uyum sağlamasını ve seyirci için yeterince inandırıcı olmasını istemiş.

Bu durum sinema salonlarının kapanmaya yüz tuttuğu günümüzde 3-D salonları canlandıracak çok önemli bir gelişme olarak görenler de mevcut.

Filme mekan olan en önemli yer Pandora... Atmosferinde insanlar için zehirli gazlar bulunduğu için maske takmaları gerekiyor. Pandora sadece bir uydu değil, üzerindeki her canlıyla birlikte yaşıyor ve her şey bir biriyle bağlantılı - bir tür ortak yaşam içindeler. Devasa yaratıkların bulunduğu uyduda "karanlıkta parlama" efekti bolca kullanılmış.

Na'vi kabilesi "Home Tree" dedikleri bir çeşit merkez olan kutsal ağaçta yaşıyorlar. Burada toplanıyor, yemek yiyor, kutlama ve ayinlerini yapıyor, hatta uyuyorlar. Dikkat çeken bir diğer yer ise havada uçan "Hallelujah Mountains". Bu bölge için Çin'de bulunan Huang Shan Dağları ilham kaynağı olmuş. Avatarların yaratıldığı ve avatarla bilinç üstü bağları kurmaya yarayan kapsüllerin yer aldığı labaratuvar ve daha sonra "Hallelujah Mountains"ta karşımıza çıkan kabinler de filmin fazla endüstriyel ve bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz cinsten sözüm ona insan yapımı mekanları....
Jake Sully'nin Avatar'ı ve Neytiri Home Tree'nin bir dalında Pandora'yı izlerken
Jake Sully'nin Avatar'ı ve Neytiri "I See You" dan hemen önce
Jake Sully Home Tree'nin 3-D Modeli üzerinden mekanın detaylarını açıklarken
Jake Sully'nin Avatar'ı ve Neytiri Home Tree üzerindeki hamakvari organik yataklarında uykuya hazırlanırlarken
Havada uçan dağ olur mu demeyin, bir de Hallelujah Mountains'ı deneyin...
Hallelujah Mountains eteklerinde insan yapımı kabinler
Hallelujah Mountains eteklerinde insan yapımı kabinler
İnsanların kurdukları laboratuvar
Dr. Grace Augustine Avatar'lık uykusundan uyanırken

The Blind Side:
Bu spor içerikli dram Michael Lewis'in 2006'da yazdığı kitaptan bir uyarlama. Yönetmenliğini John Lee Hancock'un üstlendiği filmin kazandığı yegane ödül "En İyi Kadın Oyuncu" oldu.

Aman Tanrım! Bir iyilik filmi... Peki iyiliğin rengi sarı mı? Zira filmin genel mekan renginde sarı tonları ağırlıklı... Varoşlarda yaşayan uyuşturucu bağımlısı bir annenin evlatlık verdiği oğlun, Michael Oher'in öyküsünü izliyoruz. Fiziksel özellikleri nedeniyle "Koca Mike" diye çağırılan, ancak bu durumdan hiç hoşlanmayan 17 yaşındaki gencin en büyük özelliği evlatlık verildiği evlerden kaçmak. Elinde torbasıyla çamaşırhane, okulun sıcak spor salonu gibi yerlerde uyumayı tercih eden Mike okulda da oldukça başarısız. Endamı sayesinde bir Hıristiyan okuluna kabul edilen karakter günün birinde Allah'ın sevgili kulu olarak Tuohy Ailesi'ne rastlıyor. Memphis, Tennessee'de bir şatodan hallice olan evleri oldukça klasik bir tarza sahip. Pahalı mobilyalar aynı zamanda tasarımcı olan, kontrol manyağı evin annesinin seçimi.

Varoş tanımını rahatça kullanabileceğimiz siyahların çoğunlukla yerleştiği ve suç oranının yüksek olduğu bölgedeki fakir sıra evlerden birinde gerçek anne yaşıyor.

Ayrıca Michael Oher bir Amerikan Futbolu oyuncusu, doğal olarak bolca maç izliyoruz ve saha gözlemleyebiliyoruz.
Mike'ın sevdiği mekanların başında çamaşırhane geliyor
Tuohy Ailesi Şükran Günü Temsili'nden dönerken, Michael'le karşılaşmadan hemen önce
Michael, Leigh Anne'den usulce kaçmaya çalışırken evin bahçesinde yakalanıyor
Şükran Günü'nde bütün aile yemek odasında bir aradalar
Oher Ailesi'nin evinin bulunduğu tuğla duvarlı, iki katlı sıra evlerden oluşan kenar mahale
Oher Ailesi'nin evinin salonu
Okulun Amerikan Futbol sahası ve naif tribünleri

District 9:

Neill Blomkamp tarafından yönetilen filmin yapımcılarından biri de Peter Jackson! En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Kurgu ve En İyi Görsel Efekt dallarında da Oscar adayı olan filmde 1982 yılına geri gidiyoruz. Güney Afrika'nın Johannesburg kenti semalarında birgün devasa bir uzay gemisi beliriyor. Şehrin üzerinde öylece duran gemiden insanoğlu içine zorla girene kadar herhangi bir iletişim sağlanamıyor. Geminin içinde sefil durumdaki uzaylılar bulunuyor. Bu Tanrı misafirleri "District 9" adı verilen mülteci kampına hapsediliyor. Şekilleri itibariyle insanlar tarafından "karides" olarak tanımlanan yaratıklar oldukça garip ve vahşi davranışlar sergiliyor.

Mültecilerle başa çıkmak için MNU (Birleşmiş Çokuluslu Milletler) adında bir organizasyon kuruluyor. Aradan yaklaşık 20 yıl geçiyor ve District 9 kentin varoşlarından biri olarak hayatın içine karışıyor. Nüfus patlaması gerçekleşen yerleşim sınırlarına sığmamaya başlayınca MNU harekete geçip yeni bir yerleşim bölgesine yaratıkları tahliye etmek istiyor. Ancak uzaylılar bölgedeki Nijeryalı yasadışı örgütlerden de etkilendikleri ve dünyaya fazlasıyla alıştıkları için her gecekondu bölgesinde görüldüğü gibi tahliyeye yanaşmıyorlar ve olaylar gelişiyor...

Kedi mamasına uyuşturucu gibi bağımlı olan yaratıklar bölgede derme çatma barakalarda yaşıyorlar. Pisliğin kol gezdiği yerleşimde en çok rastlanan nesne ise çöpler ve artıklar...
Johannesburg semalarında ansızın beliren devasa uzay gemisi
Johannesburg semalarında ansızın beliren devasa uzay gemisi
District 9 Mülteci kampının kuş bakışı görünümü
District 9'da bir uzaylıya ait baraka
District 9'da bir uzaylıya ait barakanın altından ne çıkıyor?
Gizli el yapımı uzay gemisi
MUN'in laboratuvarında Christopheryas tutarken

An Education:

Yönetmenliğini Lone Scherfig'in yaptığı filmin En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo kategorilerin de adaylığı bulunuyordu. Dram türündeki film 1961 yılında İngiltere griliğinde geçiyor. Jenny Mellor adındaki 16 yaşındaki kültürlü bir genç kızın lisedeki son senesini anlatılıyor. Öyküyü şekillendiren konuların başında pek tabi mekanlar geliyor. Süslü gece kulüpleri, sosyetik müzayede salonları ve entelektüel konser alanları Jenny'nin başını döndürürken Oxford talibi kızımız hayatıyla ilgili önemli kararlar alıyor. Bir Fransa aşığı / özentisi olan Jenny'nin Paris yolculuğu tipik İngiliz evlerinden birinde tipik bir İngiliz ailesinin tek çocuğu olarak sürdürdüğü ortalama yaşamından bir çıkış yolu gibi gözüküyor. Kısacası bir başka Kezban Paris'te hikayesi izliyoruz...
Jenny'nin baba evinin yemek odası ve salonu
Jenny'nin bayıla bayıla caz dinlediği gösterişli gece kulubü
Klasik tazrda ahşap duvar kaplamalı şık bir müzayede salonu
Jenny Paris'te kuşlar kadar hafif ve aşık!
Jenny Paris'te demiş miydik?
Nehri izlerken sevgiline sarılıp Paris'i seyrederken şarap içmekten daha romantik ne olabilir?

The Hurt Locker:
Tarihinde ilk kez bir kadın yönetmene Oscar kazandıran filmin imzası Cameron'un eski karısı olan Kathryn Bigelow. Bu sene hem en çok dalda aday gösterilen, hem de ödül alan film olma özelliğini de taşıyor. (En İyi Film , En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Montaj, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Ses Miksaj dallarında ödül aldı)

Filmle ilgili ilk bilinmesi gereken olgu hikayenin kişilerle ilgili olması. Mekan ne kadar önemli gözükse de bu filmde bir "yer"e gönderme yapılmıyor. Adrenalin bağımlısı olan William James yeni görevine atanıyor. 2004 yılında Irak'ta geçen film içler acısı görüntüler sunuyor. Adeta taş taş üstünde kalmamış kentte patlayıcı uzmanı olan James ekibiyle birlikte sürekli tehlikenin içinde buluyor kendini. Bir Profesör'ün evinin ülkemizdeki en adi gecekondudan bile kötü durumda olduğu şehirde yaşamak şans işi.

Gündüzleri sahaya çıkan askerler tramvayı atlatamadan kendilerini prefabrik askeri kamplarda playstation oynarken bile adam öldürür halde buluyor. Eğlence için bolca içki içen askerlerde sıkça dengesiz davranışlar görülüyor.

Irak toz ve pislik içinde. İnsanlar çaresiz, sokaklarda dolaşmaktan korkuyor. Kentte sürekli bir matem havası var. Eğer The Blind Side'da iyiliğin rengi sarıysa, bu kez aynı renk toz ve kirle birleşip acıyı ifade ediyor.

Cepheden "ayağının tozuyla" gelen James'in Amerika'daki evi ise gayet sakin, temiz, düzenli ve huzurlu...
Prefabfik asker kampında dinlenme odası


Cephe


Birleşmiş Milletler Binası önü



Iraklı İsyancılar'ın mekanına Amerikan askerlerinin yaptığı baskın sırasında


Bir zamanlar belki de Irak'ın en güzel caddelerinden birinin günümüzdeki hali
James'in Amerika'da çatısındaki yaprakları temizlediği huzur dolu evi

Inglorious Basterds:

"Soysuzlar Çetesi" adıyla ülkemizde gösterilen filmin yönetmeni büyük Tarantino. Hangi zaman diliminde ve hangi ülkede geçerse geçsin hikayeye kendi tarzını başarıyla yansıtıyor. En İyi Film , En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Sinematografi, En İyi Kurgu, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Ses Miksajı dallarında Oscar adaylığı bulunan film, sadece 1 ödül alabildi.

Nazi Almanyası'nın korkutucu atmosferiyle bir nebze de olsa dalga geçebilen film bölümlerden oluşuyor. Birbiriyle bağlantılı bölümlerden ilkinde Fransa'da mandıracılık yapan bir ailenin (LaPadite Ailesi) evine konuk oluyoruz. Ahşaptan yapılmış iki katlı, kırma çatılı ev sanki ıssızlığın ortasında kalmış gibi.

Diğer bir bölümde Hitler'in ağzından salyalar saçarak yaptığı konuşmaya tanık oluyoruz. Yüksek tavanlı ve belli ki gösterişli bir yapının içinde görülen Hitler bir yandan da kendi dev duvar resmini yaptırıyor. Koskocaman bir duvarda dünya haritasına bakarak yeni işgal planları yaptığını düşündürten Hitler gittiği her yere Gamalı Haçı koydurmaktan da vazgeçmiyor.

İlerleyen bölümlerde Soysuzlar Çetesi'nin elemanları taş bir binanın bodrum katında bulunan bir tavernada başka bir ajanla buluşmaya giderken tedirgin oluyor. Olabilecek her hangi bir çatışmada kaçmanın imkansızlığı üzerine diyaloglar kuruluyor.

Almanlar sahibinin bir Yahudi olduğunu bilmeden Paris'teki ufak bir sinemayı "Stolz der Nation" filminin galası için uygun buluyorlar. Sinema zamanının mimari izlerini taşıyor. Ancak bu izler gala gecesi yine Nazi bayraklarıyla örtülüyor. Filmin mekan rengi kesinlikle kırmızı!
LaPadite Ailesi'nin ahşaptan yapılmış iki katlı, kırma çatılı ev sanki ıssızlığın ortasında kalmış gibi
Fransa'da taş bir binanın bodrum katındaki taverna buluşma noktası
Hitler'in yüksek tavanlı, bol Nazi bayraklı, dev haritalı mekanı
David Bowie'nin sesi kulaklarımızda çınlarken sinemadaki odasında Emmanuelle Mimieux gala için hazırlanıyor
Gala gecesi sinema salonu adeta Nazi üssü

Precious: Based on the Novel "Push" by Sapphire:

The Blind Side İyiliğin filmiyse eğer, bu film ise tam zıttı. "İnsan insana bunu yapar mı?" sorusunu akla getiriyor. Yönetmenliğini Lee Daniels'in yaptığı filmin senaryosu ödüllü bir romandan uyarlama.

Harlem'de annesiyle birlikte yaşayan 16 yaşındaki Claireece Precious Jones yaşıtlarına göre hem biraz geride duruyor, hem de ileride. Hala orta okulda okuyan Precious'un Down sendromlu bir çocuğu var. Okuldan uzaklaştırma alınca yeni bir eğitim sistemine mecburi geçiş yapıyor. Bir binanın 7. katında "Each One, Teach One" isimli kuruluşta öğrenim görmesiyle birlikte hayatı bir nebze de olsa değişmeye başlıyor...

Karanlık mekanlar filmin iç karartıcılığının perdesi olmuş. Issız ve soğuk sokaklardan daracık ve sevimsiz iç mekanlara yapılan geçişler oldukça başarılı. Her açıdan simsiyah bir film!
Precious bir gala çıkışı kırmızı halıda hayranlarını ve medyayı selamlarken
Harlem'de tuğla kaplı bir konut bloğu cephesi
Precious'un "Each One, Teach One"daki küçücük sınıfı
Harlem'in pis sokakları, üst geçitten geçen raylı sisteme dikkat
Sınıf arkadaşları hastane odasında Precious ve seksi erkek hemşireyi bir an olsun yanlız bırakmak istemiyor gibi gözüküyorlar!
Preciou'un evinin kapısı, sarı tonlardaki apartman koridoru

A Serious Man:

Bu sene Coen Biraderler'den bir başka kara mizah başyapıtı geldi. Filmin diğer adaylığı ise En İyi Özgün Senaryo dalındaydı. Film 1967 yazında Minnesota'nın banliyölerinde geçiyor. Filmdeki tüm mekanlar rahatsız edercesine muntazam. Retro stili filmin her yanını sarmış durumda. Şanssız bir adam olan Larry Gopnik Yahudi bir fizik profesörü. Ne ailesinden, ne de işinden yüzü gülmeyen Gopnik talihsiz olaylar zinciri içinde bulunduğu mekanların garip simetrik düzgünlüğü gibi hiç cevabını alamayacağı sorularıyla baş başa kalıyor...



Yahudi Okulunun bir sınıfı
Bir Yahudi doktorun muaynanesi
Gopnikler'in evinin bulunduğu Minnesota'nın bir banliyösü
Gopnik'in aile evinden gitmesi söylendiği için amcasıyla birlikte kaldığı Jolly Roger Motel
Jolly Roger Motel'de Gopnik'in Arthur'la birlikte kaldığı oda
Gopnik'in Fizik profesörü olduğu sınıf
Bar Mitzvah Töreninin gerçekleştiği sinagog


Up:

Komedi, dram, macera, romantizm tarzında tatlılar tatlısı bir animasyon film. En İyi Film, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Animasyon Film, En İyi Müzik ve En İyi Ses Kurgusu dalında adaylığı bulunan yapım 2 dalda ödül sahibi oldu. Walt Disney ve Pixar'ın narin ellerinden çıkmış olan film macerayı seven adamlar için yapılmış.

Carl ve Ellie macera tutkunu olan iki çocuk olarak mahallelerindeki terkedilmiş evde tanışıyorlar. Zaman ilerledikçe içlerindeki macera ateşi sönmeden bu evi allaya pullaya yuvaları haline dönüştürüyorlar. Bir gün geliyor ve ikisinin maceralarının başladığı bu ev balonların yardımıyla maceranın ta kendisi haline geliyor.

Ev gökyüzünde süzülürken balonların ardından gelen güneş ışığıyla birlikte küçük bir kızın odasının rengarenk olmuş hali filmin en başarılı mekanı.

Up In the Air:

Yönetmenliğini Jason Reitman'ın yaptığı film senenin iddialı yapımları arasında yerini alıyor. Hem komedi, hem de dram öğelerini içeren film adından da anlaşıldığı gibi havada geçiyor. Ryan Bingham bir çeşit kaplumbağa. Evini, işini, kısaca tüm hayatını bir ufak bavula sığdırıyor ya da sığacak kadar ufak bir hayat kuruyor kendine. Hatta bu konuda böbürlene böbürlene insanlara eğitimler veriyor. Evinde yaşamaktansa uçaklarda, otellerde ve konferanslarda barınmayı tercih ediyor. Filmde birçok havalimanının içinde gezebiliyoruz. Film Detroit, Michigan, Omaha, Nebraska, Las Vegas, Nevada, ve Miami, Florida'da geçiyor.

Filmin bir başka ilginçliği Amelie filmine göndermede bulunması. Bingham'ın kardeşi ve müstakbel kocası tanıdık, akraba kim varsa herkese strafora yapıştırılmış resimlerini gönderiyor ve bir ricada bulunuyorlar: "Nereye giderseniz, bizi de beraberinizde götürün ve o mekanlarda bizim için fotoğrafımızın fotoğrafını çekin". Sonuçta bir pano dolusu fotoğrafla karşılaşıyorsunuz...

Ryan Bingham'ın gittiği şehirlerden biri Wichita
Bir başka şehir ise Detroit
Miami'ye de gitti
Kansas City'ye de uğradı.
St.Louis'e tabi ki gitti.

Bingham'ın kızkardeşi ve müstakbel eşinin fotoğraflarının fotoğrafları
Uçak, havalimanı ve gökyüzü üçlüsü Bingham için gerçek ev


Oscar Hakkında
Akademi Ödülleri Dünya çapında en iyi bilinen film ödülleri ve sinema endüstrisi içinde yer alan emekçilerin en büyük rüyasını oluşturuyor. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences) tarafından ilk kez 1929'da Los Angeles'ta verilen ödüllerin gerçek adı "Academy Award of Merit" iken neden "Oscar" denildiği ise tam bir muamma. Bir söylentiye göre Akademi'nin kütüphanesinde çalışan bir görevlinin heykel figürünü amcasına benzetmesinden ötürü bu isimle anıldığı varsayılıyor.

Bir filmin Oscar'a aday olabilmesi için en az 40 dakika sürmesi, Los Angeles sınırları içinde en az bir sinema salonunda biletli gösterilmesi ve vizyon süresinin en az 1 hafta olması gerekiyor.

Akademi Ödülleri Kategorileri:

- En İyi Film (1928'den beri)
- En İyi Yönetmen (1928'den beri)
- En İyi Kadın Oyuncu (1928'den beri)
- En İyi Erkek Oyuncu(1928'den beri)
- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (1936'dan beri)
- En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu (1936'dan beri)
- En İyi Kurgu (1935'ten beri)
- En İyi Özgün Senaryo (1940'dan beri)
- En İyi Uyarlama Senaryo (1928'den beri)
- En İyi Kısa Film (1931'den beri)
- En İyi Belgesel Film (1943'den beri)
- En İyi Kısa Belgesel Film (1941'den beri)
- En İyi Sanat Yönetmeni (1928'den beri)
- En İyi Sinematografi (1928'den beri)
- En İyi Görsel Efekt (1939'dan beri)
- En İyi Kostüm (1948'den beri)
- En İyi Makyaj (1981'den beri)
- En İyi Orijinal Şarkı (1934'ten beri)
- En İyi Film Müziği (1934'ten beri)
- En İyi Ses Kurgusu (1963'ten beri)
- En İyi Ses Miksajı (1930'dan beri)
- En İyi Yabancı Film (1947'den beri)
- En İyi Kısa Animasyon Filmi (1931'den beri)
- En İyi Animasyon Filmi (2001'den beri)

Filmlerin Bize Anlattıkları...

Klostrofobik mekanlarda ya da havada, ormanda ya da varoş sokaklarda, nerede geçerse geçsin filmler de, yapılar gibi bir kişinin vizyonunu ortaya koyarken bunu ancak başarılı bir kolektif çalışma ile gerçekleştiriyor, bu çalışmanın ürünü olan kurgu ve bu kurgunun vazgeçilmez unsuru olan zaman, mekan ve olay örgüsü ilişkisi tıpkı bir mimarın tasarladığı yapılar gibi hem kendi yarattıkları zaman-mekan ilişkisinde, hem de izleyenin hayalgücünde varlığını sürdürüyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.