Haberler

Bodrum'u harcıyoruz

Tarih: 12 Ağustos 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Selamettin Bayındır
Bizim Sabah Gazetesi aktarmıştı. İngiliz Times, "Bodrum Cannes ve Nice'e eşit" diye yazmıştı. Bir başka ünlü gazete New York Times de "Türkiye'nin St. Tropez'i" diye tanıtmıştı Bodrum'u.

Adına şiirler yazılıp, besteler yapılan bu cennet yarımada, dünyaca ünlü hale geldi ama biz henüz yeterince değerinin farkında değiliz. Yakıyoruz, yıkıyoruz, betonla dolduruyoruz.

Salt şahıslar değil kamu da öyle. Karayolları bu yaz turizmin en civcivli döneminde yerli yabancı hepimize çile çektirdi. Bodrum-Turgutreis yolunda kaymak gibi asfalt sökülüp yeniden dökülüyor. Yol yer yer tek şeride düştüğü için insanlar sıcakta perişanları oynuyor. Torba kavşağındaki alt ve üstgeçit zevksizlik abidesi. Yan yollar da henüz rezil durumda.

Rezalet Bodrum-Havaalanı yolunda devam ediyor. Çift şeritli yol mükemmele yakındı, kimsenin şikayeti yoktu, trafik düzenli şekilde akıyordu. Nedense yolu yine kazıyıp bozmuşlar. Boşuna masraf, birileri zengin ediliyor, o kadar.

Merkez kaçmış

Öte yandan Yarımada'nın tamire alınmamış yollarında başka türlü çile çekiliyor. Yolun yüzey kalitesi sıfıra yakın. Üzeri dalgalanmış yollarda normal hızda bile tutunmaya çalışıyorsunuz. Zaten virajlarda merkezkaç eğilimleri de standartlara uygun değil.

Bafa Gölü kıyısındaki genişletme çalışmaları ayrı bir sıkıntı.

Yolların daha geniş, daha düzgün, daha kullanışlı olmasını kim istemez? Ege'de yılın tamamında haydi bilemedin dokuz ayında yol çalışması yapmak mümkün. Uzmanlar böyle söylüyor. Hal böyle iken Karayolları çalışmaları niye yazın göbeğine yani Haziran-Temmuz-Ağustos aylarına sığdırır anlamak güç.

Kardak'a el salladım

Tatilde yol çilesi ve sıcak yordu ama keyifler güzeldi. Kardak yakınlarına çipura avlamaya gittik Kamil Koyunbaba ile. Kamil'i Bornovalılar yakından tanır, 14 yıl Ege Üniversitesi'nde çalıştıktan sonra memleketine dönüp restoran çalıştırmaya başladı. Dedeleri babaları yörenin ağası. Şu anda da Çukurbükü'nden Yalıkavak sınırına kadar olan bölge Koyunbaba olarak anılıyor.

Çipura ve rakı keyfinin yanı sıra geçen yıl olduğu gibi Turgutreis'teki uluslararası klasik müzik festivalini izledik. Fazıl Say ile Viyana Halk Operası Senfoni Orkestrası'nın konserleri, kulaklarımızın pasını sildi.

D-Marin'in ardında koskoca Doğuş Grubu ve Garanti Bankası var. Ama hemen sekiz kilometre ötede bizim mütevazi Gümüşlük'te de uluslararası klasik müzik festivali düzenleniyor hem de yedi seneden beri. Ünlü piyano sanatçımız Gülsin Onay festivali yaratan ve yaşatanların başında geliyor. Gülsin Hanım, Gümüşlük Festivali'nin artık tüm klasik müzik dünyasınca tanındığını söylüyor ve bundan haklı gurur duyuyor.

Masterclass

Eklisia'da Arjantinli piyano virtiözü Valentin Surifin konserini izlediğim gün karşılaştık. "Hem festival düzenliyoruz hem de geleceğin yorumcularını, müzisyenlerini davet edip çok önemli ustalardan dersler almalarını yani masterclass yapmalarını sağlıyoruz" derken göğsü kabarıyordu.

Bugünlerde flüt dersleri var. Sırayı keman ve viyolonsel kursları alacak.

Parmakları tapılasıca Gülsin Onay'ı bu yıl dinleyemeyeceğim. Çünkü konseri 24 Ağustos'ta. Gülsin Hanım 5 Eylül'de Bilkent Senfoni Orkestrası, 8 Eylül'de Burhan Öçal ve Eren Leventoğlu eşliğinde iki konser daha sunacak. Yarımada'da kalanları duyururum, duyanlara hatırlatırım.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.