Fotoğraflar: Uğur Ceylan, Ilgaz Erel
ArkiPARC'ın ilk gününde son panel Cadde Perakendeciliği oldu. Amsterdam Belediyesi'nden Peter Groenendaal, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mishap Demircan ve Gerd Zerhusen'in konuşmacı olarak katıldığı oturumu Markus Lehto yönetti.
Markus Lehto sözlerine İstanbul'da son 10 yılda meydana gelen değişikliklerden bahsederek başladı. "10 senede İstanbul'da çok büyük değişiklikler oldu, özellikle tarihi dokuyla ilgili. Bu kadar kısa sürede bu çok şaşırtıcı. Manavdan, dükkanlardan, pazarlardan alışveriş yapılırdı 10-15 seneye kadar. İstanbul'da çok AVM yoktu. Ben Türkçe'yi bu şekilde manavlardan bakkallardan konuşarak öğrendim. Şu anda İstanbul'da yaklaşık 150 AVM var. İnsanlar artık sokaklarda eskisi gibi dolaşmıyor. Artık AVM katları İstanbul'un yeni sokakları haline geldi."
Sokaklarımız Neden Gelişmiyor?
Önümüzde 2 farklı senaryo var. Bir AVM'yi gördüğümüzde neresi olduğunu tahmin edemiyoruz ama bir sokağın fotoğrafını gördüğümüzde neresi olduğunu anlayabiliyoruz. AVM'lerin katlarını bilemiyoruz, tanımıyoruz, kimliksiz...
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mishap Demircan
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mishap Demircan, Markus Lehto'nun "AVM'ler İstiklal Caddesi'ne rakip mi?" sorusunu şöyle yanıtladı: AVM'ler insanı kısıtlıyor, caddede olmak çok daha özgür bir his. Eskiden İstiklal'de caddeler, sokaklar dükkanlar daha genişti. Şimdi öyle değil. Hayatımıza bilgisayar girdi. Barkodlar, ürünleri otomatik hesaplama... Bakkallar markete, süpermarkete genişledi. Şimdi de dev AVM'lere dönüştü. Artık bakkal amca internet üzerinde deposunu takip ediyor. Teknolojinin, yaşama koşullarımızı, mimarlığı nasıl etkilediğinin göstergesi bu. Şehir Plancılarımız ve mimarlarımız şehirdeki teknolojik değişikleri sokaklarımıza nasıl aktaracaklarını iyi düşünmeliler. İnternet marketçiliği zaten başladı. Perakendecilikte yeni bir boyutu konuşuyor olacağız ileride."
Demircan, Beyoğlu'na arabalar girince hayat bittiğini, arabalar tekrar yasaklanınca bölgenin yeniden canlandığını da vurguladı.
İstiklal Caddesi'ne her gün 1 milyon kişi geliyor. Kullanıcı profili de çok karışık. AVM'lerde bir kalite tutturma kaygısı oluyor. Bir seçkincilik getiriyor bu. Peki bu seçkincilik kaliteyi getirir mi?
Galata'daki Dönüşüm
Demircan, Galata'da gerçekleştirdikleri dönüşümünden bahsetti. Burada yaşayan ve çalışan insanı değiştirmeden, bölgeye hem ekonomik hem de sosyal bir canlılık getirdiklerini, bunun da şehir mimarisine yansıdığını belirtti.
"Galatada dökümcüler, keresteciler vardı. Konut ağırlıklı ama günlük alışveriş ihtiyacını karşılayacak bir ticaret fonksiyonu vardı ama yine de binaların giriş katlarında bir şeyler olmalıydı. Beyoğlu'nun terzileri, modacıları meşhurdur. Bu giriş katları modacılara vermeye karar verdik. Galata'da modacılar ön planda olsun istedik. Bahar Korcanla bunları konuştuk. '20 tane modacıyız, ilham alacak bir yer istiyoruz' dedi. Bir sokak belirledik ve oradan başladık. Belediye proje geliştirdi. Kerestecilerle yer değiştirdiler. Belli mekanları kiraladılar. Ben de özellikle o bölgenin sokaklarını ıslah etmeye başladım, eski arnavut kaldırımları ortaya çıktı. Sonra birden burada bir farkındalık oluştu ve etrafı gelişmeye başladı. Biz buranın modacıların olduğunu nasıl duyuracağız diye düşündük. Burada Galata Moda Haftası yaptık. İnsanları işin içine kattığınızda kentin yaşayanını değiştirmeden kenti dönüştürebiliyorsunuz. Sanat galerilerinin kültür merkezlerinin sayısını bilmiyorum, 4.000 bina restore edildi, hayat burada yeniden tasarlandı. 3 senedir sahaf festivali de yapıyoruz. Kitapçıların buradan gittiğini görünce yaptık bunu ve kitapçılar burada kalmaya başladı. Biz bu şekilde yönlendiriyoruz hayatı."
Amsterdam Dapper Market'ın Hikayesi
Peter Groenedaal konuşurken
Peter Groenedaal, kamusal alanlar ve insan iletişimi konusunda oldukça heyecanlı ve tutkulu bir organizatör. Amsterdam'da gerçekleştirdiği projelerde kendi de yaşayanlarla birlikte hareket ediyor. Groenedaal, öncelikle Demircan'a "Bu kent inanılmaz, insanlarınız harika. Bu insanlar bu şehri her gün daha güçlü kılıyor," dedi. İstanbul'dan oldukça etkilendiğini belirten ve kentsel mekanın düzenlenmesinde kentlinin rolünün en önemli şey olduğunu vurgulayan Groenendaal, "iyi bir kentsel mekanın nasıl olması gerektiği" sorusunu yanıtlamaya çalıştı.
Amsterdam'ın en iyi pazarı seçilen Dapper Market örneğini veren Groenedaal, daha sonra katılımcılara bu pazarda çekilen bir video sundu.
Bu pazarda 85 farklı milletten insan çalışıyor. Her yıl yaklaşık 4,6 milyon ziyaretçisi var. Burada çalışanlar fiyat konusunda değil, güler yüzlülük konusunda yarışıyorlar.
Markus Letho, "Daha çok AVM yapmak topluma değer katmak demek değildir. Gerçekten insanların yararına, hayat kalitelerini etkileyecek, onları kalbinden vuracak şeyler yapmamız lazım," diyerek oturumu kapattı.
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
|||||||||||||||||||||||||||||||