Haberler

"İkinci Boğaz" İki Kat Tehlike mi?

Tarih: 29 Nisan 2011 Kaynak: Wikipedia, Sabah, Mynet Haber, haberler.com, denizticaretgazetesi.org, denizhaber.com.tr Derleyen: Pınar Koyuncu
Geçtiğimiz Çarşamba günü açıklanan "çılgın proje" Kanal İstanbul'un ortaya çıkışının gerekçelerinden birinin, İstanbul Boğazı'nın güvenliğini sağlamak olduğu söylendi. Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlarken, iki kıtaya yayılan İstanbul'u ortasından bölen İstanbul Boğazı, uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyor. Dolayısıyla da büyük tonajlı gemilerin geçişleri sırasında ciddi tehlike arz ediyor olduğu doğru. Oldukça kıvrımlı bir yapıya sahip olan Boğaz'ın en geniş yeri 3,6 kilometre, en dar yeri 698 metre ve uzunluğu ise 29,9 kilometre. Tuna, Dinyeper ve Don gibi üç büyük akarsu ve pek çok küçük suyla beslenen Karadeniz'in sularının tek çıkış yolu olması, Karadeniz'den alçak ve Marmara Denizi'nden yüksek bir konumda yer alması ve iki deniz arasındaki tuzluluk ve dolayısıyla yoğunluk farkı Boğaz'ın hem yüzeyinde hem dibinde çok şiddetli akıntılara sebep oluyor. Bu da gemi geçişleri sırasında tehlikeyi artıran en önemli unsur. İstanbullular da sık sık "Boğaz'da büyük tehlike atlatıldı" haberleri duymaya alışkın.


Boğaz'ın kıvrımlı yapısı ve akıntılar, tehlikenin en önemli sebepleri arasında

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalandığı 1936 yılında İstanbul Boğazı'ndan yılda ortalama 4 bin 700 gemi geçiş yapıyorken, bu sayı günümüzde 55 bini aştı. Bu gemilerin yaklaşık 10 binini petrol taşıyan tankerler oluşturuyor ve her yıl İstanbul Boğazı'ndan ortalama 135 milyon ton ham petrol geçiyor. Bu rakamlar riskin ne kadar büyük olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Son yıllarda seyir güvenliğine yönelik geliştirilen önlemler sonucunda büyük bir denizcilik kazası yaşanmamasına rağmen, geçmişte yaşanan pek çok tanker ve yük gemisi kazası İstanbul'da çevre felaketlerine ve milyonlarca liralık maddi kayba yol açtı.

İstanbul Boğazı'nda meydana gelen ilk ciddi kaza 14 Aralık 1960 tarihinde Yunan bandıralı World Harmony ve Yugoslav bandıralı Peter Zoranic'in çarpışmasıyla oldu. Kazada 20 denizci yaşamını yitirirken, tonlarca petrol Boğaz suyuna karıştı.

Altı yıl sonra, 1 Ocak 1966'da iki Sovyet Rus bandıralı gemi, Kransky Oktyabr ve Lutsk İstanbul Boğaz'ında çarpıştı. Denize akan petrol alev aldı. Suda yayılan petrolle genişleyen yangın, Karaköy İskelesi'ni ve bir şehir hatları vapurunu kül etti.

Independenta 1 Ay Boyunca Yandı

1979'da Romanya bandıralı tanker Independenta, Yunan kuru yük gemisi Evriyali ile çarpıştı. Aşağıdaki satırlar yanmakta olan tankere "elleri mazota bulanacak kadar" yaklaşmış olan fotoğrafçı Haluk Özözlü'ye ait:

"15 Kasım 1979 günlerden perşembe, koca dev İstanbul derin uykusunda etraf zifiri karanlık. Sabaha karşı beş kesik gemi düdüğünü uykumun içinde duydum. Bu, tehlike anlamına geliyordu ve çok geçmeden olan olmuştu. Ham petrol yüklü 150 bin gros tonluk Rumen tankeri ile Yunan Evriali kosteri çarpışmıştı. Saatler 05:20'yi gösterirken müthiş bir patlama ile kent uyanmış, cephesi Marmara'ya bakan evlerin, dükkanların kırılan cam sesleriyle yataklardan ok gibi fırlamıştık.

Kabataş'ta oturuyordum. Binanın terasına çıktığımda Haydarpaşa açıklarında denizin yandığını görmüştüm. Alevlerin aydınlattığı bölgede bir de gemi silueti vardı. Böyle durumlarda gazeteciler aranmayı veya görev verilmesini beklemezlerdi. Kapıda duran VW'e bindiğim gibi 6 dakikada Haydarpaşa Tren İstasyonuna ulaşmış, istasyonun kulelerine bir nefeste çıkmıştım.

Denize yayılan ham petrol ve tanker kütür kütür bir ses çıkararak çatırdarcasına yanıyor, alevler gökyüzüne tırmanırken bu dehşet verici manzara içinde yangın genişleyerek denize yayılıyor, alevlerin sıcaklığı yüzümüze kadar geliyordu. Merakına yenilen İstanbullular evlerinden çıktıkları gibi Kadıköy sahiline koşuyorlar, kırılan vitrin camları bu bölgedeki dükkan sahiplerini daha da endişelendiriyordu. Yaya ve araç trafiğinde tarifi imkansız aynı zamanda anlaşılmaz bir panik yaşanıyordu. Güvenlik birimleri camları kırılan dükkanların yağmalanmasına mani olup, halkın sakinleşmesi için gayret gösterirken yangını en yakından görme arzusu içinde olanları engelleyemiyorlardı. Bir anda Harem Gümrük Sahası'ndan Moda Burnu'na, Kalamış Koyu'na kadar olan tüm kıyılar insan selinden görülmez olmuştu.

...

Elimizdeki malzeme ile yıldırım baskıya girdik. Servisteki tüm telefonlar durmaksızın çalıyor, patlamanın nedenini merak eden okuyucular İstanbul'un her yerinden gazeteyi saatler geçmesine rağmen hala arıyorlardı. Telaş ve koşuşturma devam ederken tekrar olay yerinde gitme görevi verildi. Bu görev gece ve gündüz günlerce mendirek ve gemi çevresinde aralıksız devam etti. Haydarpaşa yeni adresim olmuştu. Görevlerimden biri de Almanya'nın Bavyera Tv'sinde tanker yangınlarını konu alan bir belgesel çekim ekibine rehberlik yapmaktı. Bern Dost yönetimindeki kameraman, asistan, ses mühendislerinden oluşan dört kişilik ekibi peşime takıp tanker yangınının en ilginç açılarını göstermek için çevresinde dolaşıp yanan tankere dokunacak noktaya gelmiştim.


Haluk Özözlü'nün itfaiye eri tarafından çekilmiş fotoğrafı


Fotoğraf: Haluk Özözlü

Birdenbire arkamda beliren askeri bot derhal geri dönmemi, Kadıköy Evlendirme Dairesi açıklarında bekleyen Denizaltı kurtarma askeri gemi komutanının çağırdığını anons etti. Çaresiz, kiraladığım tekne ile askeri botu takip edip söyleneni yaptım. Askerler gemi komutanının odasına çıkarıp beni teslim etmişlerdi.

Komutan "Çılgın mısın yoksa deli mi?" diye hayret dolu soruları yöneltmiş, hem kendimi hem de peşime taktığım Alman çekim ekibini tehlikeye attığımı söylemişti. Yapacak hiçbir şey yoktu, yüzüm ve ellerim mazotluydu.

...

Tanker yangınını 27 gün boyunca kah tekneden kah mendirekten, zaman zaman da deniz itfaiyesi gemilerinden takip ettim. 22. gün ambarda sıkışıp ısınan yakıt bir kez daha, bu kez sessizce parladı, gece 22.40 sularında gökyüzüne yükselen dev alev topuyla aydınlandı, bir an gündüz oldu.


Independenta'nın enkazı aylarca Kadıköy'ün silueti oldu (Fotoğraf: Haluk Özözlü)

21:15 suareye sinemaya gidenlerin çıkış saatine rastlayan bu aydınlanma sinemadan çıkanları şaşkına çevirip yerlere yatıp kıyamet günü sanmalarına bile neden olmuştu.

Gemi simsiyah dumanlar çıkarak bir ay boyunca yandı. Boğaz trafiğini kullanan gemiler ibretle geçtiler yanından. Sahiller, karabatak ve diğer canlılar zifte bulandı. Patlama şiddetiyle kırılan yaklaşık 5.000 m² tutarındaki camları, vitrinleri camcılar günlerce uğraşarak taktılar, cam karaborsa oldu, sigorta şirketleriyle problemler yaşandı.

Tanker söndüğünde kaptan köşkü, baca, güverte buruşturulmuş bir kağıt gibi çelik yığınına dönmüş pervane gibi yamulup yırtılmıştı. Köpekbalığı kılçığını andıran görüntüsü aylarca Kadıköy'ün silueti olmuştu.

...

'Boğazı, İstanbul'u Allah korudu' dendi. Veee 'Bağımsızlık' anlamına gelen Independenta, tanker yangını unutuldu..."

Çarpışan Çarpışana





Eşsiz güzelliğiyle olduğu kadar batık gemileriyle de ünlü olan İstanbul Boğazı'nda, son yıllarda meydana gelen kazalarda 45'ten fazla gemi sulara gömüldü. İstanbul Boğazı'nda 2002 yılına kadar meydana gelmiş olan önemli kazalar şöyle:

- 1960: Yugoslav ile Yunan tankerleri çarpıştı: 20 ölü.
- 1966: Galatasaray motoru, kereste yüklü Aksaray'la çarpıştı: 13 ölü.
- 1966: Rumen gemisi, Bereket yolcu motorunu batırdı: 8 ölü.
- 1970: İtalyan bandıralı Ancona, kıyıda bir binaya çarptı: 5 ölü.
- 1979: Rumen Karpat ile Türk Kefeli gemisi çarpıştı: 5 ölü.
- 1979: Yunan tankeri Evrialı ile Rumen Independenta tankeri Haydarpaşa açıklarında çarpıştı. İnfilak eden Independenta tankerinde 43 kişi öldü.
- 1980: Yunan ve Sovyet bandıralı iki tankerin çarpışmasında 2 kişi öldü.
- 1985: Meltem hücumbotu ile Sovyet savaş gemisi çarpıştı. 5 denizci şehit oldu.
- 1991: Lübnan bandıralı koyun yüklü Rabunion 18, Filipin bandıralı Madonna Lili ile çarpıştı.
- 1994: Rum tankeri, Sea Broker adlı şileple çarpıştı: 27 ölü.
- 1999: Honduras bandıralı Selin S, Kumkapı sahilinde karaya oturdu.
- 1999: Belize bandralı yük gemisi, Bulgar gemisiyle çarpıştı. Gemi battı.
- 2001: Malezya bandralı "Bunga Melor Satu" isimli kuru yük gemisi, İstanbul Boğazı girişinde karaya oturdu.
- 2001: İstanbul Boğazı girişinde bir yük gemisiyle çarpışan Türk bandralı Kaptan Cavit isimli kuru yük gemisi battı.
- 2001: İstanbul Boğazı Haydarpaşa açıklarında Malta bayraklı Kahaleda isimli kuru yük gemisi ile Norveç bandıralı Spare Eight isimli kömür yüklü gemi çarpıştı.
- 2001: Kamboçya bandıralı Lady Amar isimli yük gemisi, İstanbul Boğazı girişinde battı. 1 mürettebat kayboldu.
- 2002: Ukrayna'dan Yarımca Limanı'na gübre taşıyan Türk bandıralı 7 bin 800 tonluk kuru yük gemisi, Yeniköy açıklarında karaya oturdu.
- 2002: Anadoluhisarı'nda Saontoem bandralı "Condivos" isimli kuru yük gemisi karaya oturdu.

Boğaza Dökülen Koyunlar
14 Ekim 1991'de Lübnan bayraklı Rabinion ve Filipinler bandıralı Madonna Lily adlı yük gemisi çarpıştı. Kaza sonucunda 21 bin baş koyun Boğaz'ın sularına gömüldü.

İstanbul Boğazı'nda birkaç yılda bir, daha küçük çapta kazalar yaşanıyor. En sık yaşanan kazalardan biri de akıntıya kapılan ya da dümeni kilitlenen gemilerin Boğaz'ın sığ sularında karaya oturması ve hatta evlerin içine kadar girmesi. Bugüne dek pek çok örneği yaşanan bu kazalar hemen her yıl oluyor, tiyatro oyuncusu Oya Başar'ın Yeniköy'deki yalısı ve Sarıyer'de bulunan çocuk parkı da gemi çarpan yerler arasında bulunuyor.

Tarihi Yapılar Risk Altında



2009'da yılında İstanbul Boğazı'nda seyreden İlke Mete isimli, 100 metre uzunluğundaki kuru yük gemisi dümen arızası sebebiyle Anadolu Hisarı'nda kıyıya çarptı. Dev geminin yalılara yakın bölgede geçirdiği kaza korkulu anlar yaşatsa da, demir atarak durabildi ve can kaybı yaşanmadı.

2010 yılının Haziran ayında da yürekleri ağızlara getiren bir gemi kazası yaşanmıştı. İstanbul Boğazı'nda arıza nedeniyle sürüklenen Ukrayna bayraklı kuru yük gemisi Oleshonchar, Esma Sultan Yalısı'nın kıyısına kıç tarafından sürtünerek durabilmiş ve kıyıdaki duvarda hasara neden olmuştu.

Yine 2010 yılında, Ukrayna'ya giden Panama bayraklı Giant Pescadores adlı 228 metre boyundaki gemi, boğazın en dar yeri olan Kandilli önlerine geldiğinde arıza yaptı. Boğazı tıkayan geminin arkasından gelen gemiler tehlike atlattı. Bu esnada arkasından gelmekte olan tüm gemiler İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi tarafından defalarca uyarılmalarına rağmen BORA adlı gemi, Giant Pescadores'a çarptı. Ayrıca Alicudi-M isimli tanker yapılan uyarıları dikkate almayarak tehlikeli bir şekilde geçişine devam etti. Her iki gemide de çarpışma neticesinde hasar oluştu. Bora isimli gemi aynı zamanda sürüklenerek Rumeli Hisarı önlerinde karayla temas etti ve balbında hasar meydana geldi.

Boğaz'da yaşanacak olası bir tanker patlamasının 11 şiddetinde bir depreme eşdeğer yıkım yaratacağı ve yaklaşık 50 kilometrelik bir alanda etkili olacağı ifade ediliyor. Boğaz'ı kullanan gemilerin herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi için alınan çeşitli önlemlere rağmen bu kadar sık kaza olması, İstanbul'un adeta topun ağzında olduğunu gösteriyor.

Yeni Kanal Nereye?
2009 yılında, İstanbul'daki olası faciaların önlenmesi amacıyla tehlikeli madde taşıyan gemilerin Boğaz yerine, Karadeniz-Sakarya Nehri-Sapanca Gölü-İzmit Körfezi hattında açılacak yapay bir kanala yönlendirilmesi önerileri ortaya atılmıştı. Şimdi de "çılgın proje" adı altında açıklanan Marmara ve Karadeniz'in birleştirilme projesinin Çatalca - Silivri civarında yapılacağı söyleniyor. Kanalın etrafındaki çevre düzenlemesinin ve yerleşmenin nasıl olacağı, güvenliğin bu kanalda ne düzeyde sağlanabileceği, açıklanan 150 metre genişliğin böyle bir proje için uygun olup olmadığı ise, sunulan ilk simülasyonlara bakılırsa tam bir muamma. "Bir Boğaz'la bile başa çıkamıyoruz, ikincisini nasıl idare edeceğiz?" diye sormak pek de haksızlık olmaz, değil mi?

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.