Las Vegas'ın sarı gökdeleni
Yeni projelerde asimetrik formlar dikkat çekiyor. Bazı projeler 52 dereceye varan farklı açılar bazılarında ise burgu tarzı kıvrımlarla gelenekselden uzaklaşıyor.
52 derecelik bina
Hollanda'da hayata geçirilen Philips Semiconductors binası mevcut yenetim tesisine ek olarak yanında üretimin de yapılacağı bir yapıya ihtiyaç duydu. Bu ihtiyaç sonucunda ise hafif eğik bu bina ortaya çıktı. Duruşuyla adeta kıvrılıyor imajı veren bu yapı teknoloji casusluğuna karşı bir takım olağanüstü güvenlik önlemleriyle de dikkat çekiyor. 52 derecelik bir açıda durması nedeniyle 52 derece olarak adlandırılan binada eğitimden üretime, hatta osyal faaliyetlere kadar çok fazla alan bulunacak. 86 metre yükselikliğindeki yapı Goffert Park bölgesinde inşa edilecek.Çevresi yemyeşil bir örtüyle kaplı projenin otoparkı ise göz zevkini bozmamak için binanın altında 600 araçlık bir kapasiteye sahip. 17 katlı binanın dıştan gözüken eğimi ise 8. kattan itibaren başlıyor.
Las Vegas'ın sarı gökdeleni
Gökdelenler ABD'de gökyüzüne atılan imzalar olarak adlandırılıyor. Bu anlamda Las Vegas'taki imzalar ise Şikago ve New Yorktakilerden çok farklı değil. Murphy / Jahn mimarlık ise TOWERS projesinde gökyüzüne farklı bir imza atmaya hazırlanıyor. Benzerlerini aksine bu imza şeffaf değil sarı renkte! Las Vegas'ın renkli imajına vurgu yapılan projede gökyüzü yeniden ele alınmak isteniyor. 37 kattan oluşacak binada 400 rezidansın yer alması planlanıyor.
Arı peteği Çağdaş Sanatlar Müzesi'nde
Los Angelas merkezli Diller Scofidio + Renfro Mimarlık tarafından projelendirilen ve bölgenin en büyük sanat fonlarından biri olan The Broad Art Foundation tarafından yaptırılan çağdaş müze projesi ilginç mimarisiyle de dikkat çekiyor. Walt Disney tesislerinin hemen karşısında yer alan proje üç kattan oluşuyor. Ancak ilginç asimetrik ve arı peteğini andıran dış yapısı ona farklı bir boyut kazandırıyor. İçerisinde restoranlar ve sosyalleme alanlarının da bulunduğu müzenin halk girişi yürüyen merdivenlerin bulunduğu farklı bir alandan yapılıyor. Müze girişleri ise bu ilginç yapının arka tarafından yapılıyor.Geleneksel müze mimarilerinin aksine mimarlara göre yapının karakteristiğinde müze ziyaretçilerinin deneyimlerinin önemli bir katkısı var.
Canton Tower
Gökdelene feminen bir dokunuş
Çin'in gelişen şehirlerinden Guangzhou'da hayata geçirilen Canton Tower, Hollandalı mimarlık ofisi Amsterdam Studio tarafından projelendiriliyor. Son dönemde moda olan burgu kulelere farklı bir bakış açısını yansıtan proje 600 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek binaları listesinde yer alıyor. Çinli mimarlara göre diğer tüm gökdelen projeleri maskulen bir karaktere sahipken Canton Tower'ın en önemli farkı feminen bir yapıya sahip olmasında yatıyor. Aşağıdan yukarıya doğru bir burgu şeklinde yükselen proje hem beyaz rengi hem de zarif kıvrımı ile bu feminen görüntünün hakkını veriyor.
Marco Polo Hannover'a geldi
Hamburg yeni bir rezidansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 55-metre yüksekliğindeki Marco Polo Tower, denize kıyısı olmayan şehirde kruvaziyer gemileri terminali ve Strandkai sahil alanı gibi bazı isimlerle renklendirilecek. .17 kattan oluşacak yapının her bir yanında farklı açılardaki çıkıntılar binanın karakteristiğini oluşturuyor. Toplam 58 apartman dairesinin yer alacağı Marco Polo Tower'da apartman dairelerinin büyüklükleri ise 60 ile 340 metrekare arasında olacak. Projenin en ilgi çeken yanı ise hiçbir dairenin birbirine benzemiyor olması.Dış mimarisi ile heykelimsi bir görünüm oluşturan projede ev sahiplerine kendi evlerinin mimarisini oluşturma şansı da verildi. Daha tasarım aşamasındayken tüm daireleri satılan proje yüksek yaşam standartlarını bir araya getirecek.