Haberler

Kastamonu'da ‘Yurtseverlik Sempozyumu'

Tarih: 22 Nisan 2010 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
‘Kuruluşunun 70. yılında Köy Enstitüleri' için 22 oturumda 70'i aşkın bildiri sunuldu

-"Ben bir Köy Enstitülüyüm..."
Emekli öğretmen Faik Birol, çağdaş eğitim tarihimizin "destansı" yıllarını anlattığı "Bozkırdaki Fener" kitabında kendini böyle tanıtıyor... Çünkü bu tanım, gurur duyulan bir "kimlik" ve onurla sürdürülen "devrimci"lik demek... (Kayseri-Mazaka Yayıncılık)

Nitekim Kastamonu'daki sempozyumda buluşanlar da duygulu konuşmalarına hep aynı kimliklerini anımsatarak başladılar: "Bir Köy Enstitülü olarak diyorum ki..."

Tümü "genç bakış"lı, temiz-pak giyimli, mutlaka kravatlı ve Atatürk rozetli eğitim emektarlarımızı dinlerken düşündüm: Köy Enstitüsü mezunu olup da "yurtsever"lik ve "Cumhuriyete bağlılık" duyguları güçlü olmayan tek bir kişiye bile rastlanmaması, acaba hangi nitelikten kaynaklanıyor?

"Kuruluşunun 70. Yılında Köy Enstitüleri Sempozyumu"nun sonuç bildirgesinde şöyle yanıtlanıyor: "Köy Enstitüleri, ulusal aydınlanma hedefinde ‘yaratıcı aklın' değerini ve ‘üretken toplum' olmanın erdemlerini rehber alan kuşakların yetişmesini amaçladı ve sağladı."

Böylesi bir eğitimden, günümüzde giderek artan şu çıkarcı ve bencil kafaların yetişmesi mümkün müydü? 1950'deki "karşıdevrim" hükümetinin ilk icraat olarak Köy Enstitülerini kapatması da zaten bundandı..

Kastamonu Gölköy Enstitülüler Vakfı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği ve Köy Enstitülüler Çağdaşlaşma Vakfı'nın 14-17 Nisan'da Kastamonu Üniversitesi'yle birlikte düzenledikleri sempozyumun, 22 oturumundaki 70 bildirisinden süzülen "sonuç bildirgesi"nde şunlar da vurgulanıyor: "Köy Enstitüsü sisteminden sürekli yararlanabilmek için özerk çalışan bir ‘Köy Enstitüleri Enstitüsü' kurulması, özellikle öğretmenlik eğitimi veren yüksek öğrenim kurumlarının bu deneyim ve birikimden yararlanmaları..."

Sempozyumun emektarlarından Mehmet Saydur, bildirgenin sadece "görüş"leri değil, ülkemizin ve eğitim dünyamızın esenlikli geleceği için en "yaşamsal" umut ve beklentileri de içerdiğini belirtiyor...

ÜNİVERSİTEYE DE ‘YAKIŞTI'
Cumhuriyet tarihimizin kahraman illerinden Kastamonu, onurlu geçmişi geleceğe esin kaynağı kılan fikirleri ağırlamaya ne kadar çok yakışıyorsa, "genç üniversite"si de aynı ev sahipliğin liderliğine o kadar yakışıyordu... Henüz 4 yaşındaki üniversiteyi il ve bölgeyle kucaklaştıran Rektör Prof. Dr. Bahri Gökçebay diyor ki; "Köy Enstitülerini izliyoruz, kimi binalarımızı öğrenci ve öğretim üyeleriyle birlikte çalışarak tamamladık, üniversiteyi kendi emeğimizle geliştiriyoruz..."

Başta mimar Vedat Tek'in ünlü Hükümet Konağı olmak üzere, anıtsal kamu yapılarıyla bezeli Cumhuriyet Meydanı'ndaki tarihi lise binası, özenli bir restorasyonla "Rektörlük Binası" olmuş. Görkemli taş yapının "görmüş geçirmiş" duruşu, üniversitenin kentteki saygınlığını simgeliyor. Senato Salonu'ndaki Atatürk resminde, Gazi'nin 1925'te Kastamonu'da söylediği şu sözleri okunuyor: "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz."

Fen-Edebiyat, Eğitim ve Orman fakülteleri, Sağlık, Beden Eğitimi ve Kastamonu, Cide, İnebolu'daki meslek yüksekokulları, 7 bini aşkın öğrencisi, 180'i akademisyen 350 personeliyle hizmet veren üniversitenin "Cide Rıfat Ilgaz Meslek Yüksekokulu" da ünlü yazarımızın adını ve anılarını yaşatıyor.

Bu duyarlılıkla gerçekleşen sempozyumun ardından 18 Nisan Pazar günü de Kastamonu Üniversitesi Uygulama Oteli'nin açılışı yapıldı...

‘DEVRİM MİRASI'MIZ
Onur konuğu Server Tanilli'nin rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı sempozyumda, 21 Köy Enstitüsüne ait "bina"ların da "kültür ve mimarlık mirası" olduklarını anımsattık...

Mimarlar Odası, Yüksek Mimar Yıldız Keskin'in "Devrim Mimarisi Olarak Köy Enstitüleri" konulu doktora tezini 99'da Kültür Bakanlığı'na "bilimsel kaynak" olarak sunmuş ve ülke düzeyinde "tescil" edilmelerini sağlamıştı. Bakanlığın, başvuru gerekçesinden esinlenerek Koruma Kurullarına gönderdiği 4 Ocak 2000 tarih ve 528 sayılı yazısı şöyleydi:

"Toplumsal aydınlanmamıza büyük katkıda bulunan ve dünyanın birçok ülkesinde örnek eğitim kurumu olarak esin kaynağı yapılan önemli tarihsel ve kültürel süreçlere tanıklık eden ve Cumhuriyet döneminin Atatürk ilkelerini yaşama geçirmek üzere eğitim ve çağdaş uygarlık hedeflerini simgeleyen kimlikleriyle Köy Enstitüleri yapıları 2863 sayılı yasanın 6. maddesi gereği korunması gerekli kültür varlıklarıdır."

Devletin 50 yıl sonra, bu "vefa"sıyla tarihsel onurları "tescil" edilen Köy Enstitülerimizin binaları ve arazileri gerçekten korunuyor mu?

Sempozyuma katılanlar, çoğunun bakımsızlıktan yok olmak üzere olduklarını belirttiler... Mimarlar Odası'ndan, 10 yıl önceki başvurusunun "sonuçlarını izleme"sini isteyerek şu dilekte bulundular: "Yurt düzeyinde bir incelemeyle 21 Köy Enstitüsünün durumlarına ait kapsamlı bir rapor hazırlanamaz mı?"

Bu ivedi dileği oda yönetimine iletme sözü verirken, görsel sunumumda tesadüfen kullandığım eski Köy Enstitüsü fotoğrafındaki "keman çalan" öğrenci, konuşmam bittiğinde "Merhaba" demesin mi?..

"Resimdeki kemancı Hasan Yücel"le sarmaş dolaş olurken "Kemanınız duruyor mu" sorumu şöyle yanıtladı; "Yarattığı sanat ve müzik sevgisi hiç eksilmedi..."

Yücel'in mezun olduğu Gölköy Enstitüsü binaları neyse ki "Jandarma Eğitim Taburu Komutanlığı"nda... O gün Kastamonu'dan ayrılmadan "kışla"da korumaya alınan kültür mirası binaları da gezdik. Genç subaylar, eğitim için gelen askerlere binaların tarihçelerinin de "Cumhuriyet mirası" olarak anlatıldığını söylediler...

Dedim ya, sempozyum Kastamonu'ya ve üniversitesine çok yakışmıştı...


YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.