Haberler

Biz de Sapına Kadar Çevreciyiz

Tarih: 2 Eylül 2008 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Perihan Ergun
Sinop’ta Sanko Holding’in hükümet planlaması olarak yapmaya kalktığı nükleer santrala karşı yaşam haklarını koruma amacıyla çoğunluğu yabancı gençlerden oluşan çevreci gençlik kampındakilerin tepkilerini dile getirirken polisçe coplandıktan sonra gözetime alınmalarıyla Kyoto’ya karşın uluslararası büyük bir skandal yaşandı. Çevreciler bu durumdan özür beklerlerken, Sayın Başbakan önce Rize’de sonra da gittiği her toplantıda özür dileme yerine, çevrecilerin bu davranışını “Boş gezenlerin işgüzarlığı” olarak niteledi. Kendisini de “Ben çevrecinin daniskasıyım” diye tanımladı. Böylece kavgacılık defterindeki listesine bir de çevrecileri eklemiş oldu.

Bizler de Marmara’nın incileri Prens Adaları’nın tarihi ve doğal yapısını korumak amacıyla Ada Dostları Derneği’nin mensupları olarak bu aşağılayıcı tanımdan küçümseme payımızı almış olduk. Ama hayır Sayın Başbakan bizler kültürel tarihimizi, Yaradan’ın lütfu olan cennet misali adalarımızı Fatih Sultan’ın ve de 30 Ağustos’ta 86. yılını kutladığımız Atatürk’ün emaneti Kurtuluş Savaşımızın, özgürlük ve bağımsızlığımızın tapusu olan Zafer Bayramımızın borçluluğuyla kamunun vicdanıyız. Şehit kanlarıyla sulanmış kutsal topraklarımızın geleceğinin korunup yeni kuşaklara emanet edilebilmesi amacıyla “çevrecilik” sözcüğüne alaycı tebessümlerle bakıldığı seksenli yıllarda İstanbul’un incilerini korumaya soyunduk.

Önceleri, doğma büyüme Büyükadalı Şakir Sırmalı, ressam Tiraje Dikmen, Aysel-Altan Öymen, polis emeklisi İsmail Gülsoy, gençleri temsilen İsmail Yenigün, tarihi yapıt onarımcısı Yorgo Bekar ve Av. Behlül Ablak olmak üzere bir avuç ada severle yola çıktık. Türkiye’de ilk kez yeşil başlıklı ÇEVREMİZ yerel gazetemizle adalarımızın betonlaşmasını engelleme savaşımını başlattık. Rant mafyasının tüm güçleriyle karşı koymalarına direndik. Kültür Bakanlığı’na da durumu anlatarak incilerimizin 1. derece sit alanı ilanını da sağladık. Bu çalışmalarımızı beğeniyle izleyen İstanbul sevdalısı merhum Çelik Gülersoy’un başkanlığında 23.03.1989’da vilayetçe kabul görülen derneğimizi kurmuş olduk. Bu tescilden sonra adalarda yaşayıp edebiyatın bütün türlerinde, resimde, heykelde güzel sanatların hepsinde ve bilimde ürettikleri eserleriyle aydınlanmada övüncümüz olan 150’ye yakın kişinin temsili dileğiyle zamanın Belediye Başkanı Can Esen’e bir de Ata’mızı simgeleyen, tasarımı yontucu Nevzat Atalay’a ait olan abideleri yaptırdık. Büyükada’nın Cumhuriyet Meydanı’na kondurduk. Türk edebiyatında seslerini eserleriyle duyurmuş olan Heybeliadalı H. Rahmi Gürpınar’la Burgazada tutkulusu Atatürk’ten sonra Mark Twain armağanı sahibi Sait Faik’in Müze Ev’lerini Kültür Bakanlığı’na ve Sait Faik’in vakfıyesi olan Darüşşafaka Cemiyeti’ne onartırdık ve gene de onartıyoruz. 30 yıldır Sait Faik’i 11 Mayıs ölüm günü haftasında anıp anlatıyoruz. 24 Temmuz’larda da Lozan Antlaşması’nı İsmet İnönü’nün yaşadığı, Müze Evi’nin bulunduğu Heybeliada’da olduğu gibi... Bunları yeni kuşaklara, geçmişlerindeki değerleri göstererek geleceğe sahip çıkmaları için yapıyoruz...

Sayın Başbakan madem ki siz de “Çevrecinin daniskasısınız” ve devlet gücüne de sahipsiniz, bizlerin de yüksek makamlarınızdan acizane bazı istemlerimiz var. Ülkemiz güneş ve rüzgâr enerjisine çokça sahip. Öyleyse lütfen Karadeniz’in Sinop’tan başlayarak Gerze, Ayancık, Erfelek, İkizdere ve Fındıklı vadilerinin dışında saymakla bitirilemeyecek 62 yerinde nükleer ve hidroelektrik santralı yaptırılmasını Fırtına vadisindeki gibi vazgeçip önleyiverin. Santrallar dışında altın arayıcılarınca yok edilmekte olan tarihi değerinin yanında eşi bulunmaz endemik yapısıyla bir hazine olan Kaz Dağları’yla Yortanlı Barajı’nın silip süpüreceği iki bin yıllık Allianoi’ye sahip çıkın. Burasının tarihi değeri yanında jeotermal özeliği de var. Son günlerde sıcak suyu grayderler ve kepçelerle ne acıdır ki boşaltılıyormuş, haberiniz var mı?Torba Koyu kirlilikte son hadde varmış, yazık değil mi? Kuş cennetlerimiz Manyas’la İzmir’in Bafa göllerindeki kuş çeşitliliği kuraklık ve kirliliğin de eklenmesiyle giderek azalıyor. Bilindiği gibi Tuz Gölü’yle Küçük Göl de kuruyup yok oldu. Anadolu’nun ortasındaki ışıltı da söndü...

Anadolu medeniyetlerinin göstergelerine de lütfen sahip çıkın. Hasankeyf’in yok edilişi dünyanın çevrecilerini de çok üzüyor. Adana’nın Osmaniye’sindeki Kastabela’da Prof. Halet Çambel’in gayretleriyle bizlere bahşedilen açık hava müzesinde sergilenmekte olan uygarlık örneklerimizle alt tarafındaki bulunmaz çeşitliliğiyle kuş cenneti de tasımlanan çimento fabrikasıyla katledilecek. Bir de Bodrum ve Antalya’da yanarak yok olan ormanlarımızın tekrar yaşatılacağının sözü verilmişken MNG Holding’e trustik tesis yapılması için bahşedilmesi de ayrı bir cinayet olsa gerek. 2003’te Burgazada ormanı yanıp kül olduğunda derneğimizin çabalarıyla tekrar ihya edilmesi hak ettiğimiz övüncümüzdür. Daniskalı çevreciliğinizle hatırlayabildiklerimize el atıp gerekeni yaparsanız sizinle de övünebiliriz(!).
Takvim
<<Ağustos 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31        
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.