Haberler

Türkiye'deki Kullanımıyla BIM Ankara'da Konuşuldu

Tarih: 24 Haziran 2009 Yazan: Ahmet Turan Köksal
Arkitera Eğitim Merkezi'nin (AEM) düzenlediği BIM buluşmalarının ikincisi Ankara'da yapıldı. Türkiye'deki proje üretim standartları hakkında Ankara'da proje ihtiyacı olan kamu kurumlarına yakın olan ve genelde üst-orta ölçekte iş yapan mimari bürolar, fikirlerini paylaştı. BIM (Yapı Bilgi Sistemi) ve getirileri hakkında bilgi alışverişi de yapıldı.

Toplantıya Abdi Güzer, Hasan Özbay, Hüseyin Bütüner, Ali Osman Öztürk, Emre Erkal, Nami Hatırlı gibi isimlerin yanında, Öncüoğlu Mimarlık'tan Gizem Balıkçıoğlu, Fatih Kaplan, Arkitera Mimarlık Merkezi'nden Ömer Yılmaz ve Ömer Kanıpak ile AEM'den Ahmet Turan Köksal katıldı.


Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi

Toplantıda ilk olarak Ahmet Turan Köksal, BIM hakkında alternatif bilgiler verdi. Bu bilgiler içerisinde BIM'in sadece bir paket program kullanma yaklaşımı olmadığını, paket programların bütünün yalnızca bir ayağını oluşturduğu, yani bütünün aslında çok daha geniş kavramları içine aldığı hakkında bilgi verdi. Köksal ayrıca, BIM süreçlerine örnekler verdi ve bir mimari büroda tasarımcının da, uygulama projesi çizen ya da keşif metraj çıkartan kadar BIM ile haşır neşir olması gerektiğini anlattı.

Köksal, bu aralar sık sık duyulan çevreci ve ekolojik bina standartlarının BIM ile nasıl kurgulandığı hakkında da bilgiler verdi. IFC veri dolaşımı hakkındaki bilgileri ISO standartları ve ülkemizdeki çizim - pozlama standartları hakkındaki sunum izledi. Yakın vadede istenecek mimari projelerde şart koşulacak durumlar tanıtıldı.

Bu bilgilendirme sonrasında katılımcılar söz aldılar.

Abdi Güzer, Türkiye'de 4 ayrı çizim ve proje üretim şeklinin yaygın olduğundan bahsetti. Bunlardan ilki "imar projeleri" denilen proje tipiydi. Bu genelde 1/100 belki 1/50 ölçekte verilen ve çok detaylı olmayan, hatta küçük belediyelerde çok daha basit şekilde verilen proje tipleri olarak belirtildi. Güzer, bu planlarda esnek olunması amacıyla bilerek çok fazla detay verilmediğini söyledi.

Ele alınan ikinci tip ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na verilen projelerde görülen tip oldu. Bu tip hakkında Güzer, söz konusu bakanlığın oldukça katı ve kurallı projeler istediğini belirtti ve planlarda poz numaralarının dahi tanımlandığını, zamanında TÜBİTAK ile beraber çalışılarak şu andaki yönetmeliğin çıkartıldığını söyledi.

Üçüncü olarak ise, "belediyenin istediği proje dışında çizilen verilen proje tipi" olarak tanımlanan, özel firmalara verilen ve onların istediği özel imalat detaylarının bulunduğu projelerden bahsedildi.

Kaynağı olan ülkelerdeki standartları içeriyen, yurtdışına çizilen ya da yurtdışından gelen projeler, dördüncü sırada ele alındı.

Hasan Özbay da aynı şekilde şu anda standart olarak belirlenen Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın dışında Türkiye'de kabul görmüş bir standart olmadığını belirtti. Rusya ve çevresine iş yapıldığında, ülkemizdeki yapı ve teknolojisi gelişmiş olduğu halde oradaki proje üretme standartlarının daha iyi olduğunu gözlemlediğini ekledi.

Hüseyin Bütüner, BIM ve teknolojileri daha gelişmeden büro olarak bazı yazılımlar aldıklarını ve bunları kullanmaya çalıştıklarını, ancak sonra yine AutoCAD'e dönmek zorunda kaldıklarını belirtti. Üretim sürecinde biraz ilkel davransalar bile, projelerde esnekliğin bu şekilde sağlandığını söyledi.

Nami Hatırlı ise belki de Türkiye'ye ilk geldiğinden bu yana ArchiCAD kullandıklarını ve kullanmaya da devam ettiklerini belirtti.

Kamu İhale Kanunu gereği projelerde marka ve üretici ismi direkt yazamadıklarını, yabancı ülkelerde yazılabildiğini hem Abdi Güzer hem de Hasan Özbay vurguladı.

Yine Hasan Özbay, poz numaralarında uzun süredir Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan bir ekleme yapılmadığı, özel bir poz numrası geldiğinde ya farklı kamu kurumlarının numaralarını aldıklarını ya da bu poz numarası için yeni belirtme yöntemlerine gittiklerini söyledi.

Toplantının ilerleyen dakikalarında, istek üzerine, Ahmet Turan Köksal familya kavramı hakkında bilgi verdi. Poz noları ve çeşitli "keynote" örneklerinden bahsetti.

Abdi Güzer, konusu geçen çizim ve BIM standartlarının aslında bir nevi eleme ve tepeden kontrol mekanizmasına benzediğini belirtti. Bu tür standartların 3-5 yılda bir değiştiğini ve tam ayak uydurmuşken yeni bir şey ortaya çıkarıldığını anlattı. Bu tür değişikliklerin bilerek yapıldığını ve sadece buna geçen firmaların ayıklanması amacı da güdüldüğünü söyledi. LEED türü sertifikalandırmaların ise bazı örneklerde görüldüğü üzere, sadece var-yok gibi bir puanlama sistemi ile delinebileceğini yani LEED Sertifikasyonunu bazı ayarlamalarla alabilmenin mümkün olduğunu da belirtti.

Öncüoğlu Mimarlık'tan Gizem Balıkçıoğlu ve Fatih Kaplan, IFC model taşıma standartlarının şu an bile bazı elemelerde kullandığını, yakın zamanda bununla ilgili bir tecrübelerinin olduğunu söylediler. Hem IFC hem de çizin standartlarının belirlenmesinin öneminden bahsettiler.

Emre Erkal ise hem yurtdışında hem de yurtiçindeki tecrübelerine dayanarak Revit ve diğer BIM programlarıyla çalışmanın getirilerinden bahsetti.

Hasan Özbay, Arkitera Mimarlık Merkezi'nin Türkiye'deki bu tür proje üretimi konusunda bir standart oluşturması halinde, bunun bakanlık, mimari bürolar ve diğer aktörler tarafından kabul görebileceğini belirtti.

Genel olarak oldukça verimli geçen bu toplantı sonucunda katılanlar bundan sonraki benzer toplantılara katılmak istediklerini söylediler.

Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.