Daha önce yazdım; 'Bu sahiller halka açık mı?' Sözünü ettiğim bölge Boğaz'ın Avrupa Yakası. Özellikle de Beşiktaş sahili ciddi 'işgâl' altında.

Aslında bu tesbiti şehir yönetimi aylar önce yaptı. Beşiktaş Kaymakamı Nihat Nalbant'ın başkanlığında biraraya gelen ve aralarında Beşiktaş Emniyet Müdürü Tayfun Oktay, Kıyı Emniyeti Tahliye Daire Başkanı Ali Narcı, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Koray Bayraktaroğlu, İstanbul Büyükşehir Zabıta Müdürü Muharrem Gürses'in de bulunduğu ekip ' Sahillerin teknelerden tezmizlenmesi için' önemli bir karar aldı. Kararın alındığı tarih, 3 Eylül 2004. Alınan bu karar uygulamaya kondu ama çok geçmeden sahilde aynı manzara yeniden nüksetti. Yaklaşık üç ay sonra 9 Aralık 2004 tarihinde sözünü ettiğimiz ekip yeniden biraraya geldi ve aynı kararı bir kez daha aldı.

İstanbul Denizcilik Bölge Müdürlüğü Liman Başkanı Ender Kurt imzasıyla Beşiktaş Belediye Başkanlığı'na gönderilen bir yazıda aynen şöyle deniyor: 'Beşiktaş ilçesi hudutları içerisinde 'izinsiz ve ruhsatsız' olarak 'kıyıya bağlı' bulunan deniz araçları 10 Aralık 2004 günü saat 10.00'da bağlı bulundukları yerden çekilerek Yenikapı mendireği içerisine götürülecektir." Bu kararın gereği de yerine getirildi. Tekneler Yenikapı mendireği içersine çekildi.
Sonra ne oldu? Değişen birşey olmadı. Tekneler yine birer ikişer sahildeki yerlerini aldılar. Anlaşılan liman başkanlığı yazdığı yazının takipçisi olmuyor!
Olsaydı bu manzara bir daha yaşanır mıydı?

Düşünebiliyor musunuz, hem devlet, hem yerel yönetim kurumları ciddi ciddi biraraya geliyor, 'Boğaz'ın SİT alanı' özelliğine, ' süliet değerleri açısından korunması' gerekliliğine dikkat çekilerek, önemli bir karar alıyor ama ne yazık ki uygulayamıyor. Hem kararı alan, hem de uygulamayan devlet. Sizce bu işte bir gariplik yok mu?