Haberler

Metropolle sayfiye kırması

Tarih: 2 Temmuz 2010 Kaynak: Radikal Yazan: Nur Çintay A.
İstanbul, belki yıllar var ki en meymenetsiz yazını yaşıyor. Gökyüzü gri-vizon-füme degradelerde kararsız kalıp arada birtakım renk kartelalarında sıçan tüyü tabir edilen iyice berbat bir tona dönüyor. Muhtelif ebatlardaki yağmurlar içimizi temizleyeceğine, sebepsiz yere eşlik etme ihtiyacı doğuruyor. Hırpalanmadan yataktan sıyrılmak için o sağlam ama yumuşak silikon spatulalardan gerekiyor.

Ama geçecek. Şehir, tatile çıkamasak da işten kaytardığımız yapışık öğlen saatlerinde, vaatkâr akşamüstlerinde, yıldızlı gecelerde gene bize hoplatan, sallayan, dinlendiren kucağını açacak. Şöyle şeyler önerecek:

İKSV'nin Uluslararası İstanbul Caz Festivali (17'ncisini idrak etmekteler bu sene) dün akşam itibarıyla başlamış bulunuyor. Bu sefer sahne alacak en bomba isimlerden birincisi Grace Jones, ikincisi Seal galiba. 16 ve 19 Temmuz'da, öncesinde değişmez Borsa ritüeliyle birlikte, Açıkhava'da!

Kahve Dünyası, takdir edilecek işler yapıyor. Baylan'ın tarihini, zarafetini kaybetmeden Bebek'te yaşaması, sayelerinde mesela... Bu defa da festivalin bir bölümüne sponsor olmuşlar: European Jazz Club'da Önder Focan, İmer Demirer, Volkan Hürsever gibi bizden cazcılar, peş peşe akşamlar Avrupalı müzisyenlerle aynı sahneyi paylaşıyor; olaylar Salon'da cereyan ediyor.

Hemen yarın akşam çok hoş bir etkinliği var caz festivalinin; Tünel Şenliği: Tek bir biletle sekiz ayrı mekânda 21 konsere şahitlik etme imkânı! Akşamüstü 18.00'de başlayarak ertesi günün ilk saatlerine kadar Nardis'ten Salon'a, Galata Ritimhanesi'nden X Restoran'ın terasına, Hollanda Konsolosluğu Bahçesi'nden The Marmara Pera'ya Tünel-Galata civarındaki bir sürü yerde biri bitince öbürü başlayan konserler -ki Yahya Dai'den Maffy Falay Sextet'e boru değil hiçbiri- tek bir biletle kovalanabilecek.

İKSV'ye ve Garanti Bankası'na bir kere daha müteşekkiriz; insana yazı İstanbul'da geçirdiğine şükrettiren fevkalade tatminkâr paketler bunlar...

Opera deyince böyle biraz fazla yüksek, elitist, dışlayıcı bir eda geliyor, en azından benim gözümün önüne.

Ama tam da bugün başlayacak 1. Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin davetiyesinde gayet insana yakın, hatta hergele bir hal var! Fazla çığırtkanlık yapmasa da aslında yıl içine dağılmış bir sürü ilginç projeyi hayata geçiren İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteğiyle, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen bu festivalde sadece bizimkiler değil, Berlin Operası ve Bremen Operası gibi dünyanın prestijli sanat kurumları da boy gösteriyor. 8-9 Temmuz'da ‘Sevil Berberi' var mesela Deutsche Oper Berlin'in icra ettiği, 23 Temmuz'a kadar da toplam 18 gösteri... Opera diye fazla gözde büyütmemek gerek. Her şey insanlar için!

Bu şehirde hiç vapura/motora binmeden yaşayan insanlar var. Hasbelkader bindiyse de keyfini sürmeyen, suyun üstünde giderken martılara dönüp bakmayan, balıkları kudurtmayan...

Bir yerlere sudan ulaşın: Vapura binip Adalar'a gidin, çingene vapuruyla yalıları teftiş edin, Suna'nın oradan öbür kıyıya vurun, Kadıköy'den karşıya geçin, bilin ki 7 dakikalık Üsküdar-Beşiktaş motoru bile ılık bir duş ferahlığı yaratıyor.

En iyi teknenin arkadaş teknesi olduğunu akılda tutarak, küçük bir sandal ya da şişme bir bot bile olsa suda yüzebilen alet edevatı olan eş-dost-akrabanın kıymetini bilin!
Bir tatlı huzur almaya Kalamış'a gelin mesela, minyatür Moda İskelesi'nde lokumlu Türk kahvesi için, Boğaz kahvelerinde aylaklık yapın...

Kilyos'a, Gümüşdere'ye giderek, hele hafta sonu olmayan bir günü çalıp Uzunya'da geçirerek şehir içinde âlâsından sayfiye hazzı yaşanabilir sonra, uyumayın...

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.