TMMOB'a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası yaptıkları ortak açıklamada, 17 Ağustos Marmara Depremi ve 1 Mayıs 2003 Bingöl Depremi'nde yıkılan binalar ve kaybedilenlerin acı izlerinin halen belleklerde olduğu belirtildi. Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tüm ülkede uygulanmaya başlanacak Yapı Denetim Yasası'nın göstermelik olmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, mevcut yasadaki "mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme, izlenebilirlik, denetim mekanizmasının etkinliği ve yaygınlığı ile kamu yapılarının denetim dışı kalması" gibi konularda önemli eksiklikleri bulunduğunun altı çizildi. Yasanın eksik, yanlış, aksayan ve uygulanamayan yönlerinin tarafların görüşlerine başvurularak yeniden düzenlemesi gerektiği belirten açıklamada, yasanın yürürlükteki diğer yasa hükümleriyle çelişkilerinin de çözümlenmesi talep edildi.
KAMU YAPILARI DENETLENMELİ
Yasanın "mühendislik mimarlık hizmetlerinin mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme boyutlarını içermemesinin" temel eksikleri arasında gösterildiği açıklamada, bu durumun "imzacılık" yaklaşımına ortam yarattığı belirtildi. Kamu yapı ve tesislerinin Marmara ve Bingöl depremlerinde gördüğü zararın hatırlatıldığı açıklamada, "TOKİ, KİPTAŞ ve benzeri kuruluşların inşaatlarının denetimi, yapı denetim sistemi içerisine dahil edilmelidir" denildi.
KONUTLARIN YÜZDE 60'I OTURULABİLİR
Açıklamada, denetçi belgelerinin verilmesi ve takibinin TMMOB'a bağlı ilgili Odalar tarafından yapılması talep edilirken, sicillerin tutulması ve meslek içi eğitimlerin de Odaların görevi olması gerektiği vurgulandı. Ülkemizdeki konutların yüzde 67'sinin kaçak ya da ruhsatsız ve bina stokunun yüzde 60'ının "oturulabilir" olduğu belirtilen açıklamada, "4708 Sayılı Yapı Denetim Yasası ile 3194 Sayılı İmar Yasası ve bağlı ikincil mevzuatın" yeniden düzenlenmesi gereğinin altı çizildi.
PARA CEZASI GETİRİLSİN
Yapı denetim kuruluşlarının denetim ve cezalandırma yönteminin sorunlu olduğu belirtilen açıklamada, doğrudan kapatma yerine sistemin daha doğru işleyişinin sağlanması amacıyla "para cezalarını da kapsayan kademeli yaptırımlar" uygulanması önerildi. Açıklamada, ayrıca yapı sigortası ve mesleki sorumluluk sigortası sistemine geçilmesi ve müteahhitlik tanımının yeniden yapılması talep edildi.
Yapı denetim uygulamasını yönlendiren her türlü karar sisteminin, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşların yer aldığı süreçler sonucu oluşturulması gerektiği vurgulanan açıklamada, "yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeline" duyulan ihtiyaç dile getirildi. Açıklamada, "yasal, yönetsel ve uygulamaya dönük köklü değişiklikler" talep edilirken, 2011 yılında 81 ilin tümüne yayılacak uygulamanın "uzman olan ve ahlaki niteliklere sahip yapı denetçilerinin etkin olduğu yapı denetim uygulaması modeli" ile yürütülmesi gerektiği vurgulandı.