İşletmeciler yeni sezon hazırlığında ancak yol inşaatları herkesi canından bezdiriyor.

Bodrum... Sezon başlıyor. Herkes son rötuşlarını yapıyor. Gel gelelim yol inşaatları yine geç kalmış, son rötuş değil, ilk günkünden daha ilkel bir şekilde parçalanmış durumda bekliyor. Otobüs durağının önünden barlar sokağına kadar, barlar sokağı tekmil, merkezden marinanın sonuna kadar değil araba ile yürüyerek ilerlemek imkanı yok. Her yıl ki bu inanılmaz çalışmalar esnafa zarar vermeden bir an evvel bitse (yıllarca kullanılmaya sağlam bir halde) ne iyi olur.

Tüm bu güzelliklerden sonra yorgun ama kuvvet depolamış olarak şehir merkezine indiğimde yine, yeniden, yine yapılan yol inşaatlarını görünce tüm enerjim eksiye dönüverdi. Acizane, benim bildiğim her tatil yöresi sezon başında ufak çapta değişiklikler görebilir, ama her sezon yollar inanılmaz derecede kazılmalarla, ne araç ne de yaya trafiğine azap verecek şekilde inşaat alanı haline getirilemez. Üstüne üstlük yaz, kış oturulan güzel bir belde ise... Moralimi düzelttim hemen. Nasıl mı? Geri dönüp, tepelere çıkıp, Bodrum'un dokusunu bozan tüm evler, yollara rağmen o kalesi, denizi ve herşeyi ile rakipsiz manzarasının en güzel ayaklar altına serildiği, bizim otel ve birkaç yer dışında muhteşem olan 'Kafedaki'ye geçtik.

Konumu o kadar iyi ki servis ve yemeğinin bir o kadar iyi olacağı şüphesi doğuyor sizde, benim gibi ilk giderseniz. Kurutulmus domates, mısır, zeytinden ibaret siyah ekmekle başlayan servisi, seçmekte zorlanacağınız sağlam bir menu ile devam ediyor. Kışlık ve yazlık servis alanları çok şık. Canlı canlı Latin ve caz müziği de bunlara eklenirse... Tabii ki en önemli unsurlardan biri, 7 senedir burayı işleten daha önce İngiltere'de 2 restoran açmış dünya kibarı sahibi Birol Yoleri.

Her Şeye Rağmen
Sabahtan beri yaptığım güzel çalışmalar moralimi arttırdı. Bu yıl tüm gezilerimdem depoladığım fikir ve enerji ile Mayıs ayını bekliyorum...

Size tanıtmak istediğim ikinci mekan marinanın bulunduğu Neyzen Tevfik caddesi üzerindeki yine ilk gittiğim ve çok beğendiğim bir mekan. Otele dönüyordum ki saatin erken olması ve Bodrum'da yaşayan arkadaşlarımın ısrarı üzerine gruptan müsaade istedim ve bu mekana gittim. Ama ne gidiş. Bir an evvel bitmesi dileği ile şu yollar... Bata çıka vardık. İyi ki de gitmişim. Gün kadınlar günü, mekanın adı 'Hanımefe'. Ayşe Didem Pakdemir'in işletmesindeki bu sıcak mey ve meze evi sizi nasıl coşturuyor. Birbirinden başarılı iki gençten oluşan minik saz ne coşturuyor, inanamazsınız. Soğuğa, yağmura rağmen insanlar devamlı giriş yaptı, yaptı da hiç pişman olmadı. İyi bir Bodrum mekı en mühimi de genelde mekan fiyatlarından bahsetmeme rağmen çok şaşırdığım için bahsediyorum. Çok ehven...