Haberler

Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık Mardin

Tarih: 30 Haziran 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Işılay Saygın
Mardinliler, Mezopotamya ovasını deniz olarak kabul ediyor. Sanki İzmir'den Karşıyaka'ya bakıyorsunuz. Bu yüzden Mardin'in gecesi gerdanlık gündüzü seyranlık gibi...

Ermeni, Yahudi, Süryani, Müslüman, Türk, Kürt halkın karşılıklı sevgi ve saygı ortamında yaşadığı Mardin, bu özelliğinden dolayı dinler ve diller şehri olarak kabul ediliyor.

Mardin, Venedik ve Kudüs'le birlikte dünya üzerinde tamamı sit olan, yapı dokusu bozulmamış bir şehir. Doğal açık hava müzesi görünümüyle UNESCO Dünya miras listesine aday kentimiz. Tarihi açık hava müzesi görünümündeki Mardin'de bulunan bugün birçok hamam ve kervansaray inşa edildikleri dönemin özelliklerini yansıtan, dini açıdan olduğu kadar sanat yönünden de değer taşıyan cami, türbe, kilise, manastır gibi birçok eser, yörenin kültür zenginliğini artırmakta. Mardin Müzesi, Sabancı Müzesi çok güzel. Mardin Kalesi kentin hakim tepesinde kurulmuş muhteşem taş yapıları taçlandıran kale, 975 yılında Hamdaniler tarafından inşa edilmiş.

Koçaklar sayesinde

Türk Tanıtma Vakfı Başkanlığı'mız sayın Kemal Baytaç başkanlığında bir grup ile Ankara'dan Mardin'e gittik. Belediye Başkanı ve şehrin ileri gelenleri tarafından davul zurna ile karşılandık. Şehre çeşitli vesilerle defalarca gelmiş, Dargeçit ilçesine Savur'a kadar gitmiştim. Şimdi aradan 5-6 yıl geçti, yeniden gittiğimde çok şaşırdım. Daha önce 7 yıl Valilik yapan Temel Koçaklar'ın sayesinde eski eserler ayağa kalkmış. Şimdi görevdeki vali aynı çalışmayı devam ettiriyor. Tüm sıvalar sökülmüş güzel taş duvarların güzelliği ortaya çıkmış. Derz çalışmaları yapılıyor. Çok büyük bir faaliyet var. Temel Koçaklar halkın sevgilisi. Koçaklar için tüm Mardin halkı ayağa kalktı. Ne sevgi, ne saygı. Vefanın güzeline burada şahit oldum. Hizmet eden insanı unutmamış olmaları beni çok mutlu etti. Temel Koçaklar şimdi danışma üyesi. Mardin'in sevgilisi.

7000 yıllık geçmiş

Mardin yedi bin yıllık geçmişe sahip. Bu süreçte Mezopotamya ovası üzerinde 24 büyük medeniyete evsahipliği yapmış bir dünya kenti. Bu medeniyetler arasında en çok yaşayan ve hüküm süren ayrıca buraya başkentlik yapmış medeniyet Artukoğulları.

Mardin'in en önemli özelliği dinler ve diller şehri olarak kabul edilmesi... Ermeni'si, Yahudi'si, Süryani'si, Müslüman'ı, Türk'ü, Kürt'ü karşılıklı sevgi ve saygı ortamında yaşamlarını hala bir arada sürdürüyor. Süryani cemaati el sanatlarıyla uğraşmakta.

Telkari gümüşçülük, kuyumculuk... Merkez insanı ticaretle, kırsal kesimdeki vatandaşlarımız ise tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta. Genelde ovalarda buğday, arpa, mercimek, mısır ekilmekte.

Mardin ili ile ilgili bir tabir var. Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık. Mardin'de Mezopotamya ovasını deniz olarak kabul ediyorlar. Gece gerçekten Izmir'den bakılınca deniz ve Karşıyaka karşıda. Mardin'in ara sokakları arasında Abbaralar yer almakta. Abbaralar, üstü özel mülkiyet altı kamuya ait geçitler olarak bilinir. Aşıklar buralarda buluşurmuş.

Ara sokaklara araç girmemekte bundan dolayı buralardaki hizmetleri hamal, eşek ve katırlar yapıyor. Çöpleri belediye kadrolu eşekleri sayesinde topluyor.

Tarihi eserler

Ulu Cami'nin 11.Yüzyıl'da Selçuklular tarafından kurulduğu, Artuklular döneminde ise bugünkü şeklini aldığı düşünülüyor. Artuklu Sultan Melik Salih 1312'de hamam da yaptırmıştır. Vakıf olarak Şehidiye camisi ve Medresesi, Latifiye Camisi, Emireddin Külliyesi,(Cami, medrese, hamam, çeşme, darülşifa, bimaristan -akıl hastanesinden- oluşur) 12.Yüzyıl'da yapılmış Zinciriye (İsabey) Medresesi 1385 Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmış. Timur ve ordusu ile mücadele etmiş Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiş. Sultan İsa Medresesi olarak adlandırılıyor. Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe var. Hatuniye Medresesi, Kırklar Kilisesi, Deyrulzafaran Manastırı (Bir Güneş Tapınağı) iken Romalılar tarafından kurulan kalenin içine Hristiyanların Resmi din olarak kabul edilmesinden sonra kiliseler inşa edilmeye başlamış. Romalılar çekilince 5.Yüzyıl'dan azizlerin kemiklerini getirerek kaleyi manastıra çevirmişler. 1166-1932 Dünya Süryani Ortodoks Patrikliği'nin merkezliğini yapıyor.

Kasımiye Medresesi

Mardin'deki yapılarda mimari yapı genelde Selçuklu-Artuklu ve Akkoyunlu mimari yapıları işlenmiş, taşa medeniyetleri simgeleyen ve bitki motifleri işlenmiş. Bölgede en çok hüküm süren medeniyet Artukoğulları Medeniyeti 350 sene yaşamış. Kasımiye Medresesi'nin yapımına 14. Yüzyıl ortalarında Artukoğulları tarafından başlanmış, 15. Yüzyıl başlarında Akkoyunlu Hükümdarı Cihangir Bey ve oğlu Kasım Paşa tarafından bitirilmiş. Ortaçağ'da Harran Üniversitesi'nden sonraki en büyük eğitim merkezi olarak görev yapmış. İçinde tıp, astronomi, fıkıh eğitimleri verilmekte. Her eğitim verilen dersin amblemi sınıf kapıları üzerinde yer almakta. Sınıf kapılarının alçak olmasının sebebi ise içerdeki hocaya saygısızlık olmasın diye sınıfa eğilerek girilmesiymiş.

Geleneksel evleri

1979 yılında 'Kentsel Sit' ilan edilen eski Mardin'de kentin üzerinde kurulduğu tepenin kayalıklarıyla iç içe altın rengi taşlardan yapılmış geleneksel Mardin evlerini görürsünüz. Kente karşıdan bakıldığında üst üste yığılmış görüntüsü veren evler aslında birbirine paralel uzayıp giden daracık sokakların ayırdığı basamaklı bir düzen içindedir. Bir evin çatısı bir yukarıdaki evin terası gibidir. Hiçbiri diğerinin o müthiş manzarasını kesmez ve hepsi güneye Mezopotamya'ya bakar. Sokaklar birbirine abbaralarla (geçit) bağlanmış. Böylece tüm kentin çevresini dolaşmak yerine pratik bir yöntemle bir üst sokağa çıkma olanağı sağlanmıştır.

Kendine özgü konut mimarisi geliştiren Mardin; temel yapım malzemesi olarak bölgedeki çok sayıda ocaktan çıkarılan ve kolay işlenebilen sarı kalker taşının kullanıldığ geleneksel evleri ile ünlüdür. Mardin evlerinin en önemli özelliği taş işçiliğidir. Kapı ve pencereler sütuncuklar, kemerler çeşitli motiflerle bezenmiştir. Motiflerde genelde doğadan esinlenilmiş. Bitkiler hayvanlar su ve doğanın kendisi bezemlere konu olmuştur. Kare, üçgen, daire, altıgen, altı köşeli yıldız gibi geometrik motifler sıkça görülür. 'Yaşam suyu' anlamına gelen damla motifi de en çok göze çarpan bezeme unsurudur. Yapılarda zorunlu kullanımların dışında ahşap işçiliğne fazla yer verilmemiştir. Tipik Mardin penceresinin üzerinde 'Kameriya' adı verilen bir havalandırma pencersi bulunur. Yaklaşık 4 metre yüksekliğe ulaşan duvarlarla çevrilerek, hem sert iklime karşı korunma sağlanan hem de sokaktan ayrılan evlerin, 'yazlık' denilen iç avlu veya bahçelerinde eskiden ahır olarak kullanılan günümüzde ise depo işlevi gören mekanlar yer alır. 'Eyvan' adı verilen yazın yaşamın geçtiği yarı açık kısımlar ise özellikle batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.