Haberler

Eskişehir’de kentleşme tartışması

Tarih: 8 Mart 2005 Kaynak: NTVMSNBC

Platform toplantısı, Arkitera Mimarlık Merkezi’nin organizasyonu ve Kale Grubu’nun sponsorluğunda 4 Mart 2005 Cuma günü, Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nün 2003 Salonu’nda gerçekleşti.

Anadolu Üniversitesi 2003 Salonu’nda Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi Başkanı Halit Halaç, Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinden şehir planlamacı Ali Ulu, mimarlık çalışmalarını Ankara’da sürdüren aynı zamanda Anadolu Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders veren Hasan Özbay, 2004 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazanan mimar Han Tümertekin, Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Kenan Güvenç, Anadolu ve Osmangazi Üniversitesi öğretim görevlileri mimarlık öğrencileri, mimarlar ve yerel yönetimden gelen kalabalık izleyici kitlesiyle, İhsan Bilgin’in moderatörlüğünde 3 saati aşan zevkli ve enteraktif bir ortamda Eskişehir’in kentleşme süreci tartışıldı.

Platform öncesi yapılan kent turunda, Ali Ulu’nun anlatımı ile Eskişehir’in kentleşme sürecindeki sorunları gözlemlendi.

Platformun moderatörü İhsan Bilgin’in, giriş konuşmasında, yapılan kent turunda gözlemlenen sorunlu noktaların altını çizerek, platformun formatını anlatması ve konuşmacıları tanıtması ile platform başladı.

Temel Sorun İmar Planının Olmaması
Eskişehir’in bugünkü formunu 1923 - 1950 yılları arasında aldığını belirten Ali Ulu, Eskişehir’in 1984 yılına kadar bir imar planının olmamasının, bugünkü sorunların temelini oluşturduğunu belirtti. Türkiye’deki kentler içinde en yoğun dokuya sahip Eskişehir’in en önemli sorunu olarak kent belleğinin olmamasının ve kentin sürekli değişmesinin olduğunu söyledi. Odunpazarı dönüşüm projesi, Taşbaşı Ticaret Merkezi’nin dönüşüm projesi, mezarlıklar diğer konuşmacılar gibi Ali Ulu’nun da kentte sorun olarak saydığı konular arasında yer aldı.

Kentin çok sayıda farklı bölgelere yayılmış ve bu bölgeler arasında ilişkiyi sağlayan geçişlerin olmamasının, Eskişehir’in gelişememesinde önemli rol oynadığını belirten Hasan Özbay, Porsuk Nehri’nin de kentle ilişki kuramayışını vurguladı. Kentteki üniversite ve askeri kurumlardan dolayı kaygan bir nüfusa sahip olan Eskişehir’in, kent imgelerinden yoksun olduğu Hasan Özbay’ın önemle üzerinde durduğu noktaydı.

Sözü, Hasan Özbay’dan devralan Kenan Güvenç, mizahi yorumlarıyla, devletin yasama süreçlerinde yaşanan aksaklıkları aktardı. Kentteki öğrenci nüfusunun yoğun olarak var olmasının aslında kent mekanlarının oluşabilmesinde bir fayda sağladığını söyleyen Güvenç, kentte yaşayanların kenti sosyalleştirebileceğinden, yeni mekanları kent içine sokabilme gücünden bahsetti. “eski evlere benzer ev yapma, ya da birşey yapıp, onu ev zannetme hali...”

Yapılan kent turundan sonra, Eskişehir’de son dönemlerde yapılmış nitelikli bir bina göremediğini söyleyerek sözlerine başlayan Han Tümertekin kentte iki sorunlu noktanın altını çizdi; bunlardan ilki, ne pahasına olursa olsun farklı olma amacı güdülerek yapılmış binalar, ikincisi ise karikatür olarak nitelendirdiği, eskiyi yeniden yapma düşüncesi idi.

İhsan Bilgin, bu noktada Odunpazarı Bölgesi’ne değinerek buradaki ironiyi şöyle değerlendiriyor; “eski evlere benzer ev yapma, ya da birşey yapıp, onu ev zannetme hali...”

Bu çerçeve içinde geçen ‘Mimarlık Kentleşmenin Neresinde’ başlıklı Platform, sorunlara çözüm ararken hem konuşmacılar hem de toplantıyı forum havasına sokan izleyiciler birçok sorunda fikir birliğine vardılar.

Platform sonunda, sorunların en başında, yerel yönetimlerin proje üretme kaygısınının, mimarlığın kent dışına atılmasına yol açması geliyordu. Diğer ortak ölçekli kentler gibi Eskişehir’in kentleşmede yaşadığı bir diğer büyük sorun ise kentin küçük ve kent halkının girift ilişkileri ve bu ilişkiler sonunda söylenmesi gereken ve istenilenlerin bazı engellemelerle karşılaşarak ortaya konulamaması idi.

Bir çok kentte olduğu gibi Eskişehir’de de kent dokusuna, geleneğine uygun malzeme ve kent mobilyası kullanılmamasından dolayı görsel bir kirlenme yaşaması, sorunlardan bir diğeri olarak ortaya konuldu.

Son ve en önemli sorun; Eskişehir ekonomisinin dayandığı/beslendiği bir sanayi ve ticaret bölgesinin olması, yatırımların yapılması, göç alıp vermenin sabit olması ve kozmopolit insan profiline rağmen, neden mimari alanda gelişemeyen bir kent olduğu idi.

Eskişehir Platformu, konuşmacıların ve izleyenlerin kafasında bu soruyu bırakarak AMV Genç Mimar Ödülü 2004 Sergisi’nin izlenmesinin ardından yapılan kokteyl ile son buldu. Arkitera Mimarlık Merkezi’nin bir sonraki durağı ise 1 Nisan 2005 Cuma günü Trabzon olacak.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.