Haberler

Su yolcusu su yolunda...

Tarih: 28 Haziran 2010 Kaynak: Zaman Yazan: Sevim Şentürk
Pek çoğunuzun varlığından bile haberdar olmadığı bir meslek 'su yolculuğu'. 500 yıl önce, İstanbul'a su getiren yapıların ve yolların bakımıyla ilgilenmeleri için oluşturulan mesleği artık sadece 7 kişi yapıyor. Hayatları yerin altında geçen su yolcuları, suyu sağlıklı bir biçimde şehre ulaştırırken bir kültürün devamını da sağlamış oluyor.

"Adım Cemal Kaya. 22 yıldır su yolcusu olarak çalışıyorum." deyince aklımıza bir soru takıldı. "Su yolcusu ne iş yapar?" "Muhtemelen suyla ilgisi vardır, su kültürü bol memleketlere yol alıyordur." diye geçirdik içimizden. Hatta bir an kendimizi Cemal Bey'in yerine koyup ırmaklara, denizlere doğru yolculuğa dahi çıktık. Ta ki onu su geçirmez zıbını, ayaklarında lastik botları ve elinde mumla Belgrad Ormanları'ndan Taksim'e giden su galerisinin içine girdiğini görünceye kadar... Yanlış okumadınız, Cemal Kaya evlerimizde musluklardan akan suların geçtiği kanalların içine giriyor, çatlakları tamir ediyor ve suyu bir yerden başka bir yere nakleden galerilerin temizliğini yapıyor. Hayatı, yerin altında, ancak bir insanın sığabileceği su kanallarında geçiyor.

Cemal Kaya, Osmanlı döneminde çok önemli bir meslek olan 'su yolcuları'nın son temsilcilerinden. Onun gibi İSKİ'ye bağlı olarak çalışan 6 kişi daha var. Son temsilciler diyoruz çünkü yaşları 45 ile 55 arasında değişen 7 usta da, "Bitti." diyor, "Bu iş esnaflık gibi bir şey değil, bizimle mezara gider; çünkü devlet geçtiğimiz aylarda 'norm yasası' ile su yolcusu alımını kaldırdı." Yani Osmanlı'dan bugüne var olan 'su yolcusu kadrosu' böylece kapatılmış oldu. Ustalar, bu duruma biraz kızsalar da 500 yıldır var olan mesleğin son temsilcisi olmak onları hafiften gururlandırıyor. Ne de olsa son yolcular olarak tarihe isimleri yazılacak! Onlar tarihe geçmeden biz hikâyelerini yazalım istedik ve ustaları her gün kat ettikleri su yapılarından birinde, Belgrad Ormanları'ndaki II. Mahmud bendinde bir araya getirdik.

"
Son su yolcusuyuz" diye gururlanıyoruz
İstanbul'da 6 ana su yolu var. Avrupa yakasındaki evlere ve çeşmelere Taksim, Halkalı, Kırkçeşme ve Hamidiye güzergâhlarından geçen sular ulaşıyor. Anadolu yakasının suyunu ise Atikvalide ve Kayışdağı su yolları karşılıyor. Kırkçeşme, Belgrad Ormanları'ndan başlıyor, Kemerburgaz ve çevresinden geçerek yol alıyor. Cemal Kaya, bu su yolundaki Sarıyer isale hattında çalışıyor. 1991'de başlamış işe. Tarihe meraklı olduğundan mıdır bilinmez ama yaptığı mesleği sanki padişahlık makamındaymış edasıyla anlatıyor. Mesleğe başvurması ise işsizlikten. 1979'da dünya evine adım atmasıyla Ordu'dan İstanbul'a göç etmesi bir olmuş. İSKİ'nin sudan anlayan işçi alacağını duyunca, 'Köy çocuğuyuz, derelerde, tepelerde büyüdük' diyerek İSKİ'ye başvurmuş. İşsizlik sebebiyle başvurduğu mesleğini şimdi çok seviyor. "Bakan olsam yaptığım işten bu kadar zevk almazdım. Ecdadın yaptığı eserler bizim sorumluluğumuzda, bir bilseniz bunları korumanın ne demek olduğunu, siz bile işi bırakıp su yolcusu olmaya karar verirsiniz." diyor. Cemal usta, bir daha kimseye verilmeyecek olan personel kartını saklamayı da unutmamış. "Torunlarıma tek mirasım, mesleğimin kıymeti." diyor.

Aydın Tutkun, 1996'dan bu yana Kırkçeşme su yollarındaki kemer ve bentlerin bakımıyla ilgileniyor. Mimar Sinan'ın Kemerburgaz civarında yaptığı Uzun Kemer, Baş Havuz, Kırık Kemer ve meşhur Mağlova Kemeri'ni günlük kontrol edip olabilecek sıkıntıların önüne geçmeye çalışıyor. Tarihi bilgisi de oldukça geniş. Bir muhafız edasıyla çalışıyor. Yaz-kış demeden yapıların olduğu yolları baştan sona dolaşıp notlar alıyor, suyun debisini ölçüyor, eksiği gediği yöneticilere iletiyor. Bir nevi bekçilik yapıyor.

Atikvalide su yolu, Üsküdar güzergâhını içine alıyor. 1583'te vefat eden Atik Valide Sultan, cami, medrese, imaret, mektep, hamam gibi birçok hayır kuruluşunun suyunu temin etmek amacıyla yaptırmış burayı. Mehmet Şenoğlu, 21 yıldır bu su yoluna bağlı Kuzguncuk isale hattını temizliyor. 1989'da İSKİ'nin kadro açması, biraz da suyu sevmesi, mesleğe adım atmasına sebep olmuş. "Bu işi herkes yapamaz, sabır istiyor çünkü. Bir ihmalkârlık binlerce sorunu beraberinde getiriyor. Çalışmayı seven, yorulmak nedir bilmeyen bir yapıya sahip olmak lazım. Son su yolcusu olmak başka bir şey. Torunlarımız 'son su yolcusunun soyundan geliyorum' diye övünecek." diyor.

Milletvekili çocuğu olmaktan daha iyi

Hüseyin Kaymaz Kuzguncuk'ta görevli. 22 yıl olmuş mesleğe başlayalı. Masa başı işi sevmediğinden İSKİ'nin kadro açtığını duyunca 'su da güzel, yolculuk da' deyip başlamış günlerini geçirmeye. Hüseyin Usta, mesleğinin ismi ile ilgili bazı hatıraları da şöyle dile getiriyor: "Çocuklarım ilk başta okulda 'Baban ne iş yapıyor?' sorusuna pek cevap vermiyordu. Şimdi tam tersi, 'biz son su yolcularının çocuklarıyız' demek onlar için milletvekili çocuğuyuz demekten daha evla.

Pendik Tuzla'dan başlayıp Kayışdağı'ndan geçerek Kadıköy'de son bulan Kayışdağı su yolundan ise Ali Ay sorumlu. 1992'de yolculuğa başlamış. Mesleğe adım atması ise meslektaşlarının teşvikiyle olmuş. "Gel sana bizim işi öğretelim." demişler. "İlk başlarda her gün suyun içinde olmak garip geliyordu, lakin şimdi suyla uğraşmadığım günler beni bir haller alıyor." diyor. Ali Usta, Kayışdağı'nda başlayıp Kadıköy'deki Boğa heykeline kadar 3 km'lik su yolunu yürüyerek ekmeğini kazanıyor.

Rıza Çevik ve Necati Göktaş da aynı hat üzerinde görevli. Lakin onlar diğerleri gibi bu mesleğin tarihi önemini sonradan duyanlardan değil. 1987'de ilk işe girdiklerinde ne kıymetli bir işle uğraştıklarını biliyorlarmış. "Su yolculuğu, tarihi bir iş olduğu kadar tarihi yapıları da koruyan bir meslek. Bu işin altından ancak su yolcuları kalkar." diyorlar. Aslında haksız da sayılmazlar, onlar bize suyu sağlıklı bir biçimde ulaştırırken kültürümüze de sahip çıkıyorlar.


Aydın Tutkun ve Ali Ay, hangi semte ne kadar su verileceğini ayarlıyor.

Suya karışan zehiri fark edemeyenlerin cezası ölüm

500 yıl önce şehrin dört bir tarafından geçen su sisteminin kahramanı, aslında bugün halen varlığından söz ettiğimiz bu yapıların bakımıyla ilgilenen su yolcuları. 'Oğul babadan işi kapar, inceliklerini öğrenir.' diye, Osmanlı zamanında veraset usulüyle devam ettirilmiş meslek. Rivayet o ki II. Mahmut zamanında babadan oğla geçme usulü kaldırılmış. Ve işten anlamayan yolcular, suya karışan zehri anlayamadığı için padişah tarafından ölüme mahkûm edilmiş. Bu yüzden işi, babadan öğrenmeyenlerin alınması tekrar yasaklanmış. Cumhuriyet ile birlikte bu sistem yerini sınavla alıma bırakmış. Su yolcusu kadrosuyla işçi alımı ise en son 80'lerin sonu ile 90'ların başında olmuş.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.