Haberler

Kentsel dönüşüm rantsal dönüşümün ta kendisidir

Tarih: 21 Mart 2011 Kaynak: Evrensel Yazan: Haşim Demir
İstanbul'da kent politikası haline getirilen Kentsel Dönüşüm çalışmaların hedef ilçeleri arasında bulunan Ataşehir, Maltepe, Kartal ve Pendik ilçelerinde tartışmalar devam ediyor. Bu ilçelerin yerel yönetimleri İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aldığı karar doğrultusunda Dünyaca Ünlü Mimar Zaha Hadid'e çizdirilen dönüşüm planlarına birer birer onay veriyor.

Kentsel yıkım ve yağma projelerine karşı ilçe sakinlerinin verdiği barınma hakkı mücadelesine en büyük destek veren ve yasa dışı kent faaliyetlerine karşı hukuki mücadele yürüten meslek odalarından Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kartal Temsilciliğinden Aysel Durgun'la başta Kartal olmak üzere İstanbul'da kentsel dönüşümü konuştuk. Kentsel dönüşümü destekleyen CHP'li belediyeleri eleştiren Durgun, "CHP unutmasın ki Kentsel Dönüşüm Rantsal Dönüşümdür sloganı ile yerel iktidarı almıştı" dedi. Zamanında AKP'li Arif Dağlar'ın kentsel dönüşümü savunduğunu hatırlatan Durgun, "Ama ne oldu Dağlar seçimi kaybederek belediye başkanlığını kaybetti" dedi.

Kartal neden kentsel dönüşüm politikalarının hedefinde?
İstanbul'un önemli ilçeleri ve merkezi yerleri finans merkezi yapılmak isteniyor. Bunun içinde uluslararası sermaye ve büyük finans şirketlerinin uyguladıkları kent modelleri baz alınıyor. Barselona, Londra, Paris, Viyana ve Tokyo gibi kent modellerinin benzerleri; Ataşehir, Maltepe, Kartal, Pendik gibi ilçelerde de uygulanmak isteniyor. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz'ün sıkça Kartal için Barselona meydanı, yada şehir planı örneğini vermesi, bunun üzerinde çalışması en tipik örneğidir. Zaha Hadid planlarına oy vermeleri ve onun yasallaşması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde karar almaları boşuna değildir. Zaha Hadid planları bir finans merkezi yaratma ve yapma planından başka bir şey değildir. Merkez Bankası yakın bir tarihte Ataşehir'e taşınacak. Buna bağlı olarak Ataşehir'de, Maltepe'de, Kartal'da ve Pendik'te finans merkezleri inşa edilmek isteniyor. Sadece istemekle kalınmıyor, bu ilçelerin en iyi ve güzel alanları yağmaya açılıyor. Yapılacak devasa çok katlı ve çok amaçlı binalarla kent yoksulları yerinden edilerek sürgün edilmek isteniyorlar.Tüm bu politikaların içinde halk yok. Dolayısıyla halkın içinde olmadığı, onların çıkarlarını içermediği politikalara onay vermemiz mümkün değil. Biz Kartal'ın kentsel dönüşüm politikalarına kurban edilmesine şiddetle karşıyız. Kartal'ın önemli bir sahile ve manzarası güzel alanlara sahip olmasından dolayı epey iştah kabartıyor. Aynı biçimde Pendik ve Maltepe, Tuzla'da iştah kabartan ilçelerdir. Zaha Hadid bir pazarlanmadır. Bu bölgelerin havaalanına çok yakın olmaları ve deniz ulaşımı açısından el verişli olmaları iştahı iyice kabartıyor.

CHP'li Belediye Başkanı Altınok Öz ‘Halkın olmadığı hiçbir projeye onay vermeyeceğiz' diyordu. Şimdi tersini yapıyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
‘Zaha Hadid kötü bir plan değil, TOKİ kötü değildir' demek kabul edilemez. Kartal Belediye Başkanı da, CHP ilçe örgütü de bunu unutmuş görünüyor. Bu planlar kötü değil demek insana iktidar kaybettirir. Zamanında AKP'li Arif Dağlar bunu söylemişti. Ama ne oldu Dağlar seçim kaybederek belediye başkanlığını kaybetti. CHP ve onun iktidar olduğu belediyeler politika üretemiyorlar. Dönüşüm bir ihtiyaçtır, olabilir de. Ama bu yağma ve talanla olmaz. Alt yapının modernleştirilmesi ve yaşanabilir bir kent politikası ile dönüşüm olabilir. İstanbul'u finans merkezi yaparak çekim merkezi yapmak bir hastalıktır. Bu hastalığın adı düpedüz ülkeyi adım adım satmaktır. Yağmaya açıp her şeyi satmaktır.

TEKEL arazisinin Şehir Üniversitesine satılması gündeme geldiğinde yine Altınok Öz, ‘Buraya talibiz bize verilsin' diye demeçler verdi. Ama gereği yapılmadı. TEKEL arazisi için yürütülen mücadelenin geldiği boyut ne aşamada? Çevre hareketi devam ediyor mu?
Kartal ve Maltepe belediyeleri bu Tekel alanı isteselerdi alabilirlerdi, bu alanın bölge halkının çıkarına kullanılmasını sağlayabilirlerdi. Ama ciddi bir çabaları olmadı. Biz Tekel arazisi için El Ele Çevre Hareketi bileşenleri olarak çok çaba harcadık. Açtığımız davalar var. Miting, basın açıklamaları, panel ve konferanslar düzenledik. Halkı aydınlattık. Sendikaları devreye soktuk. Pek çok şey denedik ama buranın bir kısmının Şehir Üniversitesine verilmesini engelleyemedik. Tekel arazisinin olduğu alan yeşili bol, dingin bir alan. Oksijen ve hava sirkülasyonu bakımından da çok önemli bir yer. Şimdi ticaret alanı haline getirilmek isteniyor. Biz sömürüye dayanan ticaretin yapılmasına karşıyız. Şehir Üniversitesine verilen alanın dışında kalan diğer alanlarda konut ve imara açılmak isteniyor. Tekel üzerinde hükümetin süren bir çalışması var. Muhtemelen TOKİ buraya da girecek. Kartal belediyesi tekel arazisini sahiplenmedi. SİT alanı olması itibari ile Şehir Üniversitesine verilmesi itibarı ile iki ayrı dava açtık. 1/ 5000'lik planlar yapıldı bu bölge için. Dragos ve çevresi daha önce plansız bir alandı. SİT planları yapılırken bile iki ayrı toplantı yapılması lazım. Bu yapılmadı. Belediyelerin hukuk büroları bunun için var. Gelişmelere ve dava sonuçlarına göre çevre hareketi bileşenlerini yeniden toplayacağız ve yeni bir mücadele hattı öreceğiz. İdamızdan vazgeçmiş değiliz.

Hürriyet Mahallesi, Yunus ve Topselvi Mahallelerinde oturan emekçileri bekleyen tehlike nedir? Buna karşı ne yapılmalı?
Her üç mahalle ve Pendik-Sapanbağları'nda da kentsel dönüşümün bir mantığı yok. Özellikle Sapanbağları'nın depremle ilgili bir sıkıntısı yok. Hürriyet Mahallesi'ndeki bir çok konut için sağlıksız diyorlar bu doğru değil. Bu bölgeler için söylenen deprem dönüşümü, imar dönüşümü söylemi koca bir yalandır. Manzarası güzel olan yerlerde çok katlı binalar yapıp rant sağlamaktır asıl amaç. Ya da TOKİ gibi kapitalist, acımasız bir kuruluşa vermektir burayı. Yunus Çimento, Mutlu Akü gibi sanayi fabrikalarının kurulmasıyla Yunus ve Topselvi Mahalleleri oluştu. Siemens'in, küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Çavuşoğlu Mahallesi oluştu. Bu bölgeler kentsel dönüşümün hedefinde olan bölgeler. Kentsel dönüşüm açıkça rantsal dönüşümdür. CHP unutmasın ki Kentsel Dönüşüm Rantsal Dönüşümdür sloganı ile yerel iktidarı aldı. CHP belediye başkanı danışman olarak Alper Ünlü Hoca'yı almıştı. Alper Hoca ile yollarını ayırdılar bile. TOKİ eninde sonunda bu bölgeler girecek. TOKİ kapitalist bir sistemin bir konut planlayıcısıdır. Dolaysıyla orda sömürü ve acımazsızlık var. Lüks konutlar yapacak. Dijital kartlı siteler olacak. 500 lira kira veren bir emekçi 800 lira bir aylık ücreti olan bir emekçi nasıl bu konutlarda yaşayacak? Dolayısıyla insanlar yerinden olacak başka bölgelere gidecek. Bu sürgün değil de nedir? Bu mahallelerdeki emekçiler kendi kentsel dönüşüm dernekleri ile mücadelelerine devam edecekler. Güçlerini birleştirip merkezileştirecekler.

CHP'li belediye başkanları kentsel dönüşümün mimarı CHP'dir diyorlar. Kentsel dönüşümün adına yerinde dönüşüm diyorlar. Bunu savunuyorlar. Buna ne diyorsunuz?
Yerinde dönüşüm kentsel dönüşümün cilalanmış bir adıdır. Yerinde dönüşüm bir hayaldir. Sizin için ayrı bir site yapalım. Özel güvenlikli bölgeler oluşturalım adıdır bu. Soylulaştırmaktır bu. Halka buralardan uzaklaşın demektir bu. Orada yaşayan kadınlara başka bölgelere gidin yaşayın demektir. Yerinde dönüşüme örnek olarak Dikmen'i göstermek bu işin kaçışı demektir. Bu yerinde dönüşüme de, kentsel dönüşüme de karşı olmak gerekiyor. Bu bölgedeki emekçiler uyanık olmak zorundadır. Dünyadaki ve Türkiye'deki uygulamaları halka iyi anlatmak gerekiyor. Ömerli Barajı'nı kentsel dönüşüm kapsamına alıp imara açmak, su havzalarını imara açmak nasıl oluyor da yerinde dönüşüm oluyor. Bu su havzalarının olduğu alanlar tüm İstanbul'u etkileyen alanlardır. Bu alanlarda binalar yapılmış. TOKİ, ya da başka inşaat firmaları. Kıymetli alanlar TOKİ'nin alanları haline getirildi. Dikmen'de sosyal konutlar yapıldı farkı bu. TOKİ sosyal konutlar yapmıyor. Konutları hep şehir dışında yapıyor. Sulukule buna örnek. Ne oldu buradaki insanlar şehir dışına sürgüne gönderildiler. Büyük bir kısmı girmedi. Çünkü ekonomik olarak orda yaşayamazlar. Apartman yaşamına alışmayan insanlar nasıl burada yaşasın. Toplu sitelerde yaşama lüks yaşama giriyor. Aidat ve öteki giderleri bile insanlar karşılayamaz. (İstanbul/EVRENSEL)

CHP İLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ

TMMO kentsel dönüşüm politikalarına karşı nasıl bir mücadele hattı izliyor?

Yağma ve talana karşı hem hukuki mücadele yürütüyoruz. Hem de halkı aydınlatmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda da bilgi ediniyoruz. Tuzla Piri Reis Üniversitesi alanı ile ilgili açmış olduğumuz dava var. TEKEL arazisi ile ilgili iki ayrı dava açtık. Kentsel dönüşüm dernekleri ile ve çevre hareketleri ile iç içe çalışmalar yürütüyor ve planlıyoruz. Mimarlar Odası Kartal Temsilciliği Kartal'ın yağmalanmasına karşıdır ve hep karşı olacak. TOKİ binalar yapacaksa gitsin Sultanbeyli'de yapsın. Orası uygundur. CHP'li İBB meclis üyelerinin çoğunun AKP'li belediyelerin aldığı kararların ortağı olmaları bizi tedirgin ediyor. CHP'li yerel yöneticilerle ilgili soru işaretleri var kafamızda. Bilimsel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.