Haberler

Karlar altında bir açık hava müzesi Slovenya

Tarih: 14 Mart 2011 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Görkem Türkyılmaz
Slovenya'nın başkenti Lübyana küçük ve şirin bir kent... O nedenle kimsenin yardımı olmadan gezebilirsiniz. Düzenli yapısı ile dikkat çeken kent, hem tarihi yapılar hem de bu dokuya sadık kalarak inşaa edilen modern binalar ile gözlere hitap ediyor.

Amsterdam ve Zadar'ın ardından Pınar Karşıyaka ile yolumuz Slovenya'ya düştü. Krka Novo Mesta yapılacak karşılaşma için başkent Lübyana'da konakladık.

Uçaktan indiğim andan itibaren gördüğüm manzara bedenimdeki yorgunluğu tamamen alıp götürdü. Uçsuz bucaksız yeşillikler kar altında kalmıştı ve olağanüstü bir görüntü oluşturuyordu...

Düzenli yapısı ile dikkat çeken kent, hem tarihi yapılar hem de bu dokuya sadık kalarak inşaa edilen modern binalar ile gözlere hitap ediyor.

Kent merkezi çok büyük olmadığı için yürüyerek keşfetmek mümkün...

Nehir kenarına kurulan şehirde turlarken insan gözünü nereye çevireceğine karar veremiyor. Meydanın çevresindeki yapılar ruhunun derinliklerine işliyor insanın.

En önemli yerlerinden biri ise merkeze yükseklerden bakan Lübyana (Ljubljana) Kalesi. Oraya çıktığınızda başkenti kuş bakışı izleme şansımız oluyor. Kondisyonuna güvenenler gizemli ağaçların arasından kaleye yürüyerek çıkabilir. Araçla da o muhteşem kaleye ulaşma fırsatı var, isteyenler için.

Şehir merkezinde yürürken etrafınızda sürekli heykellere rastlıyorsunuz. Araştırdığımızda çevremizdeki sanat eserlerinin İtalyan barok, Rönesans ve Art Nouveau döneminden kalan yapılar olduğunu öğreniyoruz.

Nehir üzerindeki birbirinden güzel ve şirin köprüler adeta kentin can damarı. Yaz aylarında nehirde yapılan tekne turlarının ayrı bir keyif olduğunu öğrendik. Ancak gittiğimizde hava -3 derece olduğu için biz tekneleri sadece demirli haliyle görebildik.

Tromostovje adıyla bilinen köprü, Lübyana'nın en önemli tarihi eserlerinden biri. Şehrin tamamını saran nehirin etrafındaki restoranlar, kafeler ve özellikle minik börekçi dükkanlarının kendilerine özgü mistik mimarileri içinizi ısıtıyor.

Alp dağlarının arasındaki kentte, bu mekanlarda yaptığınız sıcak dost sohbetleri sayesinde dışarıdaki -5 derecelik havanın soğukluğunu unutuyorsunuz.

Özellikle mekanlardaki yöresel yemek ve içecekleri tatmak bulunmaz bir fırsat. Özellikle Balkan mutfak kültürüne sahip Slovenya'da aç kalmak gibi bir sorununuz yok. Slovenya'da yemek kültürü Balkan, İtalyan ve Orta Avrupa yemeklerini içeriyor. Geleneksel tatları 'Struklji' (İçi et ya da sebze ile doldurulan bir tür mantı) "Zganci", (Kara buğdaydan yapılan bir tür keşkek). En çok tanınan Sloven yemeği "Potica" (Mayalı hamurdan yapılan ve genellikle cevizle doldurulan bir tür hamur tatlısı) Bu şehirde aç kalma şansınız hiç yok. Olmadı yol üstündü Bosna Hersekli iki gencin işlettiği dönerci var.

Simgesi Ejderha

Lübyana'nın sembolü ise ejderha. Ejderha heykellerinni bulunduğu Ejderha Köprüsü de kent için önemli bir yapı. Turistler için bu heykellerin önünde fotoğraf çektirmek ise olmazsa olmazlardan biri tabiki. Kentin simgesi olan ejderhaların ise çok farklı bir hikayesi var.

Anlatılan Yunan efsanesine göre, kahraman Jason ve Argonotlar Colchis'ler (Altın arayıcıları) altın postu bulduktan sonra evinin yolunu tutmak istemiştir.

Ancak Ege Denizi'ne dönmek yerine Tuna nehrinde kuzeye doğru yol alır. Tuna'nın bir kolu olan Sava'nın etrafından Lublianika ırmağının kaynağına varmışlardır. Gemilerini batıdaki evlerine dönmek için Adriyatik Denizi'ne taşımış, karaya çıkarmışlardır. Argonotlar, günümüz şehirleri Vrhnika ve Lübyana arasında, bataklıkla çevrili bir göle gelirler. Burada kahraman Jason'un bir canavar ile karşılaştığı ve kılıçı ile onu yendiği anlatılır. Bu canavar Slovenya'nan sembolü olan ejderhadır. Bayrağı üzerinde bulunan ve şehrin sembolü olan ejderhanın hiyakesi böyle anlatılıyor Lübyana'da.

Genç Nüfus Çok Hareketli

Başkentin nüfusu 330.000 civarında ancak bunun yüzde 60'ını genç nüfus oluşturuyor. Gençlerin çok olduğu ve üniversitesinin aktif olduğu kentte eğlence mekanlarıda gençlere hitap ediyor. Lübyana'daki gece kulüplerinde Avrupa'da hit olmuş parçalar yerine kendi yerel şarkı ve şarkıcılarının parçaları çalınıyor.

Her biri mankenleri kıskandıracak güzellikteki gençler kızlar çalınan parçalara tüm içtenlikleri ile hem söyleyerek hem de dans ederek eşlik ediyor. Fiyat olarak bakıldığında üniversite öğrencileri ve gençlerin uğrak yerlerinin ekonomik olduğunu söyleyebilirim. Öğrenci bütçesi ile bir öğrenci haftada 2 gece eğlenmeye çok rahat çıkabilir. Yılın hangi mevsimi olursa olsun doya doya gezilecek ve yaşanacak bir kent. Giderken fotoğraf makinanızı sakın ama sakın almayı unutmayın. Çünkü kenttin her yerinde tarih var.

Ekonomisi Hızla Büyüyor

Orta Avrupa'nın güneyinde yer alan Slovenya'nın batısında İtalya, güneybatısında Adriyatik Denizi, güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde da Avusturya bulunmaktadır.

1991'de bağımsızlığını ilan eden etmesinin ardından 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'ne kabul edildi. Gelişmeye açık ve aç olan kenttin gelecek yıllarda kültür seviyesindeki zengiliğini ekonomisinede yansıtacağı kesin.

Nehirlerinin bol olması ile tarım onlar için çok önemli. Buğday, mısır, patates, ve üzüm en önemli tarım ürünleri. En önemli yer altı kaynakları linyit, demir, çinko ve cıvadır. Sanayiside çok gelişmiştir. Mobilya, demir-çelik, kağıt, tekstil ve kimya başlıca sanayi kollarıdır. Slovenya'nın dış ticarette Almanya, Hırvatistan, İtalya, Fransa ve Avusturya ile iyi ilişkisi vardır.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.