Haberler

Üzerindeki Her Yapının “Tasarlandığı” ODTÜ Kampüsü Yıkılıyor mu?

Tarih: 22 Temmuz 2008 Yazan: Gül Keskin

ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Altuğ - Behruz Çinici

Geçtiğimiz hafta Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ODTÜ Ankara Kampüsü’ndeki 45 binaya "uygulama imar planı, yapı ruhsatı ve iskan belgesi bulunmadığı" öne sürülerek 1 milyon 800 bin YTL’lik para cezası kesilmesi, dahası yasayla belirtilen koşulların sağlanmaması halinde yıkılacağının dile getirilmesi başta mimarlık camiası olmak üzere çoğu kesim tarafından büyük tepkiyle karşılandı.

Türkiye’nin tartışmasız en önemli eğitim kurumlarından, yarım asırlık bir geçmişe sahip Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) aynı zamanda Türkiye’nin ilk kampüs üniversitesi. 1956 yılında Kızılay'da Müdafaa Caddesi'nde Emekli Sandığı'na ait küçük bir bina ile TBMM arkasındaki barakalarda eğitime başlayan ODTÜ’nün bugünkü mevcut arazisine taşınması 1963 yılında gerçekleşti. Dönemin idari heyeti tarafından uzmanların görüşleri alınarak önerilen Balgat, Etimesgut gibi Ankara’nın az gelişmiş bölgeleri arasından seçilen kampüs arazisi, o dönemde ODTÜ’nün bugünkü görüntüsünden oldukça uzak, üzerinde yer alan bir kaç yapı dışında uçsuz bucaksız Anadolu bozkırının el değmemişliğine sahip bir alandı.¹ 1960’lı yılların ortasından itibaren ise dönemin rektörü Prof.Dr. Kemal Kurdaş tarafından başlatılan ağaçlandırma kampanyasıyla yeşermeye başladı ve orman kuran ilk üniversite olma ünvanını kazandı.


ODTÜ Ankara Kampüsü, Altuğ - Behruz Çinici

1961’den bugüne yapılaşmaya devam eden ODTÜ Ankara Kampüsü ve binalarının en önemli özelliklerinden biri de, kampüs planlaması da dahil olmak üzere çok sayıda projenin mimari yarışmalar yoluyla elde edilmiş olması. Bu nedenledir ki, Prof.Dr. Uğur Tanyeli de, ilk kez gündeme gelmesinden itibaren, temelindeki akademik farklılık yaklaşımıyla ilişkili bir mimariye sahip olması; bir yerleşke olarak tasarlanması, sadece öğretim yapılarını değil, akademik camiayı toplumsal tesisleri de içermesi öngörülen; üzerindeki her yapının “tasarlandığı” ODTÜ’nün, hemen her yapının projelendirildiği ama pek azının tasarlandığı bir ortamda ender bir Türkiye istisnası olduğunu ifade etmektedir.²

Aradan geçen yarım asırda, hatta Melih Gökçek’in de 14 yıl boyunca Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevini sürdüğü uzun dönem boyunca, bu “yasadışı” durumun bugüne kadar neden gündeme taşınmadığı önemli bir soru işareti olsa da, maalesef Türkiye’nin önemli modern mimari örnekleri arasında sayılan 45 bina yıkım tehlikesiyle karşıya karşıya. Mimarlık Fakültesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Eğitim Fakülteleri, Havacılık ve Uzay Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Mühendislik Bilimleri, Çevre Mühendisliği, Gıda Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği, Maden Mühendisliği, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümleri, Enstitüler, Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu, Rektörlük Binası, Yemekhane, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi, Kent Konukevi, ODTÜ Doğu Lojmanları, ODTÜ Batı Lojmanları, Alışveriş Merkezi, Öğrenci Yurtları, Öğrenci Konukevi, Spor Merkezi, Açık ve Kapalı Yüzme Havuzu, Spor Salonu, Mimarlık Amfisi, ODTÜ Kreş, ODTÜ Üçlü Amfi, Sağlık Merkezi, Mikrobiyoloji ve Biyokimya Laboratuarı , Petrol Araştırma Merkezi, ODTÜ Kütüphane, Arkeoloji Müzesi, İnşaat Mühendisliği Laboratuarı, ODTÜ Yaşam Merkezi, Baraka Spor Salonu, ODTÜ Rasathanesi, Gökçek’in “Gerekirse yıkarım” açıklamasında bulunduğu 45 bina.


ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Altuğ - Behruz Çinici

Çankaya Belediyesi sınırları içerisinde yer alan ODTÜ Kampüsü’yle ilgili Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz da, pek çok kişi gibi Gökçek’in sert ve zamansız çıkışına tepki gösterenler arasında. Eryılmaz, Gökçek’in aksine ODTÜ ile imar problemleri çözüldüğünü, imar izni verilmesine de günler kaldığını ifade ediyor. ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Ural Akbulut’un “Yıkabiliyorsa yıksın. Ben kapıda bekliyor olacağım” diyerek tepkisini dile getidiği uygulama üniversite öğrencileri, akademisyenleri ve ODTÜ mezunları tarafından olduğu gibi sivil toplum örgütleri arasında da yankı uyandırdı.

Bahsi geçen kampüs planlaması ve çok sayıda fakülte binasının yarışma yöntemiyle elde edilen projelerinin sahibi Behruz Çinici, yaptığımız görüşmede Melih Gökçek’in yaptığı açıklamayla ilgili şunları söyledi:

"Bilindiği gibi kampus -devletçe ODTÜ’ye tahsis edilen (Eymir Gölü dahil)- 4.200 hektarlık bir arazi içinde en çok 800 hektarlık yer seçimi kararının kazanan müellifine bırakılacağı ulusal bir konkur açılmış, projemiz katılan 25 proje arasından seçilmiştir. (Eylül 1961)

Burada yaklaşık 100 mimarın katılımı söz konusudur. O yıllarda mimar sayımıza göre oldukça ilgi gören bir konkurdu. 18 kişilik jürisinde üç yabancı mimar vardı. Biri de ünlü Spreckelsen -Paris'teki Grand Arche’ı yapan Danimarkalı mimar.

Projemiz onun çok özel ilgi ve takdirlerini kazanmış, yapım başlarından itibaren de bizleri desteklemişlerdi... Ne yazık ki genç yaşta yitirdik.

Konkur şehircilik, genel vaziyet planı ile üç yapıyı kapsıyordu: Mimarlık Fakültesi, Rektörlük ve Yurtlar.

Ancak şartname mimarın meydana getirdiği eserin beğenilmesi halinde tüm yapıların kendisine verileceği veya verilmemesi halinde dahi bu yapıların yer seçim ve yapılaşma kararlarında mutlaka görüşlerimizin alınacağına amirdi.

Topografik verileriyle de mükemmel hazırlanmış arazi üzerinde yerleşim planları -1/2000 ölçekli isteniyordu, yani sadece 1/5000 veya 1/500 ölçekli değil.

Projeleri istenen üç yapı dışındaki diğer yapılar programlarına göre:

- Merkez yapılar -laboratuvarlar ve derslikler, spor tesisleri, lojmanlar vb. gibi- tüm fonksiyonlar 1/2000 ölçekli planda en ince detayları düşünülerek hesaplarıyla çizilmiş blokların en-boy kesitleri, silüetleriyle istenilen maket üzerinde de gösterilmiş idi.

- Ulaşımda oto ve yaya yolları en kesitleriyle açıklanarak gerçek-bilimsel kurallar doğrultusunda kurgulanan şehirciliği jüri ve yönetime sunuldu.


ODTÜ Laboratuvarlar

Planlama 1961’den bu yana 18 yıl boyunca büyük bir saygınlıkla uygulandı. Başta Sayın Rektör Kemal Kurdaş’la geçen ilk 8 yıl ve yaratılan 300.000 m2 lik yapılar ve ülkede yine ilk kez uygulanan çağdaş altyapısıyla.

Yapılar ilerledikçe gelişime göre revizyon planları da yapılıyor -fakülteden gelen programlar doğrultusunda tüm bloklar konkurla belirlenen ve müellifine tanınan haklar çerçevesinde dikkatle işleniyor- ağaçlandırma da hızla gelişiyordu…

Böyle bir site hala ülkemizde hüküm süren çağdışı -içeriksiz- imar plan ve kuralları… TAKS’lar! KAKS’lar! MAKS’larla elbet de çözümlenemez, oluşamazdı da… Aksi halde bu kurullarla kampüs kentlerimizin bugünkü durumuna düşerdi.

Hele bir de Melih Gökçek gibi belediye başkanları da eklendiğinde (!), Atamızın yarattığı dünyada yönetim değişikliği sonucu kurulan ilk planlı başkenti Ankara... Bakınız bugün nasıl değişim (!), dönüşüm (!) tuzaklarıyla ne hale geldi… Ne demeli bilmem ki? Belki yeni adı Gökçekkara olmalı -vaftis babalığını da üstlenebilirim.

Hayrettir..! Bir “dur” diyen de yok… Çıkmıyor veya çıkamıyor… Pekiyi Devlet nerede? Bayındırlık Bakanlığı -Planlama Teşkilatı- tüm hukuksal kurumlar nerede? Bir de yenilerde bir kent şurası toplandı. Biz de vardık, dinledik, konuştuk… Dışarıda yeni kentsel cinayetler işlenirken…

Tepkiler de boşuna artık. Elbette hiç kuşkusuz burada bizlere büyük görevler düşüyor. Tüm mimarlık -bilim ve sanat dünyamızı- karartan, çökerten yıkıcılara zaman kaybetmeden karşı çıkılmalı... Öncelikle Ankara, İstanbul ve tüm kentlerde şu TOKİ vandalizmine -kimliksizlik- rant blokları ile bu korkunç 'imha' hareketlerine son verilmelidir diyorum. Haykırıyorum...

Tekrar ODTÜ’ye dönersek; 1980’lerden sonra elbette her yönüyle yasal eserimizin (daima tartışmaya hazır olarak) arasına benden görüş alınmadan -sözleşme ve projeye aykırı 'sorumsuzca' ekler yapıldı. İşte ben de bunlara karşıyım… Bu kaçakların yıkılmasını da istemek hakkım... Bunları yapan ve yaptıranları -yöneticileri ve mimarlarıyla- da yakından tanırım… Ama, inancım şudur ki: Bunların düzeltilmelerinin ancak yasal zeminlerde sağlanabilir. Barbarlıkla değil asla...

Bence Başkan Gökçek kuru sıkı atmayı bıraksın da uluslararası tanınan, övülen yasal eserlerimi değil, bunların dışında olanlardan birini yıksın da görelim.

ODTÜ değirmenlerine karşı gücü yeterse tabii… O zaman ben de Panço’su olmaya hazırım. Hodri meydan!

Ancak, hiç değilse ODTÜ kampusümüzü 1980’lerden sonra bozan yıkımcı –sökümcü takımının- yüzlerinin bir kez daha kızarmasını isterim doğrusu.

Mimarlık etiğini hiçe sayanların ilgili haysiyet divanlarınca da yargılanması gerekir.

Tekrar Sayın Melih Gökçek’e dönersek, onun Ankara ölçeğinde Neronus Urbanistica Gökçekus olarak geniş bir spekturumla incelenip irdelenmesi gerekiyor…"

¹ Doç.Dr. Ayşen Savaş, “Üniversite Sosyal Bir Topluluktur”, ODTÜ Mimari Projeler 1, 2008.
² Prof.Dr. Uğur Tanyeli, Giriş Yazısı, ODTÜ Mimari Projeler 1, 2008.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.