Haberler

HES'e karşı kadın direnişi

Tarih: 25 Kasım 2010 Kaynak: Evrensel
Kastamonu'nun Loç Vadisi'nde yaşayan köylü kadınlar, yapımına devam edilen HES inşaatına engel olmak amacıyla iş makinelerini engelledi.

Kastamonu'nun Cide'ye bağlı Loç Vadisi'nde yapılması planlanan HES projesine karşı verdikleri mücadelelerine kararlılıkla devam eden köylü kadınlar, bu sefer de Loç Vadisi'ndeki baraj yapımı çalışmalarını sürdüren Orya Enerji-Ümran Boru şirketine ait bir iş makinesinin üzerine çıkarak, çalışmasına izin vermedi.

HES'e karşı, kitap okundu
Dün sabah saatlerinde çalışma yapılan sahaya gelen köylü kadınlardan Müzeyyen Can, Sultan Kış ve Çevreci Psikolog Sinem Demir, üzerine çıkmak suretiyle çalışmasına izin vermedikleri iş makinesine Kastamonu'nun yüzlerce yıllık simgesi olan ‘Sarı Yazma' bağladı. İş makinesinin üzerinde bir ayağını da kepçe makinesinin bir başka demirine bağlayan kadınlardan Demir, Rıfat Ilgaz'ın Cide'deki çocukluk anılarını anlattığı ölümsüz eser "Sarı Yazma" kitabından kesitler okudu.

‘Yuvamızı mahvettiler'
Demir'in Kurtuluş Savaşı döneminde eşleri ve oğulları savaşa giden Sarı Yazma kadınlarının yalınayak köylerinden Cide'ye gelip yoğurt satmalarının anlatıldığı bölümleri okuması esnasında Loç'lu Kadınlardan Müzeyyen Can, "İşte bizler bunları çekerek bugünlere geldik, bu bize yapılan reva mıdır? Köyümüzü, arazimizi, satmadığımız yerleri bile istimlak ettiler. Yuvamızı mahvettiler. Ben kalp hastasıyım, buraya ölmeye geldim. Bu suya kıyılır mı, bu su besliyor tüm vadiyi. Köyde bu suyun sesini duyarak büyüdük, bu suyun sesi bile şenliğimizdir. Yuvamızı yıktılar!" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

İş makinesinin üzerine çıkan Sultan Kış da, doğduğu büyüdüğü toprakların büyük bir haksızlıkla, daha şimdiden çöle dönüşmesinin ruh sağlıklarını bozduğunu söyledi. Kış, "Çocukluğumuzda bize öğretilen, bizim bu topraklardan beslendiğimiz ve ona saygılı olmamız gerektiğiydi. Özellikle ‘şimşir' ağaçlarının bir dalını bile kıramazdık. Şimdi ise şimşir ağaçlarımızı bırakın, içindeki taşları yerinden bile kımıldatmadığımız deremize iş makinelerini soktular, içindeki kumları çıkarttılar. Her gün ellerine yeni belgelerle geliyorlar; tapulu arazilerimize bile ‘Kamu yararı' diyerek el koyuyorlar. Bunun neresi kamu yararı, desenize Şirket yararı! Yerimiz yurdumuz Orya Enerjinin oyun alanı oldu, mahvedildi" ifadeleriyle projeye karşı tepkisini dile getirdi.

Kepçe makinesi üzerine çıkarak çalışmalarına engel oldukları kepçenin üzerinden diğer köylü kadınlara seslenen Psikolog Sinem Demir ise, "Ağaçtan düşen bir yaprak bile boşa düşmezken, nasıl olur da su boşa akar! Suyun boşuna akmadığını, köylünün, hayvanların ve bitkilerin ana damarı olduğunu hepimiz biliyoruz yüzyıllardır. Anadolu'nun suyu ve toprağıdır bize kültürümüzü, insanlığımızı veren. Büyükşehirlerde doymayanlar, tek kalemiz olan Anadolu'yu gözüne kestirdi ve talan ediyor. Anadolu, bizim son kutsal ve insani kalemizdir. O biterse, bir kurtuluş savaşını daha kazanamayacağız, Anadolu'da insanlar sürekli birbirine düşecek, politik sebeplerle zaten erozyona uğrayan temel insani değerlerimiz, Anadolu bittikçe tamamen ölecek" dedi.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.