Haberler

En yakın nükleer tehlike: Metsamor

Tarih: 18 Mart 2011 Kaynak: Evrensel Yazan: Suat İnal
Japonya'da yaşanan deprem sonrası nükleer tehlikenin boyutları arttıkça ülkeler kendi nükleer politikalarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Nükleer santrallerin eskiyen teknolojileri ve güvenlik önlemlerinin yetersizliği, nükleer santrallere sahip olan ülke ve yakın ülkeler için büyük tehlike anlamına geliyor. Türkiye açısından ise yapımı planlanan nükleer santrallerin yaratacağı tehlike bir yana, aynı deprem kuşağında ve sadece 16 kilometre uzaklıktaki Ermenistan'a ait Metsamor nükleer santrali adeta patlamaya hazır bir bomba gibi.

Iğdır'a sadece 16 kilometre uzaklıktaki, 1979 teknolojisiyle yapılan ve 1988'de kapatma kararı verilmesine ve 1995'e kadar kapatılmasına rağmen hâlâ faal durumdaki Metsamor nükleer tesisi, Türkiye'yi tehdit ediyor.

Ermeni çevreciler ve uzmanlarının da Metsamor'un kapatılmamasına tepki gösterdiği biliniyorken, Türkiye ve Ermenistan hükümetleri vatandaşlarının hayatını büyük bir aymazlıkla riske atıyorlar.

FAALİYET SÜRESİ SÜREKLİ UZATILIYOR
Metsamor Nükleer Santrali, Ermenistan'ın Başkent Erivan'ın 25 km güneybatısında. 1973'te inşaatına başlanılan nükleer santral, bugün Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşılıyor. Santralde kullanılan iki adet nükleer reaktörden halen aktif olan 2 nolu reaktör, 408 Megawatt enerji üretiyor. Aynı tip reaktörün 1200 Megawatt üreten modeli de, planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'nde kullanılacak. Metsamor'un birinci reaktörünün bir deprem direnç sistemi yok. Tepkiler sonucu 1988'de kapatılan Metsamor, Ermenistan'ın enerji sıkıntısı yüzünden 1995 yılında aynı teknolojiyle yeniden faaliyete başlamış. Önce 2016'ya kadar faaliyet göstereceği açıklanan santralın süresi uzatılarak 2031 yılına kadar elektrik üretimine devam etmesi kararı alınmış.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve Avrupa Birliği (AB) verilerine göre Ermenistan'daki Metsamor Nükleer Santrali dünyadaki en tehlikeli nükleer santral olarak kabul ediliyor. Eylül 1999'da Brüksel'de Ermenistan hükümeti ile AB arasında Metsamor Nükleer Santrali'nin 2004 yılına kadar kapatılması konusunda bir anlaşma imzalanmış. Aynı şekilde Ermenistan 25 Ocak 2001 tarihinde de Avrupa Konseyi'ne üye olurken, 2004 yılına kadar Metsamor Nükleer Santrali'ni kapatmayı taahhüt etmiş.

ÇERNOBİL'İN İKİZİ GİBİ
Uzmanlara göre, Metsamor, teknolojisi bakımından Çernobil nükleer tesisinin adeta ikizi gibi. Japonya'da patlayan reaktörlerin aksine, Metsamor'un nükleer yakıtını koruyacak bir dış koruma zırhı (containment vessel) bulunmuyor. Ki bu koruma sistemi Çernobil'de de yoktu. Ermenistan'ın merkez üssü Spitak bölgesinde meydana gelen ve kimi kaynaklara göre 25 bin kimi kaynaklara göre ise 50 bin kişinin ölümüne sebep olan depremden sonra, 1988 yılında santral kapatılmış. Yeni bir depremi daha kaldıramayacak nitelikte olan Metsamor Nükleer Santrali başta Ermenistan olmak üzere Türkiye ve diğer bölge ülkeleri için büyük riskler taşımasına rağmen santralin ikinci bloku 1995 yılında yeniden devreye sokulmuş. Uzmanlar, olası bir depremde oluşabilecek bir sızıntının Türkiye'nin Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır Ermenistan'ın diğer komşularını da doğrudan etkileyeceğini söylüyor.

YENİ BİR DEPREME DAYANAMAZ
Gazetemize açıklama yapan TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, Çernobil faciasının Doğu Karadeniz halkı üzerindeki etkilerinin ancak 18 yıl sonra görülmeye başlandığını, Iğdır ve civar bölgelerde yaşayan halkın yıllarca Metsamor Nükleer Santrali'nden yaşanan sızıntılar sebebiyle nasıl bir etkiye maruz kaldığını ise kimsenin bilmediğini söyledi.

Oğan bölgede yaptıkları incelemelerde, sınır bölgelerinde bitki örtüsünde meydana gelen kurumaların, hayvanlarda artan sakat doğumların, insanlarda kanser, sakat doğum ve ölü doğum ile çocuk ölümlerinde meydana gelen artışların Metsamor Nükleer Santrali sebebiyle ortaya çıktığını açıkça gösterdiğini ifade etti.

ERMENİSTAN UYARILARI DİKKATE ALMIYOR
Santralın 2005'de teknik ömrünü tamamladığının altını çizen Oğan, "Santralde her an bir kaza yaşanabilir, deprem veya diğer sebeplerle sızıntılar olabilir" uyarısı ile tehlikenin aciliyetine dikkat çekti. "Böyle bir hadisenin yaşanması durumunda Türkiye'nin doğu ve güney doğu bölgesi ciddi şekilde zarar görebilir" diyen Oğan, sürekli depremlerin olduğu bölgede santralin orta şiddetteki bir depreme bile dayanamayacağının uzmanlar tarafından ifade edildiğini aktardı. Avrupa Konseyi'nin de Ermenistan'ı "santrali kapatması" için defalarca uyardığını belirten Oğan, "bir deprem veya başka bir sebeple santralde olabilecek bir kaza durumunda, Ermenistan, Nahçivan, İran, Azerbaycan ve Gürcistan ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi büyük zarar görecektir" dedi
Iğdır şehrinin ise bir kaza anında ortadan silinme tehlikesine dikkat çeken Oğan, "Aynı şekilde göçlerle nüfusunun yaklaşık yarısını kaybeden Ermenistan halkının da sonu olabilir" dedi.

Santralin Ermenistan'ın iddia ettiği gibi güvenli olup olmadığı ise ne yazık ki yeni bir depremden sonra anlaşılacak ve bu, oldukça pahalıya mal olacak.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.