Haberler

Yeşil Binalar: Yerel İhtiyaçların Karşılanması ve Küresel İklim Değişikliği ile Mücadele

Tarih: 28 Eylül 2010
Birleşmiş Milletler Çevre Programına göre, binalar küresel enerjinin %30-40'ını tüketiyor. Karbonu küresel düzeyde artıran (ve dolayısıyla da bu miktarı azaltabilecek olan) yapı sektöründen daha büyük bir etken yok.

Dünya Yeşil Bina Haftası'nın başında Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WorldGBC) tarafından yayınlanmış olan yeni bir rapora göre, yeşil binalar düşük maliyetli konut, iş imkanı yaratma ve felaket sonrası iyileşme konularında da rol oynayabilir. Yapı sektörü pek çok ülkedeki iş gücünün % 5-10'una dolaysız olarak iş imkanı sağlıyor.

Küresel iklim değişikliği ile mücadelede yerel önceliklerin göz önüne alınması, yeşil binaların dünya çapında doğal afetlerin vurduğu alanları da içeren yerel ihtiyaçların karşılanmasında nasıl değerli bir rol oynayacağını vurguluyor.

"Eskiden bazı insanlar sadece gidişat iyiyken çevresel kaygılardan bahsedebileceğimizi ve 'yeşil'in ekonomik büyümede arka sıralarda kalması gerektiğini düşünürdü," diyor WorldGBC CEO'su Jane Henley. "Bu rapor gösteriyor ki bu yanlış bir görüş. Evler, binalar ve toplumların yerel ihtiyaçlarının ele alındığı ve aynı zamanda karbon emiliminin azaldığı uluslararası örnekler var."

Yeşil binaların yapımı genel olarak standart binaların sadece %3-5'i kadar oranda fazlasına mal oluyor. Ama karbondioksit emisyonunu %35'ten büyük bir oranda azaltabiliyor ve bazı durumlarda karbon etkisiz bile olabiliyor. Ayrıca, atık üretimini %70, su kullanımını %40 ve enerji kullanımını %30-50 arasında bir oranda azaltıyor ve bazı durumlarda şebekeye geri yollanacak enerji bile üretiyor.

"Binalar karbon emisyonunu azaltmanın masrafsız ve en basit yolu ve dünya çapındaki hükümet yetkilileri yaklaşan uluslararası Meksika COP16 görüşmelerinde bunun farkında olmalı" diyor Jane Henley.

"Bu zamanında verilmiş bir mesaj. Ekonomik krizin etkileri hala devam ediyor, aynı zamanda Pakistan'daki durum da bize doğal felaketlerin sebep olabileceği korkunç tahribatı hatırlatıyor," diyor Birleşik Krallık Yeşil Bina Konseyi CEO'su ve WorldGBC Politika Görev Gücü Başkanı Paul King. "Dünyadaki ülkelerin yüzleştiği sorunlar yerel olarak değişebilir, ama temel konu aynıdır: toplumlara yüksek bir yaşam standardı sağlamak için yapma çevrenin önemi. Karbon emisyonlarını kökünden azaltmak için uğraşıyoruz, dolayısıyla küresel iklim değişikliğinin üstesinden gelmek ve yerel öncelikleri sağlamak gibi, her iki tarafın da yarar sağladığı bu fırsatı kaçıramayız."

WorldGBC Başkanı Tony Arnel'ın önsözünü ve BM Çevre Programı Direktörü Achim Steiner'ın referansını da içeren rapor, dünyanın dört bölgesinden durum etütlerini bir araya getiriyor ve yeşil binaların karbonu azaltırken, yerel ihtiyaçları karşılamada nasıl etkili bir şekilde kullanıldığını da kanıtlıyor.

Felaket Sonrası İyileşme
Doğal tehlikeler, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak dünya çapında değişiyor. Etkileri de, büyük ölçüde yapma çevrenin ve toplumların bu felaketlerle başa çıkma becerisi ve toparlanmasına bağlı olarak değişiyor. Felaket sonrası iyileşme çabaları çok zor bir süreç. Ama toplumlar için planlamanın kalbinde olma, evler ve sosyal ve ekonomik ihtiyaçları karşılayan yapılar yaratma, yaşam kalitesini artırma ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarını azaltmaya katkıda bulunmak için bir fırsat.

Rapor, yeşil bina konseylerinin yerel sivil toplum kuruluşları ile sadece bunu gerçekleştirmek için nasıl çalıştığını da gösteriyor. Örneğin Avustralya'da binlerce evde hasar bırakan ve Victoria'da 100'den fazla insanın ölümüne sebep olan yangından sonra "Build it Back Green" programı yoluyla ve Amerika'da Katrina kasırgasından sonra USGBC yerel topluluklar ile kentsel planlama, atık ve su yönetimi uzmanlarını, mühendis ve mimarları bir araya getirerek sellerden sonra daha düşük karbon emisyonu yapacak olan yeniden inşa sürecine katkıda bulundu.

İş İmkanı ve Yerel Ekonomi
Ekonomik kriz ve onu takip eden durgunluk iş imkanı yaratma ve refah konularını dünyanın pek çok bölgesinde bir numaralı öncelik haline getirdi. Kriz bazı ülkeleri daha fazla vurdu ve ülkeler soruna farklı şekillerde tepki verdi. Ama genel bir konu, bina yapımının ve var olan binaların yenilenmesinin yerel ekonomileri harekete geçirmenin önemli bir yolu olduğunun farkına varılması.

Güney Afrika, Cape Town Khayelitsha'da kurulmuş bir düşük gelir konut alanında 2.300 evi iyileştirmek için Kyoto Protokolü'nün "Temiz Gelişim Mekanizması"nı (CDM) kullanıyor. Enerji verimliliği ölçümleri yalıtılmış tavanları, enerji tasarruflu ampulleri ve su ısıtan güneş enerjilerini kapsıyor. Bu sadece enerji kullanımını ve karbonu azaltmıyor; CDM'in geliri yerlilere iş imkanı sağlamak ve onları yetiştirmek üzere bir vakıf kurmak için de kullanılıyor.

Bogotá Colombia'daki, ülkedeki en büyük konut projesi olan Green City (Yeşil Kent) ekonomik faaliyetlerin oluşumunu, burada ve civarda oturanlar için iş imkanlarını destekleyen karma kullanımlı bir proje. İlk aşamada, altyapıdaki yatırım 30,2 milyon Dolar'a çıkacak, dolaylı ve dolaysız olarak 21.000 iş imkanı yaratacak ve toplum için kamu tesisleri sağlayacak.

Ekonomik Konut ve Yakıt Gereksinimi
Gelişmiş ve gelişmekte olan her iki ülke tipinde, ekonomik, güvenlik ve sağlıklı konut açısından düşük kazanca ya da korunmasız insanlara yönelik eksiklikler olabiliyor. Gelişmekte olan yeni ya da yenilenen yeşil konutlar hem konut hem de çevreye yönelik avantajlar önerebilir.

Mısır'da GBC, güney Kahire'de yer alacak ilk ekolojik kasabasının tasarım ve planlarını kapsıyor. Bu girişim, Mısır'ın evsiz nüfusu ile ilgili kritik durumu sebebiyle harekete geçiriliyor. Ekolojik kasaba, sakinlerine sağlıklı bir yaşam, ana eğitim, dini yol göstericilik, etkili sosyal özümseme, çalışma ve becerilerinin gelişimini garanti ediyor. Karşılığında halk da besinini, enerjisini büyük işbirlikleri içerisinde üretecek.

Avrupa'da "Koruduğun kadar öde" fikri gündemde olan bir konu. İngiliz Yeşil Bina Konseyi ev sahiplerine ya da arsa sahiplerine mülklerinin enerjisi verimliliğini geliştirmeye yönelik kaynağı sağlamaya izin veren, uzun vadede enerji faturalarında yapılacak olan tasarruflarla geri ödenen parayla, yenilikçi bir finansal mekanizmanın tanımına yönelik kampanya başlattı. Büyük ölçüde azaltılan enerji faturaları, burada yaşayanların, bu düzenlemenin ilk yatırım maliyetlerini hemen ödemek zorunda kalmaması anlamına geliyor. İngiliz hükümeti, bu düzenlemeye imkan verecek olan yasayı 2010 yılı Kasım ayında oluşturacak.

Benzer şekilde, Romanyalı GBC, Romanya'daki yeşil binaları artırmaya yönelik gerekli finansal üretimlerini desteklemek adına birçok banka ile çalışıyor. Bu durum, yıllar sonra enerji sübvansiyonlarının kaldırılarak yüksek enerji fiyatlarına maruz kalan pek çok aileyi düşük nitelikli

konutlarda bırakan Romanya'da çok ciddi ele alınıyor.

WorldGBC'nin websitesinden tüm raporu indirebilirsiniz: www.worldgbc.org

ÇEDBİK, Dünya Yeşil Binalar Günü ve Haftası etkinliklerini 30 Eylül'de Buildist kapsamında verilen bir davetle kutluyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.