Haberler

Lüküs kamarada kimler oturur?

Tarih: 31 Mart 2011 Kaynak: Hürriyet Yazan: Seda Tabak
İstanbul'da gün geçtikçe modern hayatın yeni trendi rezidanslarda yaşamayı tercih eden zenginlerin ve ünlülerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Lüks rezidansları kimler tercih ediyor?

Modern şehir hayatının yeni kavramlarından biri olan rezidanslar, alışveriş merkezlerinin üst katlarında, kentin içlerinde ya da sınırlarında hızla yükselmeye devam ediyorlar.

Bugün İstanbul'un çeşitli semtlerinde çok sayıda rezidans projesi inşa ediliyor. Uzmanlar, bu projelerin gördüğü yoğun talebi, zor yaşam koşullarının evde geçirilen süreyi azaltması ile konforlu ve kolay çekip çevrilebilen evlere olan talebin artmasına bağlıyor. Rezidans modasında, tıpkı apartmana geçişteki gibi kuşaklar arasındaki yaşam biçimi tercihleri ve değer yargıları da değişime uğruyor. ‘Lüküs hayat'ın sembolü sayılan apartman hayatının, yerini rezidanslara bıraktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Peki, insanlar neden rezidanslarda yaşamayı tercih ediyor? Bunun nedeni çoğu zaman rahatlık ve konfor olarak açıklansa da aslında yaşam tarzı değiştiriliyor.

Son yıllarda rezidans satışlarında ciddi bir artış söz konusu. En önemli sebeplerinden biri de tartışmasız rezidansların daha güvenli ve rahat bir yaşam sunuyor olması. Her şeyin bilgisayarla takip edildiği, akıllı binaların içindeki bu daireler sorumluluk gerektirmeyen bir yaşam vaat ediyor ve vaadini de yerine getiriyor. Çünkü evinizin tüm ihtiyaçları sizin adınıza başkaları tarafından karşılanıyor. Mesela musluğunuz bozulduğunda muslukçu bulmak görevi size düşmüyor. Yangın tehlikesi ile karşı karşıya kalındığında otomatik olarak her şey kilitleniyor. Giriş ve çıkışlar kameralarla kontrol ediliyor. Ev sakinlerine uçsuz bucaksız konfor ve güvenlik vadeden rezidanslarda size verilen hizmetin bedeli olarak aidatınızı ödüyorsunuz ve hiçbir şeye karışmıyorsunuz. Güvenliğinizi, tamirinizi, temizliğinizi başkaları yapıyor.

Her türlü konfora sahip ama aidat düşük
Mimar Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, lüks yaşamın tanımını sözlerle açıklıyor: "Yüksek tavanlı bir evde, ferah bir mekanın genişliğini yaşamak bir lükstür. Gün ışığını, temiz havayı hissetmek, pencereni açıp güne başlamak, kentin merkezinde yaşamak bir lükstür. Anlaştığın komşularla ortak alanlarda buluşmak bir lükstür. Ve bütün bu imkânlara sahip, konforlu bir konutta yaşarken düşük aidat ödemek bir lükstür!" Konut algısının Türkiye'de çok hızlı değiştiğini söyleyen Tabanlıoğlu, bir dönem dışa kapalı sitelerde tanımlanan lüksün, bugün kente daha yakın olmanın tercih nedenlerinden biri olduğunu ve merkeze doğru değer kazandığının altını çiziyor. "Her ne kadar lüks araç tüketimi artsa da, artan trafik ve kent dinamiğinden kopmak istemeyen genç neslin, sosyal yaşamı yakalama arzusu bu geri dönüşün nedenlerinden. Kent merkezi ile olan ilişki yani kentsel konum" diyen Tabanlıoğlu şöyle devam ediyor: "10 yıl önce birincil seçeneklerden olmayan önemli bir kriter. Dünya standartları, tasarımın özgünlüğü, güvenlik ölçüleri, aidiyet, kimlerle aynı ortamı paylaşacakları, ortak kullanım alanları altyapısı bugün seçim kriterlerini oluşturuyor. Tüm dünyada olduğu gibi, özellikle İstanbul'da, karma projeler ev-iş-sosyal hayat üçgenini mekânsal olarak birbirlerine yaklaştırıyor. Çünkü içinde bulunduğumuz bu hız ve iletişim çağında en büyük lüks zaman kazanmak. Kazandığınız ekstra zamanı dostlarınıza, yeni dostlarınıza ayırabilmek, hatta yaşadığınız konutların sağladığı sosyal ortamlarda bunu gerçekleştirebilmek bu yaklaşımın sağladığı imkânlardan biri." İşletme anlayışının da rezidanslarda bir ayrıcalık sunduğuna dikkat çeken Tabanlıoğlu, "Merkezi yönetimle aldığınız hizmet gündelik ihtiyaçlarınızın büyük bir kısmını gündeminizden çıkarmanıza fırsat tanıyor. Hatta "akıllı ev" tanımlamasıyla sağlanan otomasyonla, acil olanlar dâhil, birçok ihtiyacınızı bir ekrandan talep ederek halledebiliyorsunuz" diyor.

Hedef kitle kim?
Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, "Zamandan kazanmanın bir lüks olduğunu söylediğinizde ise hangi kullanıcı grubunu hedeflediğiniz kendiliğinden tanımlanıyor" diyor ve hedef kitleyi şöyle anlatıyor: "Uzun saatler çalışan, çok seyahat eden, dolayısı ile kazandığı mukayese tecrübesiyle "iyi" çıtası dünya standardında oldukça yüksek olan, sosyal hayatı da en az iş temposu kadar yoğun olan bir grup. Yeme-içme kültüründen tasarım kriterlerine yenilikçi bir anlayış bu grup için belirleyici. Doğa dostu önlemler gibi, uzun vadede tasarruf sağlayacak bir ana yatırımı göze alabilen bu grup ekonomik anlamda yaşayacağı konutun fizibl olup olmadığını önemsiyor ve aidat konusu seçim kriterlerinden biri tabi ki. Bina sadece fiziksel bir yapı olarak değil, "hizmet"le birlikte algılanıyor." Yani lüksü talep edenlerin görsel ayrışmayı önemsediğini dile getiren Tabanlıoğlu, "İyi çözülmüş fonksiyon alanları ana talebi oluşturuyor. Depolama ve otopark ihtiyaçları gibi kriteler de bu alanlara dâhil. Dolayısıyla mimarlık bu anlamda seçim için en önemli verilerden biri. Hatta mimarın adı prestij sağlıyor" diyor. Lüks konutlara sahip olacakların elde edecekleri yaşam standardı ve prestijin yanı sıra, yatırım değerinin de artacağına inandıkları konutları tercih ettiklerinin altını çizen Tabanlıoğlu, "80'li-90'lı yıllarda yükselen meslek grubu olan ‘bankacılar' ya da tekstil üreticileri gibi meslek grupları belli konutlara talep gösterirken bugün böyle keskin bir mesleki istatistik elde etmek mümkün değil. Türkiye'nin sosyo-ekonomik değişim tablosu konut alıcılarına da yansıyor" diyor.

Lüks kavramı teknik donanımla sınırlı değil
"Lüks konut ister villa tipi, isterse yüksek katlı olsun tercih edilme sebebi sunduğu yaşam biçimidir" diyen Emaar Türkiye Satış Koordinatörü Ümit Türüdü Şen, konutların sağladığı alt yapı ve sosyal imkânların kesinlikle ön plana çıktığını, ev sahiplerine sunduğu hizmetleri çeşitlendiren projelerin de daha çok tercih edildiğinin altını çiziyor. Lüks konut alanlar, yoğun yaşam içinde güvenli bir ortamda evlerinde her türlü hizmeti ve konforu bularak sosyalleşmek istiyor diyen Şen sözlerine şöyle devam ediyor: "Emaar Türkiye olarak projelerimizde ev sahiplerine sunduğumuz hizmetlerle farklılaşmayı başardık. Biz projemizde lüks konut kavramını sadece teknik donanımla sınırlamıyoruz. Lüks konutun yanı sıra lüks bir yaşam olanağı da sunuyoruz. İlk fazında hayatın başladığı Toskana Vadisi'nde 16 bin metrekare sosyal tesisin yanı sıra site yönetimine destek concierge hizmetleri veren bir sistem de oluşturduk. Ev sahipleri teknik ve operasyonel konularda site yönetiminden destek alırken özel talepleri için de concierge hattını arıyor. Bu yılın sonunda teslim edilecek olan projenin 2. fazına da ciddi bir talep geliyor" diyor.

Küçük daire yatırım, büyük daire oturum için
"Lüks konut alıcılarını gözlemlerken projenin yapısını da dikkate almak gerekiyor" diyen Şen, durumu şöyle açıklıyor: "Çünkü genel olarak baktığımızda projelerdeki küçük üniteler ağırlıklı olarak yatırım için, büyük metrekareli daireler ise ağırlıklı olarak oturmak için alınıyor. Lüks konutları işadamları, üst düzey yöneticiler başta olmak üzere, yabancı işadamları da tercih ediyor. Bunu, serbest meslek grupları doktor, mühendisler, avukat ve bankacılar takip ediyor."

Olumlu hava lüks konuta ilgili artırıyor
"2009 yılında küresel kriz nedeniyle dünya ülkeleri önemli sınavlardan geçerken, Türkiye ekonomisi uyguladığı başarılı para politikaları sayesinde bu süreci başarılı bir şekilde geçiriyor" diyen Ümit Türüdü Şen şöyle devam ediyor: "Türkiye 2010 yılında yüzde 8'ler oranında büyüdü. Olumlu tablonun 2011 yılında da devam etmesi bekleniyor ve büyüme oranı da yüzde 5,3 olarak öngörülüyor. (Ref: OECD). Bu olumlu tablo özellikle lüks konut projelerine ilgiyi de artırıyor. Faiz oranlarındaki düşüş ve borsanın düşük getirilerde kalması yatırımcıları alternatif yatırımlara yönlendiriyor. Yatırımcılar, bilinen en eski yatırım araçlarından gayrimenkule yatırım yapmayı tercih ediyor. Öte yandan pek çok Avrupa ülkesinin de yer aldığı ‘Gayrimenkulde Yeni Trendler Raporu'na göre İstanbul, yatırımların geri dönüşümünde 27 Avrupa ülkesi arasında 5. sırada yer alıyor. Bu rakamlar da İstanbul'un yerli ve yabancı yatırımcı için konut yatırımı için tercih edilebilirler listesinde üst sıralara taşımaktadır. Ayrıca gerek gayrimenkul geliştirme şirketlerinin gerekse bankaların sağladıkları ödeme planları ve uygun kredi imkânları lüks konutu daha kolay ulaşılabilir hale getiriyor."

Uluslararası yaşamın fiziksel yansıması
"Bugünün İstanbul'u, 5 sene öncesinin İstanbul'u bile değil artık" diyen PARSELL Pazarlama Satış Yönetimi Şirket Sahibi Zeynep Salman, "Dönüşüm inanılmaz bir ivme kazanmış durumda. Ve bu ivmenin arkasında, hızlı dönüşüme katkıda bulunan tüm katmanların dinamik güçleri, aynı zamanda kendilerine özgü yeni bir yaşam tarzı da geliştiriyorlar. Şehir dokusu da bu gelişimi yansıtıyor" diyor ve ekliyor: "Burada "evi" olan ailelerin bazıları aynı zamanda Dubai'de, Hong Kong veya Brüksel'de de yaşam alanlarına yabancı değil. Uluslararası bir yaşam tarzı ister istemez bir dünya merkezi olan İstanbul'u da etkiliyor, kentsel alanların, yaşam alanlarının dönüşmesine yeni dokuların ortaya çıkmasına neden oluyor. Yani aslında bu tür "residence" ve "high-rise" (yüksek yapı) konut dokusu, yerel bir trend olmaktan çok daha fazla, globalleşen dünyanın Bombay (Mumbai)'den Singapur'a, Şanghay'a, Londra'dan Dubai'ye kadar kendi kendini yeniden üreten bir ihtiyaçlar bütünü ve uluslararası yaşam kültürünün fiziksel yansıması."

Etkin ve konforlu yaşam
Bütün bu gereksinimler bütünü içinde "etkin" ve "konforlu" yaşama kolaylıkları olarak nitelenebilecek nitelemelerin, tercih nedenleri arasında en başta yer aldığına dikkat çeken Salman bu durumu şöyle anlatıyor: "Süratle kent merkezine ulaşabilmek, süratle "marka"ların el altında olduğu bir alışveriş merkezine erişebilmek, beslenme, kişisel bakım için gerekli hizmetleri ya da "kuru temizleme" gibi destek hizmetlerini kaliteden ödün vermeden kolaylıkla elde edebilmek, sanatsal etkinliklere ve kentin eğlence hayatına da uzak olmamak. Bütün bunların sağlandığı tasarlanmış bir ortamda yüksek kişisel yaşam standartlarının sağlandığı, güvenliğin uluslararası standartlar düzeyinde mevcut bulunduğu, sosyal ilişkilerin yaşama çatışma değil kolaylık ve zevk kattığı özel "tasarlanmış" ortamlar. Şimdiki trend, bu alanlardaki hizmetin daha da uzmanlaşması, çeşitlenmesi ve katmanlaşması yönünde. Güvenlik, sağlık, spor, alışveriş gibi işlev kümelerinin tümünün en yüksek kalitede kullanıcıya sunulduğu özel yaşam alanlarınıın kollektif ve entegre tasarlanmasından doğan büyük yaşam merkezleri. Hatta condominium/kondo hizmetlerinin adeta 5 yıldızlı bir otelle yarışır düzeye yükseldiği yapılar söz konusu. Tabi, bu söylediklerim bu alanlarda "yaşamak" niyeti ile satın alma kararı verenlerle ilgili. Bu kesim, talebi doğuran temel itici güç durumunda. Ama bu tür yapıların "katma değer" katsayılarının giderek yükselmesi, bu konutların birer yatırım metaı olarak da tercih edilmesi sonucunu getiriyor. Sadece yatırımlarını daha da etkin hale getirmek için bu rezidansları "toplu olarak" satın alan yatırımcılar da önemli bir alıcı grubu. Özellikle bu ikinci kesimde, uluslararası yatırımcılar önemi artan bir kategori oluşturuyor."

"Lüks rezidanslarda kimler yaşıyor?
Genç bir çift. Erkek gazeteci, kadın ise bir uluslararası şirkette finans yöneticisi. 23. katta oturuyorlar. 17. katta yine genç olan bir çift erkek mimar, eşi İstanbul'un önemli moda markalarından birinin sahibi ve yöneticisi. 19. katta yaşayan genç çiftin erkek olanı ailenin Anadolu'daki maden yataklarını yönetiyor. Sık sık yurtiçi ve yurtdışı yolculuklara çıkıyor. Kadın ise İstanbul'da kendisine bir mağazalar zinciri kurma çalışması içinde. Küçük bir çocukları da var. Üst katlarında da uluslararası ilaç şirketinde yönetici bir Fransız CFO ve eşi oturuyor. Onların da iki çocukları var. Biri 4 öteki 7 yaşında.

Marka bilinci temel tercih nedeni
Salman, bu alanların "sahipleri"nin profilleri ve gereksinimlerinin tahmin edilebildiğini, bu profilin de genellikle marka güvencesi aradığını belirtiyor. Salman, "Alım gücü yüksek, bilinçli, ne alacağını ve karşılığında ne vermesi gerektiğini bilen, global dünyanın ileri gelen insanlarının yaşadığı alanlar bunlar. Doğal olarak da yaşanılan alanın, yalnızca "asgari ölçüde" birtakım gereksinimleri karşılamasından çok daha fazlası bekleniyor. En önemlisi, bu alanda da artık "marka" bilincinin temel tercih etkenlerinden biri haline gelmesi. Bu, hem kullanılan malzeme ve sabit mobilya, ankastre çözümler vb. açısından, hem de "bütünleştirici" firma açısından geçerli bir kıstas. Yani "müteahhit" değil de en yüksek klasmanda tasarımcı-inşaatçı korporasyon ürünü olan alanların tercihi sözkonusu" diyor ve ekliyor: "Bu alanda da bir "marka"nın mevcudiyeti, güvencesi aranıyor artık."

Uzman danışmanlık önemli
Salman, satın alma kararını etkileyen faktörleri ise şöyle açıklıyor: "Konum, erişim olanakları, mikro-iklim, çevrede hava kirliliğine yol açan etmenlerin araştırılması, trafik "kirliliği" gibi birçok parametre, satın alma kararlarının oluşmasında birkaç yıl öncesine oranla çok daha fazla etkin olarak rol oynuyor. "Bu yapı kimin tasarımı?", "Hangi firmanın kalitesi ile üretilmiş?" gibi sorular her geçen günle birlikte önem basamağında hızla tırmanıyor. Bir başka gelişen özellik ise, bu konuda uzman danışmanlığının giderek önem kazanması."

Yatırım için değerli bir adım
Salman'a göre, bu projelere ilgi gösteren grup, "uzun süre büyük villalarda yaşamış, sonradan çocukların "yuvadan ayrılması" ile daha rahat bir hayat planlayan, ya da çocuklarına yakın konumlanma isteği taşıyan anneler, babalardan" oluşuyor. Çocuklu ailelerin ise projenin konumu ve sunduğu sosyal olanaklara daha çok dikkat ettiğini belirten Salman, "Bu durumlarda karar tamamen çocuğun okulu, dershanesi, hobileri ile ilgili ulaşım ve kolaylıklar üzerine yoğunlaşıyor" diyor. Sözlerine devam eden Salman, burada bir alt katman olarak üniversite eğitimi alırken bu yapıları seçenlerin de görüldüğünü belirtiyor ve "Özellikle İstanbul dışında yaşayan varsıl aileler için bu birçok açıdan tercih edilen bir seçim. Aileler, daha sonra da yatırım anlamında değer kazanacak bir adım atmış oluyorlar. Bu kategori önemli bir alıcı potansiyeli taşıyor bu tür projelerde. Bazı durumlarda ise temel seçim etkeni, bütün hafta koşturan anne ve baba için, hafta sonlarında çocuklarına ve aile olarak kendilerine kaliteli vakit ayırabilmek de olabiliyor. Bunun için de konutların ya da kompleksin onların kullanımına sunduğu olanaklar önem kazanıyor" diyor.

Kanaat örderlerinin tavsiyesi
Salman, müşterilerin satış sürecinde doğru karar vermelerinin, genellikle daha önce yapılmış ve pahalıya patlamış kötü satın alma kararları tarafından etkilendiğini belirtiyor ve ekliyor: "Bir de güvenilen ve örnek alınan yakınların veya ‘kanaat önderleri'nin tavsiye veya davranışlarının satın almayı ciddi olarak etkilediği görülüyor. Genellikle bilinçli alıcılar, çok ciddi hesaplama ve tartma süreçlerinden sonra, yapıyı ve projeyi oldukça iyi bir sınavdan geçirip karar alıyorlar denilebilir. Ev satış süresi markalı konut projelerinde ortalama 1 aydır. Müşteri 3.cü gelişinde artık karar vermiştir. 4.cü randevu, satış sözleşmesi randevusudur."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.