Önce Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın sitemini dinledim: "Rekabet Kurulu, Ladik Çimento’yu almamızda nasıl bir ’hakim durum’ gördü anlayamadık. Biz o işte kendimizi yüzde 100 haklı görüyoruz. O yüzden dava açtık..."
Ardından Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Erhan Kamışlı’nın açıklamasını okudum: "Rekabet Kurulu’nun Ladik Çimento’yu satın almamızı durduran kararına karşı Danıştay’da iptal davası açtık. Dava sürerken, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), sonucu beklemeden Ladik Çimento’yu ihalede ikinci olan Türkerler İnşaat’a verdi. Bunlar organize işler. Tadımız kaçtı..."
TMSF, Uzan Grubu’ndan el koyduğu çimento fabrikalarını geçen yıl ekim ayında ihaleyle satışa çıkarmıştı. Sabancı Holding Çimento Grubu şirketlerinden Akçansa (HeidelbergCement’le ortaklığı var) 140 milyon 250 bin dolara Ladik Çimento için açılan ihaleyi kazanmıştı. Sabancı şirketlerinden Çimsa ise, 175.5 milyon dolara Standart Çimento’yu almıştı.
Ladik Çimento’nun devrine Rekabet Kurulu’nun izin vermemesi, Sabancı yönetimini çok kızdırmış. Üstelik kızgınlık TMSF’ye de yönelmiş... Durumu merak ettim, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ü aradım...
- Ladik Çimento’yu ihalede 140 milyon dolarla ikinci olan Türkerler İnşaat’a vermeniz doğru muydu?
- İhale kurallarımıza göre bunu yapmamız gerekiyordu.
- Sabancı Grubu’nun Danıştay’da açtığı davanın sonucunu neden beklemediniz?
- Biz 1-1.5 ay kadar bekledik. Baktık davanın sonuçlanması uzuyor, bunun üzerine ihalede ikinci gelen Türkerler İnşaat’a Ladik Çimento’yu verdik.
- Biraz daha bekleyemez miydiniz?
- Daha ne kadar bekleyelim? Beklemeye kalksak bu kez de Türkerler İnşaat, ’Rekabet Kurulu kararına uy, Ladik Çimento benim’ demez miydi? Hem daha fazla beklemek, bizim için zaman kaybı ve sıkıntı yaratırdı.
- Sabancı Grubu, Rekabet Kurulu kararının ’haksızlık’ olduğunu düşünüyor. Bölgede bir ’hakim durum’dan söz edilemeyeceğini savunuyor...
- Rekabet Kurulu’nun kararı bizi de şaşırttı ama yapacak birşey yok... Karara uymamız gerekiyor.
- Davayı Sabancı Grubu kazanırsa, yani Danıştay’dan Ladin Çimento’nun Akçansa’ya devredilmesi kararı çıkarsa ne yapacaksınız?
- Böyle bir karar çıkması durumu kilitleyebilir...
- Peki sizin tavrınız ne olur?
- Hukukçularımız, ’Sabancı Grubu hakkını Rekabet Kurumu nezdinde arasın’ diyor. Böyle bir durumda Akçansa, Rekabet Kurulu’na karşı, ’zararı tazmin davası’ açabilir. Artık Ladik Çimento, Akçansa’ya dönemez...
Sabancı, "Ladik Çimento bizim olmalıydı" diyor, Danıştay’da hakkını arıyor, Rekabet Kurulu ve TMSF’ye bozuluyor...
TMSF, "İhale kurallarına göre davrandım" diyor...
Danıştay’dan, "Sabancı haklı" kararı çıkarsa, tartışma daha da alevlenecek görünüyor...
’7, çok geç’ diyelim geliri, vergiyi artıralım
Başkanlığını Finansbank’ın patronu Hüsnü Özyeğin’in eşi Ayşen Özyeğin’in yaptığı Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) Başkan Yardımcısı Ayla Göksel Göçer’le İletişim Yöneticisi Nevin İlhan Koçak uğradı. Amaçları "7, çok geç" sloganıyla yürütülen kampanyayı anlatmak, 24 Şubat’ta Ürdün Kraliçesi Raina’nın onur konuğu olacağı "Sosyal ve Ekonomik Kalkınma İçin Erken Çocukluk Eğitimi" konferansına davet etmekti...
AÇEV, "Erken Müdahalenin Erişkinlikte Süren Etkileri" ve "Türkiye’de Okul Öncesi Eğitimin Fayda-Maliyet Analizi" başlıklı iki ayrı araştırma yaptırmış... Sonuçları ilginç... Göçer ve Koçak, "Okul öncesi eğitimi basit bir eğitim sorunu olaak görmeyin. Bu işin çok önemli ekonomik sonuçları var" diyor ve "Erken Çocukluk Eğitiminin Faydaları"nı araştırmadan özet veriyor:
Okulda daha yüksek başarı.
Üretkenlik, gelir artışı, ekonomik büyüme, daha fazla vergi.
Daha sağlıklı kişiler, daha az suç işleme.
Daha iyi vatandaşlar, toplumsal kalkınma.
Okul öncesi eğitimde dünya ortalaması yüzde 40, Türkiye’de yüzde 11...
"7, çok geç" diyelim, bu kampanyaya omuz verelim...