Haberler

Teknoloji, Da Vinci Code, Milano

Tarih: 16 Haziran 2006 Yazan: Yeşim Kamile Aktuğlu
Evet konumuz teknoloji, ve onun yardımcı öğe ve ana unsur olarak günümüzde yer alması.
Bugünün flaş filmi “Da Vinci Şifresi” oğlumun açıklamasıyla kitabın aynısı imiş. Beni ilgilendiren ise, gayet sürükleyici bir atmosferde filmin devam etmesi. Tamam bazı sahnelere kendim sansür koydum ama bir şey ifade etmedi. Anlık olarak sansür koyduğum sahnelere dönülmesi, pek filmi sansürlememe fırsat bırakmadı. Ama zaten ikinci yarıdan sonra gayet akıcı bir tempoyla hikayeyi büyük bir hayranlıkla izledim. Hani senariste mi, yazara mı, oyunculara mı, set ekibine mi tam not vereyim diye zihnimde tartışırken, tam oyum teknolojiye gitti. Teknoloji üzerinden de, mimarlık ürünleri aldı diğer tam oylarımı.

Hele hele son sahne, ters piramitin parlaklığı ve üzerindeki Tom Hanks’in attığı turlarda pırıl pırıl parlayan arka fondaki düz piramit, o ana kadar, yani film seti olana kadar hiç bu kadar temiz ve parlak olmamışlardı, emin olabilirsiniz. Bunu yadırgadım. Çünkü her zaman ters piramit, yoğun bir toz ve sis tabakası ile kaplanmış gibi idi, düz piramit ise daha az tozlu idi. Gerçi daha gerçekçi idi tozlu ve sisli olmaları, Louvre Sarayı ile bütünleştirirsek bu öğeleri.
Neyse, o gergi kablolarının parlaklığı, o camların saydamlığı, yok gibiliği, teknolojiyi sizin gözünüze, siz fark etmeden yerleştiriyordu. I.M.Pei’nin tasarımının ne kadar uygun olduğunu da, bunlardan sonra rahatlıkla kabul ediyordunuz.

Londra’ya da bir göz atalım. Zamanının Tower Bridge’i, asma köprü olarak bugün de üzerine yok. Büyük tonajlı gemiler geçerken, aman Thames’te yüzmeye gerek yok paniği ile kaçındığınız döşeme kapakları teknolojisi ile o günlerin, City Hall bugünlerin, Millenium Dome 2000 yılının teknolojisi ile gözlerimizi yıkayıp, parlatıyorlardı. Tabii onlar da Norman Foster ve Richard Rogers’ın ekiplerinin çalışmalarının ürünü olarak.

Gelelim Last Supper’a. Son akşam yemeğini görmek için o kadar can atmamıştım, ama görseydim iyi olurdu. Ama Socrates/Erasmus değişiminde olduğum Politecnico di Milano’dan Prof.ing.Carlo Castiglioni benim Milano’da olduğum süreçte, 1-7 Nisan,2006 da, Son Akşam yemeği için boş yerin olmadığını bildirdi. Ben de peki Milano’da bir sonraki sefere güzel bir nedenim kalmış oldu dedim. İyi ki de kalmış, şimdi bir sonraki sefer, o zamanın teknoloji harikası bu resmi bir başka gözle inceleyeceğim, Leonardo’ya sevgilerimi yollayarak.

Milano’daki kalış süremde, hep binaları gözlemledim. Hep mimarilerini inceledim. Ve gerçekten o dönemde Milano’daki mimarların, o dönemin oldukça ileri olan teknolojisini o muhteşem mimarlık yetileriyle birlikte oldukça güzel ve başarılı olarak kullandıklarına karar verdim. O kadar başarılılar ki, kaç asır geçmesine rağmen, halen daha bu mimari eserler, tüm güzellikleri ve fonksiyonellikleri ile bizlere hizmet vermekteler.

Bu arada, Fuksas ta teknolojiyi kullandı gibi gözüküyor ama, onun kritiğini de size bırakıyorum.

Teknoloji anahtarının kilitlerini bulmanız dileğimle.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.