Haberler

İnşaat sektöründe tartışma büyüyor

Tarih: 3 Haziran 2006 Kaynak: Dünya

Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ayhan Paksoy, çimentocuların bir nevi karne usulüyle arzı sınırlandırdıklarını savunarak, bunun üretim için büyük sıkıntılar yarattığını belirtti.

Paksoy, sektörde yaşanan sıkıntıları anlatmak için düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Basında çimento ile betonu ayırt edemeyen insanlar bu konuda fetva verebileceklerini sanıyorlar. Çimento hazır betonun hammaddesidir ve hazır beton sektörü çimento fiyatlarından en fazla muzdarip olan gruptur" dedi.

Hazır beton fiyatlarındaki artışa, arz talep dengesinin bozulmasının ve hammadde fiyatlarındaki artışın neden olduğunu anlatan Paksoy, C25 dayanım sınıfındaki betonun 1 metre küpünün 60 YTL'den 75 YTL'ye çıktığını ifade etti. Son süreçte çimentocuların iki kez zamma niyetlendiklerini, ancak bazı bakanların ricası üzerine bunu geri çektiklerini dile getiren Paksoy, şunları söyledi:

"İnşaat ve hazır beton sektörü ilk ihtiyacı olan çimentoyu tedarik edememektedir. Çimentocular kotalar koyarak bir nevi karne usulüyle, arzı sınırlandırıyorlar. Bu, bizim üretimimiz için büyük sıkıntılar yaratıyor. Çimento sektörü bu konuda sınıfta kalmıştır. Çimentoculara seslenmek istiyorum; hiç olmazsa tedarikte önceliği standart dışı üretim yapan firmalar değil, kaliteli ve standartlara uygun üretim yaptığını belgeleyen kalite belgeli firmalara verin. Biz 24 saat üretim yapabiliriz. Gelen talep çok fazla. Ama hammaddemiz olan çimentoyu alamıyoruz. Bu rekabetin önünde engeldir ve Rekabet Kurulu buna el atmalıdır."

Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 42 milyon ton çimento üretildiğini, ancak inşaat sektöründeki canlanma nedeniyle bu üretimin artık yetersiz kaldığını belirten Paksoy, "Stokların tükenip ihtiyacı karşılayamayacağını öngörmeleri lazımdı, yapamadılar. Nasıl çimento yok derler, onlar bulamayacak da ben mi bulacağım? Çimento üreticileri inşaat ve hazır beton sektörünün çimento ihtiyacını acilen karşılamalıdır" dedi.

"İnşaatı böyle patlatacaksak hiç patlatmayalım"
Ülke içinde çimento tedariği yapılamadığı durumlarda ithalatın önünün açılması gerektiğine işaret eden Paksoy, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın çimento ithalatı için CE belgesi bulunsa bile TSE belgesi istemesi nedeniyle ithalat sürecinin 30-35 güne uzadığını, bunun da maliyetleri fahiş seviyelere yükselttiğini belirtti.

Betonda kalite belgesi istenmediğini, hammadde olan çimentoda istendiğini dile getiren Paksoy,

"Oysa tam tersi olmalı. Çünkü betonda kalite daha önemlidir. Bunun için de denetim yapılmalı ama maalesef denetim yok. Denetlenen firmalar olarak yüzde 70'lerden yüzde 45'lere geriledik. Yani betonun yüzde 55'i denetimsiz. Her iş için bir belge, ruhsat, ehliyet vesaire istenir ama beton üretmek için hiçbir şeye gerek yok, her isteyen yapabilir. Türkiye'de yapı denetimi çökmüş durumda. İnşaatı böyle patlatacaksak hiç patlatmayalım" diye konuştu.

Coşkun: İnşaat sektöründeki dalgalanamanın nedeni hazır beton ve demirciler
Öte yandan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ise, inşaat maliyetlerindeki artışı durdurmak amacıyla çimento üreticileriyle bir araya geldiklerini, piyasadaki dalgalanmanın asıl nedeninin aslında hazır beton ve demirciler olduğunu, onlarla ise gelecek hafta bir görüşme yapacaklarını açıkladı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelerek inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Piyasa şartlarını dengelemek istediklerini söyleyen Bakan Coşkun, arzın fazla olduğu yerden talebin fazla olduğu yere doğru maliyetleri azaltarak nakliyeyi kolaylaştıracaklarını kaydetti. Bakan Coşkun, 4 aylık süre içinde çimento ihracatını frenleyerek iç piyasanın doyurulacağına dikkat çekerek, sektör temsilcileriyle enerji ve petrol fiyatlarında artış olmadıkça zam yapılmaması konusunda anlaşıldığını belirtti.

Bakan Coşkun 4 aylık süre içerisinde inşaat sektörünü frenleyerek iç piyasanın doyurulacağını sektör temsilcileriyle de enerji ve petrol fiyatlarında artış olmadıkça zam yapılmaması konusunda anlaşıldığını kaydetti. TOKİ'nin ihtiyaçlarının bir hafta içinde imalatçılar tarafından karşılanacağının altını çizen Coşkun, "Dar gelirli vatandaşa ev yapan TOKİ'nin maliyetlerinin artmaması önemlidir" diye konuştu.

Coşkun, devlet yardımlarının oluşturduğu haksız rekabeti önlemek amacıyla Rekabet Kurumu'nun yetkilendirilmesini istediklerini ancak konuyla ilgili Devlet Planlama Teşkilatı ve Başbakanlık'ta halen bir çalışmanın yürütüldüğünü söyledi. Çalışmaların gecikmesine ilişkin olarak ise Bakan Coşkun, AB sürecinde müzakere ve tarama sürecinde kaynaklanan yoğun gündem nedeniyle konunun ele alınamadığını dile getirdi.

Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak ise rekabet ihlali yapan çimento üreticisi firmalara bugüne kadar 12 dava açtıklarını, 5'nin sonuçlandığını, 7'sinin ise halen sürdüğünü belirterek, "Sonuçlanan davalarda 36 müteşebbise toplam 30 trilyon lira para ceza verildi. 37 müteşebbisle ilgili davalar sürüyor" açıklamasında bulundu. Rekabet ihlallerini hızla sona erdirmek üzere pişmanlık sistemini getireceklerini açıklayan Parlak, firmaların daha az para cezası ödeyerek pişmanlıktan yararlanabileceklerini de sözlerine ekledi.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.