Baltıkların başkenti, kuzeyin yeni Paris'i olarak adlandırılıyor Riga. Finlandiya Konsolosları Toplantısı öncesinde, Türkiye'yi çok seven ve sevilen geçmiş dönem Finlandiya Büyükelçimiz Maria Serenius'un davetiyle Letonya'nın başkenti Riga'yı ziyaret ettik. Eşsiz kültürel yapısıyla, muhteşem mimarisiyle, farklı dönemlerin ve kültürlerin etkileriyle büyüleyici bir güzelliğe sahip. Viyana ile, Prag'la, St. Petersburg'la karşılaştırılabilecek güzellikte, Art Nouveau (Jugendstil) yapılarıyla bütünleşmiş, ünlenmiş...
800 yıllık şehir
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş. Rus hakimiyetinin ve tarzının etkin hissedildiği, 800 yıllık şehirde binaların üzerinde insan figürleri, çoğunlukla da kadın figürlerinin yer alması dikkatimi çekti.
Şehir, ortasındaki rengarenk çiçekli parklarıyla her yönüyle yaşıyor. Bakımlı kadına benziyor Riga, erotik bir şehir. Ve güzel kadınları ile insanı gerçekten büyülüyor.
Riga, Baltık Devletleri içinde en büyük şehir olması nedeniyle endüstri, ticaret ve finans merkezi.
Enerji dolu
Aynı zamanda Baltık Bölgesi'nin en önemli kültürel ve sanatsal merkezlerinden. Tiyatro, film, dans, opera, bale, müzik, festivaller, konserler, sergiler ve sanat galerileri, her yönüyle canlı enerji dolu bir şehir.
13. yüzyıla kadar uzanan Riga tiyatrosu, dünya standartlarında. Rusya Dram Tiyatrosu, Yeni Riga Tiyatrosu, Letonya Ulusal Tiyatrosu, Daile Tiyatrosu, Riga Oda Tiyatrosu ve Kukla Tiyatrosu, başlıca tiyatro merkezlerinden.
Letonya Ulusal Opera'sı, bir sezonda 200 opera ve bale performansının sahnelendiği bir repertuar tiyatrosu.
Letonya Filarmonik Orkestrası ve Ulusal Senfoni Orkestrası, önemli resitallerini ve konserlerini, "Büyük Lonca Konser Salonu" (the Great Guild), "Arena Riga"," Dome Katedrali" (Riga Katedrali), "Ave Sol", "Küçük Lonca" ve" Wagner Salonu"'nunda veriyorlar.
Festivaller
Riga'nın çok sayıda uluslararası festivalin düzenlendiği bir kent olduğunu öğrendim. Riga Opera Festivali ve Dans Festivali'nin yanı sıra Letonya Ulusal Şarkı ve Halk Dansı festivalleri en ünlülerinden.
Otantik ve el sanatları geleneklerine önem veriyorlar, eski Letonya'yı bu geleneklerle yaşatıyorlar.
Kentteki her türlü etkinliğin yanısıra Opera Binası görülmesi gereken yerler arasında. Şanslıydım, bu ünlü opera binasında, Rusların ünlü Minsk Tiyatrosu'ndan "Lady Macbet" operasını izleme olanağı buldum.